En Sıcak Konular

Arslan Bulut
Yeniçağ

Arslan Bulut
5 Nisan 2010

Cesaret Partisi!



Osman Pamukoğlu’nu ben de “Unutulanlar Dışında Yeni Bir Şey Yok” kitabı ile tanımaya başladım. Dönemin Genelkurmay Başkanı tarafından tuğgeneralliğe terfi ettirilerek terörle mücadele için bölgeye gönderildiği andan itibaren giriştiği mücadeleyi kitabında anlatıyor. Yazılarımda bu kitaptan alıntılar yapmıştım. Bu defa siyasetçi Osman Pamukoğlu’ndan söz edeceğim.
Hak ve Eşitlik Partisi tarafından Osman Pamukoğlu imzası ile yüz binlerce kişiye gönderilen, “Siyasal ve Toplumsal İlkelerimiz” kitapçığını masamın üzerinde buldum. Biz bugüne kadar hangi ana fikirleri işlemişsek, bu kitapçıkta var.
İlgilenenler, Hak ve Eşitlik Partisi’nin çözümlerini de bu kitapçıktan okuyabilir. Benim üzerinde durmak istediğim konu, kitapçıktan fışkıran Osman Pamukoğlu ruhudur. 
***
Kısa sunuş mektubunda, Pamukoğlu, “Asıl mesele toplum değil bireydir. Memleketin başına gelen her şeyden yurttaş olarak herkes birebir sorumludur. Kimse, olan biteni, ürkerek, çekinerek, korkarak kenardan seyredemez. Ülkenin yazgısı, sonuçta kişilerin de yazgısı olacaktır. Hemen olmasa bile çocuklarımız başlarına geleni çekecektir. Ülkemiz karayel altında. Yelkenleri rüzgârda deneyeceğiz. Şimdi değilse ne zaman?” diyor.
Kitapçık ise kapağını açar açmaz, sizi,  “Dünya tarihinde cesur insanların eylemlerine ilişkin bilginin dışında değerli hiçbir şey yoktur” cümlesi ile karşılıyor.
Bu tür sözler, bölümler arasında birer sayfa yer işgal edecek şekilde yerleştirilmiş:
“Korktuğun şey olur. Çekindiğin şey başına gelir. Bu ikisinden nasıl kurtulursun, öğrenmek ister misin? Cesur ol, yeter!”
“Cesaret en iyi öldürendir; saldıran cesaret. Cesaret acıyı bile öldürür. Acı, en derin uçurumdur. Ölümü bile öldürür, saldıran cesaret.”
“İnsanlar her zaman bir şeylerden şikâyet eder ama bir şey yapmaya hazır değildir. Bu eylemsizliğin bir dayanma noktası vardır; ‘Bu düzen böyle mi gidecek? Artık yeter’ dönemi... Artık olayların akışına müdahale zamanı geldiğinden, aşırı derecede dayanıklı ve iddialı vatanseverlere ihtiyaç vardır.”
“Yarı bağımlı bir ülkede yaşayan insan, yürüyen bir ızdıraptır. Bir millet, siyasi ve ekonomik bağımsızlığını kaybedince, o millette herkes hiç olur. Bu durumdan kurtulmanın tek yolu; genç, ateşli ve ihtiras sahibi insanların ortaya çıkarak siyasi mücadeleye atılmalarıdır.”
“Kişinin kendini kanıtlama ve başkalarına ispat etme kaygısından kurtulmasının tek yolu cesaret ve özveridir.”
“Her bireyin alın yazısı, ülkenin de alın yazısıdır.”
***
Demek ki Osman Pamukoğlu, sıradan siyasetin çok ötesinde, millete, özellikle gençlere cesaret aşılıyor ve doğrusunu yapıyor.
Mesleğin ilk yıllarında, yazı yazarken, tarih boyunca yaşamış, halen yaşamakta olan ve bundan sonra gelecek olan bütün Türkler, mahşeri bir meydanda toplanmış da sanki onlara hitap ediyormuşum gibi bir duyguya kapılırdım. Şimdi de zaman zaman aynı heyecanla yazıyorum ve siyasi partileri, liderleri, bu açıdan değerlendiriyorum. Bu sayede Abdullah Gül, Tayyip Erdoğan, Deniz Baykal veya Devlet Bahçeli’nin politikalarını ele alırken doğruya doğru, eğriye eğri diyebiliyorum. Yani kimsenin aklına siyasi bir niyetle yazdığım gelmesin.
Osman Pamukoğlu’nun cesaretle ilgili sözlerini çok önemsedim. Pamukoğlu, mevcut şartlar altında partisinin adına  “Cesaret Partisi”  dese yeridir. Allah, doğruluktan ayrılmayanların yolunu açık etsin.

Bu yazı 987 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 4 Eylül 2020 Washington Post ve Die Welt'in iddiaları!
    • 25 Kasım 2019 İktidarda kalmak için akıl dışı yöntemler!
    • 3 Kasım 2019 Suriye'de atılan bütün adımlar BOP'a uyumlu!
    • 30 Aralık 2018 "ABD ile aslında hiçkarşı karşıya gelmedik!"
    • 9 Aralık 2018 Simon Bolivar ve Tayyip Erdoğan!
    • 22 Kasım 2018 Türkiye'nin reçetesi de Denktaş yöntemlerinde!
    • 7 Ağustos 2017 Tayyip Bey dublör mü kullanıyor?
    • 15 Ocak 2017 Kıbrıs'ta asıl hedef İsrail'in güvenliği
    • 10 Mayıs 2016 Ben kabul etmiyorum Sayın Tayyip Erdoğan!
    • 25 Ocak 2016 IŞİD taşeronsa işveren kim?
    • 30 Ağustos 2015 AKP ve PKK'nın ortak hedefi!
    • 26 Mayıs 2015 AKP, tam donanımlı bir suç örgütü mü?
    • 3 Mart 2015 Dolmabahçe yalanları!
    • 17 Şubat 2015 Ula uşaklar, hep elduk mi?
    • 28 Eylül 2014 IŞİD senaryosunun en ince ayrıntıları...
    • 22 Temmuz 2014 Günde bin Müslüman öldüren Müslümanlar!
    • 15 Temmuz 2014 Exeterden komik bilgiler!
    • 5 Temmuz 2014 IŞİDden Büyük İsraile giden yol
    • 10 Haziran 2014 Lice’de bir görgü tanığı anlatıyor
    • 8 Ocak 2013 ABD, İslamcıları niçin kullanıyor?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,636 µs