En Sıcak Konular

Arslan Bulut
Yeniçağ

Arslan Bulut
22 Ocak 2010

AKP, bu defa neyi planlıyor?



Okurlarımızdan Deniz Ardal,  “TBMM’de komisyonda kabul edilen referandum süresinin 120 günden 60 güne düşürülmesi ile neyin plânlandığını bizlere anlatabilir misiniz? Bu vesile ile  kazanılmak istenen veya kaybedilmesinden korkulan şey nedir?” diye soruyor.
Doğrusu Tayyip Erdoğan’ın tam olarak neyi plânladığını söylemek için beynini okumak gerekiyor! Biz ancak bugüne kadar yaptıklarına bakarak, seçimi kazanmak için bir hamlede bulunduklarını söyleyebiliriz. Anayasa değişikliği tartışması, “açılım”  dedikleri süreçte iyice yıpranan AKP’nin gündemi değiştirmesine de yarayacak, bu arada değişiklikler arasına yerleştirecekleri bir madde ile halkın desteğini sağlamaya çalışacaklardır.
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyelerini TBMM’nin seçmesini, Anayasa Mahkemesi’nin üye sayısını artırarak, yeni üyeleri bugünkü Cumhurbaşkanı’nın seçmesini, parti kapatma yerine başka cezalar konulmasını sağlamak; böylece, alt yapısını tamamen değiştirdikleri rejimi siyaseten de değiştirirken suçlu durumuna düşmemek için çabalayacakları bugüne kadar yaptıkları açıklamalardan anlaşılıyor.
Halkın desteğini sağlamak için de değişiklikler arasına meselâ kılık kıyafetle ilgili bir madde ekleyip türbanı kamu kurumlarında serbest bırakmak yoluna da gidebilirler. Referandumu bir paket olarak yapacakları için bir taşla üç dört kuş birden vurmayı hedeflemiş olabilirler. Bana göre Tayyip Erdoğan zaman zaman “çoğu gitti azı kaldı” derken rejimi tamamen dönüştürmeyi kastediyor.

Bu gözlükleri kaldıralım artık!
Mehmet Ali Ağca’nın İncil konusunda yaptığı açıklamalar üzerine yazdığım yazıyı, bazı dostlar, ideolojik gözle baktıkları için yanlış anladı. Bir dost, Ağca’dan medet umduğumu bile yazdı. Yazıya “Bu bir ironidir” demek mi lâzımdı acaba? Her neyse, tam anlatamadıysam hata yine de bendedir. O yazıda, Ağca bile “Tanrı sonsuza dek tek ve benzersizdir. Tanrı sonsuza dek bütündür. Teslis (Üçleme) diye bir şey yoktur” derken, Dinlerarası Diyalogçuların Türk toplumuna, “La ilahe illallah, Muhammedûn Resulullah derken Hz. Muhammed’i çıkaralım ve Hz. İsa’da bütünleşelim” diye çağrılarda bulunduklarını, “İsa Mesih, Allah’ın oğludur veya Tanrıdır” diyen Hıristiyanlara uymamızı istediklerini hatırlatıyor, aradaki farka dikkat çekiyordum!
Ayrıca bazı dostlar gazeteci olduğumuzu ve olayları ideolojik gözle incelemediğimizi unutuyor. Bizim görüşlerimizi, bizi yerleştirdikleri siyasi  kampın ve kendi kamplarının tarihçesine göre değerlendiriyorlar. Bu gözlükleri kaldıralım artık!

Bayburt’taki ihale yapılmadı!
Bayburt’un Çayıryolu beldesi Belediye Başkanı Necdet Okur, ” Bugün 20 Ocak 2010 ve Bayburt’ta bahsetmiş olduğunuz ihale yapılmamıştır. Bu haber size ulaştığında Çayıryolu’nun Belediye Başkanı olarak beni arasaydınız en doğru haberi doğru kaynağından alırdınız. Şimdi Bayburt’taki herkes sizin ne derece doğru haber yaptığınızı sorgular durumdadır “ diyor.
Bayburtluların çoğu beni tanır, bu bakımdan bir endişem yok. İhalenin yapılacağını ilgili şirketin başkanı açıklıyordu. Ayrıca Bayburt Defterdarı Orhan Mutluay da arayıp, şirketin kurduğu şantiyeyi mühürlettiğini ve ceza yazdığını bildirmişti. Bu durumda ihale nasıl yapılacaktı? Ayrıca haber kaynağı da AKP’li bir yöneticidir. Açıklamamı mı istiyorlar? Daha önce de söz konusu arazi için ihale açılmış, ancak teminat yatırılmadığı için yapılmamıştı

Bu yazı 971 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 4 Eylül 2020 Washington Post ve Die Welt'in iddiaları!
    • 25 Kasım 2019 İktidarda kalmak için akıl dışı yöntemler!
    • 3 Kasım 2019 Suriye'de atılan bütün adımlar BOP'a uyumlu!
    • 30 Aralık 2018 "ABD ile aslında hiçkarşı karşıya gelmedik!"
    • 9 Aralık 2018 Simon Bolivar ve Tayyip Erdoğan!
    • 22 Kasım 2018 Türkiye'nin reçetesi de Denktaş yöntemlerinde!
    • 7 Ağustos 2017 Tayyip Bey dublör mü kullanıyor?
    • 15 Ocak 2017 Kıbrıs'ta asıl hedef İsrail'in güvenliği
    • 10 Mayıs 2016 Ben kabul etmiyorum Sayın Tayyip Erdoğan!
    • 25 Ocak 2016 IŞİD taşeronsa işveren kim?
    • 30 Ağustos 2015 AKP ve PKK'nın ortak hedefi!
    • 26 Mayıs 2015 AKP, tam donanımlı bir suç örgütü mü?
    • 3 Mart 2015 Dolmabahçe yalanları!
    • 17 Şubat 2015 Ula uşaklar, hep elduk mi?
    • 28 Eylül 2014 IŞİD senaryosunun en ince ayrıntıları...
    • 22 Temmuz 2014 Günde bin Müslüman öldüren Müslümanlar!
    • 15 Temmuz 2014 Exeterden komik bilgiler!
    • 5 Temmuz 2014 IŞİDden Büyük İsraile giden yol
    • 10 Haziran 2014 Lice’de bir görgü tanığı anlatıyor
    • 8 Ocak 2013 ABD, İslamcıları niçin kullanıyor?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,665 µs