En Sıcak Konular

Arslan Bulut
Yeniçağ

Arslan Bulut
22 Ocak 2010

TSK'ya tavsiyem: Şok tedavisi!



Malatya’da 2’nci Ordu Komutanlığı’nın karşısında Battalgazi Erkek Öğrenci Yurdu vardır. Yurtta, birkaç öğrenci, kaldıkları odanın penceresine Türk bayrağı asar. Başka bir grup ise buna tepki gösterir ve tartışma kavgaya dönüşür. Sayıları 75’i bulan grup, yurt binasından çıkarak “Malatya faşistlere mezar olacak” sloganları atar, gazetecilere taşla saldırır!
Bu manzara, fiilen işgal edilmiş bir ülkede yaşanmıyor! Malatya’yı Malatya yapan Battal Gazi’nin adını taşıyan bir öğrenci yurdunda ve üstelik bir ordu komutanlığının hemen karşısında yaşanıyor.

* * *

Biz her zaman, özellikle TSK’yı uyardık ki, “Zihinleri işgal edilmiş bir ülkeyi ordu ile ayakta tutamazsınız. Zihinsel işgale karşı tedbir almak da görevleriniz arasındadır.”
Elbette bu görev, esas olarak siyasi iktidara aittir fakat Milli Eğitim ve medya da işgal edilmişse, olağanüstü önlemler almak şarttır.
Denilebilir ki, “Bugün TSK’nın kendisi asimetrik bir psikolojik harekata maruz kalmıştır. Kendisini mi savunsun, yoksa dayanağı olan halkın zihninin işgaline mi dirensin?”
Halkın önemli bir bölümünün zihni işgal edilmişse, kendi ülkesinin bayrağına karşı çıkanlarla, bayrağı gönderde tutmak isteyenler arasında çatışma çıkar! TSK’nın görevi, 12 Eylül’de olduğu gibi iki grubu da ezmek değildir. Aksine zihni işgal edilmiş olan bu ülke çocuklarını, esaretten kurtarmaktır.

* * *

2002 yılında Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, 10 Kasım dolayısıyla Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yayınladığı mesajda, “Yüce Atatürk, bize güven ve rahat uyu” demişti. Biz de “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin varlığı ve gücü, tek başına hiçbir anlam ifade etmez. Milletin zihinsel yapısı olumsuz yönde değiştirilirse, silahlı kuvvetler de değişmez mi? Vatandaşlar, Batı’nın psikolojik operasyonlarının hedefi haline getirilirken, Türkiye’nin güvenliğinden sorumlu olanlar uyursa, Atatürk nasıl rahat uyusun? Artık, ’rahat uyu’edebiyatını bırakıp, milleti uyandırmanın, brifingi millete vermenin zamanı gelmedi mi?” diye sormuştuk.
Sonradan bu tür yazılarımız sebebiyle andıçlandığımızı öğrendik.

* * *

Diğer taraftan, özellikle Kürt kökenli gençliğin bu zihinsel değişimine sebep olan unsurlar arasında medya da vardır. Gazeteci Coşkun Aral, bir ara formatları yurt dışında art niyetli insanlar tarafından hazırlanan TV programlarına dikkat çekerek  “Eskiden ülkeler işgal edilmek için alkol kullanılırdı şimdi ise televizyon kullanılıyor” demişti.
Ünlü Makyavel ise “Türkleri dışarıdan işgal etmeye kalkmayın, yenemezsiniz. Fakat bir defa içeriden ele geçirdiniz mi her şeyi kabul ettirebilirsiniz!” diyordu!
1944’den itibaren Türkiye’nin başına gelen budur!
Dini ve etnik kimlikler kullanılarak Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının bir kısmının zihinleri işgal edilmiştir.
Asıl savunma, Türk kimliği taşıdıkları halde, yabancı istihbarat servisleri tarafından yetiştirilip önemli makamlara getirildikten sonra Türkiye aleyhine çalışan kozaları, gerçek kimlikleriyle ortaya çıkarmaktır!
Bu yapılırsa, zihinleri işgal edilmiş olanlara da şok tedavisi uygulanmış olur!

Bu yazı 882 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 4 Eylül 2020 Washington Post ve Die Welt'in iddiaları!
    • 25 Kasım 2019 İktidarda kalmak için akıl dışı yöntemler!
    • 3 Kasım 2019 Suriye'de atılan bütün adımlar BOP'a uyumlu!
    • 30 Aralık 2018 "ABD ile aslında hiçkarşı karşıya gelmedik!"
    • 9 Aralık 2018 Simon Bolivar ve Tayyip Erdoğan!
    • 22 Kasım 2018 Türkiye'nin reçetesi de Denktaş yöntemlerinde!
    • 7 Ağustos 2017 Tayyip Bey dublör mü kullanıyor?
    • 15 Ocak 2017 Kıbrıs'ta asıl hedef İsrail'in güvenliği
    • 10 Mayıs 2016 Ben kabul etmiyorum Sayın Tayyip Erdoğan!
    • 25 Ocak 2016 IŞİD taşeronsa işveren kim?
    • 30 Ağustos 2015 AKP ve PKK'nın ortak hedefi!
    • 26 Mayıs 2015 AKP, tam donanımlı bir suç örgütü mü?
    • 3 Mart 2015 Dolmabahçe yalanları!
    • 17 Şubat 2015 Ula uşaklar, hep elduk mi?
    • 28 Eylül 2014 IŞİD senaryosunun en ince ayrıntıları...
    • 22 Temmuz 2014 Günde bin Müslüman öldüren Müslümanlar!
    • 15 Temmuz 2014 Exeterden komik bilgiler!
    • 5 Temmuz 2014 IŞİDden Büyük İsraile giden yol
    • 10 Haziran 2014 Lice’de bir görgü tanığı anlatıyor
    • 8 Ocak 2013 ABD, İslamcıları niçin kullanıyor?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,078 µs