En Sıcak Konular

Arslan Bulut
Yeniçağ

Arslan Bulut
22 Şubat 2010

Erzurum'a vardım dumanlı dağlar!



Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner, 2007 Aralık ayında, İl Asayiş Toplantısı’na sunulan bilgiler çerçevesinde İsmailağa cemaati ile ilgili bir soruşturma başlatıyor. Dinleme kararları veriyor. Polisle giriştiği operasyonlardan sonuç alamayınca, cemaate bilgi sızdırıldığını düşünerek görevi Jandarmaya veriyor. Jandarma, netice alıyor ve cemaatin Erzincan’daki sorumluları gözaltına alınıyor.
Tam bu sırada bakan Cemil Ciçek telefonla savcıyı arayıp, gözaltına alınanların serbest bırakılmasını istiyor! Adalet Bakanlığı’ndan bir bürokrat da arayıp, “Bu işlerle uğraşanların başı belaya girer” diyor.
Erzurum Başsavcılığına gönderilen imzasız ihbar mektubu ile örgütün silâhlı olduğu iddia ediliyor. Erzurum savcısı Osman Şanal, bu gerekçe ile davanın kendisine devredilmesini istiyor. Erzincan savcısı, önce ihbar mektubunun yeterli delil olmadığını söyleyip bu talebi reddediyor. Fakat o sırada Erzincan Adliyesini teftişe gelen Adalet Bakanlığı müfettişinin baskısı ile soruşturmayı Erzurum’a devrediyor.

* * *

Ardından bir ihbar mekanizması çalışıyor. Erzincan’daki 3. Ordu Komutanı, Jandarma Alay Komutanı, MİT görevlileri ve Başsavcının Ergenekon terör örgütüne mensup olduklarına dair bir ilçe savcısının ihbar mektubu esas alınıyor. Bu savcı, arabasına kene konulmak suretiyle kendisine suikast düzenlendiğini iddia ediyor! Derken, Erzincan Başsavcısı hakkında, yandaş medyada müthiş bir karalama kampanyası başlatılıyor.
Bir açığını bulamadıkları için lojmanların bahçesine bir çardak yaptırmış olmasını suç gibi gösteriyorlar!
Adalet Bakanlığı, Başsavcı hakkında soruşturma açıyor. Başsavcının 36 yıl hapsi isteniyor. Erzurum’daki savcı, MİT’in Erzincan’daki binasına baskın düzenliyor, MİT görevlilerini ve Eskişehir’e atanmış eski Jandarma Alay Komutanı’nı tutuklatıyor, Erzincan Başsavcısı’nın makamında ve evinde arama yaptırıyor, gözaltına alıyor, sabaha kadar sorguluyor, sonra da içinde suç planlaması olan ve 2009 yılı Nisan ayı tarihi taşıyan irtica ile mücadele belgesinin ilk uygulamasını başlattığı iddiası ile mahkemeye sevk ederek tutuklatıyor!
Durum bu noktayla gelene kadar, Adalet Bakanlığı, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılğı olan biteni seyrediyor.
Sadece 3. Ordu Komutanı, arama yapmak için komutanlığa gelen savcıyı içeri almayıp, celp davetlerine de uymuyor. Özel yetkili savcı, komutana süre veriyor!
Sonunda Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, Erzurum’daki savcıların özel yetkisini kaldırıyor, soruşturmayı ellerinden alıyor.
Özetle Erzincan’a vardım ne güzel bağlar; Erzurum’a vardım dumanlı dağlar!

* * *

Soruşturmaya müdahale edilir miymiş? İyi güzel de Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı’nın soruşturmasına müdahale edilirken neredeydiniz? Habur’daki yargılamaya müdahale edilirken neredeydiniz?
Daha da vahimi imzasız ihbar mektupları, somut delillerle desteklenmeden nasıl olur da bir soruşturmaya esas sayılabilir? Nasıl olur da imzasız ihbar mektubu, bir soruşturmaya müdahale gerekçesi olarak kullanılabilir?
İmzalı ihbarlar ise araştırılmaya muhtaçtır.
Hucurat suresinin altıncı ayeti aynen şöyledir:
 “Ey iman edenler, eğer size bir fasık bir haber getirirse onu iyice araştırın, sonra bilmeden bir topluluğa sataşırsınız da yaptığınıza pişman olursunuz.”

Bu yazı 1,020 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 4 Eylül 2020 Washington Post ve Die Welt'in iddiaları!
    • 25 Kasım 2019 İktidarda kalmak için akıl dışı yöntemler!
    • 3 Kasım 2019 Suriye'de atılan bütün adımlar BOP'a uyumlu!
    • 30 Aralık 2018 "ABD ile aslında hiçkarşı karşıya gelmedik!"
    • 9 Aralık 2018 Simon Bolivar ve Tayyip Erdoğan!
    • 22 Kasım 2018 Türkiye'nin reçetesi de Denktaş yöntemlerinde!
    • 7 Ağustos 2017 Tayyip Bey dublör mü kullanıyor?
    • 15 Ocak 2017 Kıbrıs'ta asıl hedef İsrail'in güvenliği
    • 10 Mayıs 2016 Ben kabul etmiyorum Sayın Tayyip Erdoğan!
    • 25 Ocak 2016 IŞİD taşeronsa işveren kim?
    • 30 Ağustos 2015 AKP ve PKK'nın ortak hedefi!
    • 26 Mayıs 2015 AKP, tam donanımlı bir suç örgütü mü?
    • 3 Mart 2015 Dolmabahçe yalanları!
    • 17 Şubat 2015 Ula uşaklar, hep elduk mi?
    • 28 Eylül 2014 IŞİD senaryosunun en ince ayrıntıları...
    • 22 Temmuz 2014 Günde bin Müslüman öldüren Müslümanlar!
    • 15 Temmuz 2014 Exeterden komik bilgiler!
    • 5 Temmuz 2014 IŞİDden Büyük İsraile giden yol
    • 10 Haziran 2014 Lice’de bir görgü tanığı anlatıyor
    • 8 Ocak 2013 ABD, İslamcıları niçin kullanıyor?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,747 µs