En Sıcak Konular

Arslan Bulut
Yeniçağ

Arslan Bulut
5 Nisan 2010

Erdoğan’ın gündem mühendislerinin çarpıtma ve aşırmaları!



Tayyip Erdoğan, Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker’in “Yargı kuşatma altındadır” sözlerine “Türkiye’de yasama da yürütme de yargı tarafından kuşatılmıştır. Eğer yasama organı 411 ile bir karar çıkartıyor da bu 411 yok sayılıyorsa yargı tarafından siz bu ülkede yasama veya yürütmenin yargıyı kuşatmaya çalıştığından bahsedemezsiniz. Ben örneklerle konuşuyorum” diye cevap verdi.
Erdoğan yaptırdıkları Adalet saraylarını kastederek, “Bunları size bu iktidar yaptı. Niye? Çünkü, ’Türkiye’ye o çalışma şartları yakışmaz’ dedik. Ama sizler bize aynı şekilde yaklaşmadınız. En güzel, en verimli olmamız gereken dönemlerde hep ön kestiniz” dedi ve yargıyı suçladı.

***

Peki ama neden örnekleri hep tek taraflı veriyor Tayyip Erdoğan?
Yargı başka neyin önünü kesti?
Yargı, Türkiye topraklarının yabancılara satılmasının önünü kesmeye çalıştı. Cargill’e verilen arazilerle ilgili tasarruflar hakkında çıkan yürütmenin durdurulması veya bozma kararlarına rağmen, AKP, Meclis iç tüzüğünü de defalarca çiğneyerek yasa üzerine yasa çıkarmadı mı?
AKP, Türkiye-Suriye sınırındaki mayınlı arazi şeridini, yargının engellemesine rağmen, İsrail şirketine devretmek için yasa çıkarmadı mı?
Daha AKP kurulmadan CFR’den gönderilen memorandumu parti programı yapıp, yerel yönetimlerin neredeyse ayrı birer devlet haline gelmesi için kamu yönetimi veya yerel yönetim reformu adı altında yasa üzerine yasa çıkaran kim?
Türkiye’nin petrollerini, devlet payını neredeyse sıfıra düşürerek yabancı şirketlere devretmek için yasa çıkaran kim?
Bütün bu satış yasalarının önünü, yargıdan gelme bir Cumhurbaşkanı ve sonrasında da Anayasa Mahkemesi ve Danıştay kesmeye çalıştı elbette.
Şimdi de Doğu Karadeniz’deki derelere, hidro elektrik santrali kurmak adına yine yabancı şirketleri, Rize’ye Artvin’e sokmak isteyen kim? Türkiye’nin yaylalarını, akarsularını yabancı şirketlere devretmek için paket üzerine paket hazırlayan kim?
Yargı bunların önünü kesmek istedi belki ama bunu başaramadı!
 Adalet saraylarını niçin rüşvet gibi sunuyor Tayyip Bey? Kendisi Dolmabahçe sarayında çalışırken, bu ülkenin hakimleri, savcıları çöplükte mi görev yapacaktı?

***

Erdoğan, “22 Temmuz öncesinde millet iradesini hiçe sayan, millete ‘bidon kafalı, göbeğini kaşıyan adam’ diyen bir parti vardı. Bugün sayının ikiye çıktığını büyük bir üzüntüyle görüyoruz” diyor.
“Bidon kafalı” veya “göbeğini kaşıyan adam” diyenler iki gazetecidir. Erdoğan bu sözleri CHP söylemiş de şimdi MHP bu görüşe katılıyormuş gibi çarpıtma yapıyor. Çok çirkin çok!
Yine “Biz asrın projesi olarak kabul edilen Marmaray’la Boğaz’ın iki yanını, Asya ile Avrupa’yı, hatta Pekin ile Londra’yı demir yollarıyla birbirine bağlıyoruz ama milletle devleti kavuşturmadığınız, kaynaştırmadığınız sürece bu altyapı çalışmaları yeterli olmuyor” diyor.
Bir defa Marmaray ve Kars-Tiflis-Ahılkelek demiryolu projelerini hazırlayan, hatta birincisine Japonya’dan kaynak bulan, 57. hükümet döneminde görevinden alınan Ulaştırma Bakanı Prof. Dr. Enis Öksüz’dür. Şu Pekin-Londra bağlantısı ile ilgili sözleri de daha bir iki gün önce Avrasya Sempozyumunda Çin Büyükelçilik müsteşarı ve Süleyman Demirel söyledi. Anlaşılıyor ki Tayyip Bey’in konuşmasını yazan “gündem mühendisleri” her türlü çarpıtma ve aşırmayı yapmakta pek mahirler!

Bu yazı 921 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 4 Eylül 2020 Washington Post ve Die Welt'in iddiaları!
    • 25 Kasım 2019 İktidarda kalmak için akıl dışı yöntemler!
    • 3 Kasım 2019 Suriye'de atılan bütün adımlar BOP'a uyumlu!
    • 30 Aralık 2018 "ABD ile aslında hiçkarşı karşıya gelmedik!"
    • 9 Aralık 2018 Simon Bolivar ve Tayyip Erdoğan!
    • 22 Kasım 2018 Türkiye'nin reçetesi de Denktaş yöntemlerinde!
    • 7 Ağustos 2017 Tayyip Bey dublör mü kullanıyor?
    • 15 Ocak 2017 Kıbrıs'ta asıl hedef İsrail'in güvenliği
    • 10 Mayıs 2016 Ben kabul etmiyorum Sayın Tayyip Erdoğan!
    • 25 Ocak 2016 IŞİD taşeronsa işveren kim?
    • 30 Ağustos 2015 AKP ve PKK'nın ortak hedefi!
    • 26 Mayıs 2015 AKP, tam donanımlı bir suç örgütü mü?
    • 3 Mart 2015 Dolmabahçe yalanları!
    • 17 Şubat 2015 Ula uşaklar, hep elduk mi?
    • 28 Eylül 2014 IŞİD senaryosunun en ince ayrıntıları...
    • 22 Temmuz 2014 Günde bin Müslüman öldüren Müslümanlar!
    • 15 Temmuz 2014 Exeterden komik bilgiler!
    • 5 Temmuz 2014 IŞİDden Büyük İsraile giden yol
    • 10 Haziran 2014 Lice’de bir görgü tanığı anlatıyor
    • 8 Ocak 2013 ABD, İslamcıları niçin kullanıyor?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,964 µs