En Sıcak Konular

Arslan Bulut
Yeniçağ

Arslan Bulut
22 Ocak 2010

İsrail ve Yahudiler,Erdoğan'ın, İslm dünyasının lideri olmasını istiyor!



İsrail’deki skandalı duyunca ilk tepkim,  “Kaybetmezsek bulduk” şeklinde oldu! Sorumlu Yazıişleri Müdürümüz Muhsin Küçük bu sözü çok kullanır.
Aslında Davos’ta Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nın omuzu da dürtülmüştü. Hem de bir gazeteci tarafından. Şimdi ise büyükelçinin şahsında Türkiye ve Türk Milletine hakaret edildi.
İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı’nın Türk Büyükelçisi’ni davet ederek aşağıda oturtması, görüşmede Türk bayrağı bulundurmaması, üstelik İbranice konuşarak, gazetecilere “Bu fotoğrafı çekin” demesiyle başlayan kriz, Tayyip Erdoğan’a “İslam Dünyasının Nobeli” denilen Kral Faysal ödülü verileceğinin açıklanması ile aynı güne denk geldi.
Bu bir tesadüf olabilir mi?

* * *

Davos’taki “one minute” krizinden bir ay önce İsrail’in Jerusalem Post gazetesinde Herb Keinon, “Üst düzey yetkililer, Erdoğan’ın ülkede yükselen laik muhalefet karşısında meşruiyetini sağlamlaştırmak için yüksek profilli bir uluslararası diplomatik başarıya ihtiyaç duyduğunu söyledi” diye yazmıştı. Bu bilgiyi gazeteci Herb Keinon’a veren İsrail Başbakanı Ehud Olmert idi. Hem de Tayyip Erdoğan ile görüştükten hemen sonra!
BM Genel Sekreteri Ban-Ki Moon da Erdoğan’a, “Ortadoğu’da liderliğinize ihtiyaç var” diye sesleniyordu!
Yine Avrupa Musevi Kongresi Başkanı Besnainou, Türkiye’de Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül ile görüştükten sonra “Erdoğan’ın, İslam dünyasının sözcüsü olması gerekiyor” demişti.
Ehud Olmert, bakanlarını, “Türkiye aleyhine konuşmayın” diye uyarıyordu!
Türkiye Başbakanı, İsrail Cumhurbaşkanı’na alenen “katil” dediği halde susuyorlardı!
Fakat İsrail’de bu politikayı hazmedemeyenler, ülkenin gururu zedelendi düşüncesiyle Türkiye’den intikam almak istiyordu. Son olarak İsrail hükümetinin Türkleri suçlaması bir şeyler olacağını gösteriyordu.

* * *

Diğer taraftan “Büyük Ortadoğu Projesi, Türkiye’nin dış politika ilkelerine uygun. ABD ile birlikte hareket ediyoruz. Amacımız İslâm ülkelerine özgürlük ve demokrasi getirmek. Olumsuz bir tablo çıkarsa İran’a kapılarımızı kapatmak zorunda kalırız” diyen de Türkiye’nin Dışişleri Bakanı Abdullah Gül idi.
Tayyip Erdoğan da aynı projenin eş başkanlığını üstlenmişti.
Projenin mimarı MOSSAD idi. Türkiye’yi ortadan kaldırmayı, yerine Ortadoğu federasyonu kurmayı öngören ABD-İngiltere-İsrail ortak yapımı Büyük Ortadoğu projesi, Yemen olayında görüldüğü gibi bütün hızıyla uygulamadadır.
Erdoğan’ın her yıl İstanbul’da topladığı Uluslararası Yatırım Danışma Konseyi üyeleri, daha çok ABD ve İngiltere merkezli şirketlerin başkanlarından oluşuyor ve bunların da çoğu Yahudi’dir. Bu toplantılarda Türkiye’de hangi sektörün kime satılacağına karar verilmektedir!
Gül, Çankaya Köşkü’nde İsrail Devlet Başkanı Şimon Peres onuruna verdiği yemekte yaptığı konuşmada da İsrail’in güvenliği ve tanınmış sınırlar içinde yaşama hakkına sahip olmasının, Türkiye’nin Ortadoğu politikasının değişmez önceliklerinden olduğunu söylemiştir.

* * *

Türkiye’nin İsrail ile kapışması, Tayyip Erdoğan’ın bütün İslâm ülkelerinde yıldızlaşmasını sağladı. Hatta “Mısır’da Mübarek’in karşısında aday olsa Tayyip Erdoğan seçilir!” deniliyor. İşte İsrail ile başlatılan kavganın asıl sebebi bu sonucu elde etmek içindi. BOP eş başkanlığını sürdürmek için bu türde vukuatlara ihtiyaç var!
Tabii olay çok çirkin. Büyükelçinin hemen çekilmemesi ise tam bir rezalet! 

Bu yazı 914 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 4 Eylül 2020 Washington Post ve Die Welt'in iddiaları!
    • 25 Kasım 2019 İktidarda kalmak için akıl dışı yöntemler!
    • 3 Kasım 2019 Suriye'de atılan bütün adımlar BOP'a uyumlu!
    • 30 Aralık 2018 "ABD ile aslında hiçkarşı karşıya gelmedik!"
    • 9 Aralık 2018 Simon Bolivar ve Tayyip Erdoğan!
    • 22 Kasım 2018 Türkiye'nin reçetesi de Denktaş yöntemlerinde!
    • 7 Ağustos 2017 Tayyip Bey dublör mü kullanıyor?
    • 15 Ocak 2017 Kıbrıs'ta asıl hedef İsrail'in güvenliği
    • 10 Mayıs 2016 Ben kabul etmiyorum Sayın Tayyip Erdoğan!
    • 25 Ocak 2016 IŞİD taşeronsa işveren kim?
    • 30 Ağustos 2015 AKP ve PKK'nın ortak hedefi!
    • 26 Mayıs 2015 AKP, tam donanımlı bir suç örgütü mü?
    • 3 Mart 2015 Dolmabahçe yalanları!
    • 17 Şubat 2015 Ula uşaklar, hep elduk mi?
    • 28 Eylül 2014 IŞİD senaryosunun en ince ayrıntıları...
    • 22 Temmuz 2014 Günde bin Müslüman öldüren Müslümanlar!
    • 15 Temmuz 2014 Exeterden komik bilgiler!
    • 5 Temmuz 2014 IŞİDden Büyük İsraile giden yol
    • 10 Haziran 2014 Lice’de bir görgü tanığı anlatıyor
    • 8 Ocak 2013 ABD, İslamcıları niçin kullanıyor?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,917 µs