22 Ocak 2010

Savaşa hazırlanan ülkede darbe olur mu?

Türkiye yeni bir darbe planıyla çalkalanıyor..  İddiaya göre plan, AKP iktidara geldiği yıl hazırlanmış.. Sıcağı sıcağına..
Erdoğan siyaset yasaklı..
Abdullah Gül Başbakan..
Plan Aralık 2002’de yapılmış herhalde, 2003’ün ilk aylarında uygulamaya konulacaktı..
Ayrıntılarını biliyorsunuz.. Camilerde Cuma Namazı çıkışında bombalar patlatılacakmış.. Sıkıyönetim zorlanacakmış..
* * *
Bu iddiaya karşı Genelkurmay dün bir açıklama yaptı.. ‘Savaş durumunda uygulanan sıkıyönetim konusunda bir çalışma’ dedi.. Camiye bomba iddialarını akıl ve vicdana aykırı bulduğunu söyledi..
* * *
Açık söyleyeyim.. Genelkurmay’ın açıklaması beni tatmin etmedi.. Madem böyle bir plan var.. Camilere bomba konulacağı tahrifat yapılarak bu plana eklendi..
O zaman Genelkurmay planın orijinal metnini açıklayacaktı..
Efendim gizli!
Ne gizlisi, 5 bin sayfa olduğu iddia edilen çalışma çoktan dışarıya sızmış.. Gizliliği mi kalmış?
Sorun net:
Plan AKP’ye karşı mı yapıldı?
Planda AKP iktidarının adı geçiyor mu?
Kendi uçağınızı Ege’de düşürecek miydiniz?
Cami ve bomba senaryosu nedir?
Yanıtlar net olmalı.
Tatmin edici..
* * *
Aklıma yatmayan ikinci nokta da darbe planının zamanlaması.. 2003 yılının başında Türkiye zaten savaşa gidiyordu..
Irak işgaline hazırlanıyordu..
Savaşa giden ülkede darbe mi yapılır?
Hatırlayın.. Ocak ayında tezkere geçti, Amerikalılara liman ve havaalanlarında, Güneydoğu yollarında inceleme yapmaları için izin çıktı.. Çünkü 60 bin ABD askeri Türkiye üzerinden Irak’a geçecekti..
Bizim askerimiz de peşinden..
* * *
Soruyorum..
Savaşa hazırlanan Türkiye’de asker niye darbe yapmayı düşünsün ki..
Başbakan Gül karşı değil..
AKP Genel Başkanı Erdoğan tam destek veriyor..
1 Mart tezkeresi geçse Türkiye Irak’ta.. Savaş ortamında en güçlü kanat asker.. En güçlü adam doğal olarak Genelkurmay Başkanı..
2003 Ocak ayında Türkiye’nin hali buyken asker niye darbe ortamı yaratmak, sıkıyönetim ilan ettirmek için çata pata yapsın ki..
Çok mantıksız..

Nöbetçi ‘onbaşı’nın darbeciler listesi!
Darbe planı ile birlikte bir de gazeteciler listesi ortaya çıktı..
Cuntanın tutuklayacakları, yararlanacakları..
Tabii gazeteci milleti arasında sabahın köründe geyik muhabbeti başladı..
Gördüm mü?
Darbeci olmuşsun!..
* * *
Listeye baktım.. Çavuş mu hazırlamış onbaşı mı karar veremedim..
Er bile olabilir!..
Benim de adım var.. Askerin yararlanacağı gazeteciler tarafında..
Benimle birlikte 137 isim..
* * *
Öyle bir liste ki adı geçmeyenler yahu biz adam değil miyiz diye neredeyse üzülecek.. Bence listenin yapıldığı gün izinliydiler, yazıları yoktu, onbaşı bu yüzden isimlerini atladı herhalde..
* * *
Neyse..
Ben de herkes gibi sarıldım telefona.. İlk telefon Zafer Mutlu’ya..
Ciddi ciddi sordum..
Abi listede adın var ne diyorsun..
Güldü.. Dedi ki:
“Ciddiye alınacak bir şey görmüyorum. 12 Eylül döneminde Aydınlar Dilekçesi’ne imza atan beni buraya koymaları komik.”
Vallahi komik!..
İkinci telefonum Genel Yayın Yönetmenimiz Tayfun Devecioğlu’na..
Sen niye varsın dedim..
(Bendeki de soru mu? Milliyet’ten önce 7 yıl Vatan’ın, ondan önce Sabah’ın genel yayın müdürlüğünü yapmış. Olmasın mı yani)
Biraz kızgındı..
“Eğer bu liste gerçekse bu sorunun muhatabı bu listeyi hazırlayanlardır. Ben değil” dedi..
* * *
‘Onbaşı’nın listesi’ bizim cenahta böyle karşılandı.. Ciddiye alan olmadı..
* * *
Ama günün bir ayıbı vardı.. O da Taraf’ın listeyi yayımlarken ‘muhtemel destekçiler’ yorumuyla bizim isimlerimizi yayımlamasıydı..
Onbaşının bile yazmaya cesaret edemediğini!

Gül’den Putinizm uyarısı..
Uzun süredir söylediğimiz tam da buydu..
Hani liberal demokratların bizi darbeci ilan ettikleri mesele..
Dün Cumhurbaşkanı Gül de söyledi..
Dedi ki: “İstikrar tabii ki gereklidir ama bu her şeyin otoriter şekilde yönetileceği anlamına gelmez”
Ben..
Putin gibi olma isteği..
Putinvari yönetim biçimi..
Putinizm..
Derken aynen Cumhurbaşkanı Gül’ün söylediklerini kastediyordum..
Otoriterizm başka, istikrar başka..
Tek partinin iktidar olması başka, tek parti iktidarı başka..
* * *
Cumhurbaşkanı Gül’ün uyarması iyi oldu.. AKP yanlısı yazarlar biz söyleyince topa tutmaya kalkıyorlar, bakalım Gül’e ne cevap verecekler..
Yoksa görmezden mi gelecekler!

Bu yazı 1,270 defa okundu.