En Sıcak Konular

Mehmet TEZKAN
Vatan-Milliyet

Mehmet TEZKAN
21 Temmuz 2011

PKK SALDIRISI KİME YARADI



Günlerdir izliyorum, izliyorsunuzdur..  Herkes bir şey söylüyor..
Kimi, derin PKK’nın işi, kurşunla beslenenlere yarar  diyor..
Kimi, Ergenekoncu-ulusalcı ittifakın ekmeğine yağ sürdüğü nü iddia ediyor..
Kimi, demokratik özerklik ilanıyla birlikte, PKK’nın yeni stratejisinin hayata geçtiğine dikkat çekiyor.
Açalım..
*
Derin PKK tezi..
Saldırıyı gerçekleştiren Ankaralılar grubu  deniliyor.. Şahinler yani.. Cemil Bayık ve Mustafa Karasu ekibi.. ‘Yüreklere öyle bir ateş bırakın ki izi silinmesin’  talimatını vermişler..
Ne olacak?
Siyaset de  asker de sertleşecek, çatışma ortamına geri dönülecek, silahlar susmayacak, eski düzen devam edecek.. Derin PKK inisiyatifi elinden bırakmayacak..
*
Ergenekoncu-ulusalcı işi..
Ergenekon’un PKK uzantısı devreye girmiş, amaç infial yaratmakmış.. PKK vurdukça  toplumsal olaylar artacak, her gün her yerde büyük gösteriler olacak, mahalle bazında Türk-Kürt çatışmaları yaşanacak.. Sonunda Silivri’nin kapıları açılacakmış!
*
PKK’nın yeni stratejisi..
PKK ilan edilen demokratik özerkliği koruma görevi üstlenmiş.. Silvan saldırısı bunun ilk işaretiymiş.. Ankara demokratik özerkliğe karşı çıktıkça şiddet artacak, şiddeti meşru görme kampanyası yayılacak, mesele uluslararası sorun haline getirilecekmiş..
Güneydoğu dışında yaşayan Kürtler mahalle baskısı nedeniyle bunalacak, geri dönmek zorunda kalacaklarmış..
Böylece maksat hasıl olacak!
*
Hangisi gerçekçi, hangisi doğru derseniz..
Hiçbiri de derim..
Hepsi de derim..
Bu mesele öyle çetrefilli ki bunun işidir, buna yarar demek imkânsızdır..

 

Askeri dövünce demokrat olunmuyor
PKK’nın her saldırısından sonra öyle yayınlar yapılıyor ki inanılır gibi değil..
Açıkça söylemiyorlar ama çıkan sonuç şu..
En akılsız ordu bizim ordu..
Ne doğru dürüst yönetiliyor..
Ne başlarında doğru dürüst komutan var..
Hepsi askerlik mesleğinden anlamayan cahil insanlar..
Veya..
Çoğu ülkeye ihanet içinde!  PKK saldırılarına göz yuman, hatta teşvik eden insanlar..
Bu tür yayınlar yapılıyor..
El insaf.. Biraz vicdan, biraz!
*
Peki hata var mıdır?
Vardır, yoktur bilemem.. İdari inceleme hata var mı, ihmal var mı ortaya çıkarır..
Hayır olmaz..
Niye?
Askerin yaptığı idari incelemeler ciddiye alınmazmış..
Yapma ya!..
Adam İstanbul’da oturmuş, şakırdıyor.. Bizim ordu böyle kötü, böyle yeteneksiz falan filan diye döşeniyor..
Ayıptır ya!..
45 derece sıcakta dağda bayırda görev yapan askerlere günahtır..
*
Başbakan da sonunda sinirlendi.. Kendine her daim destek veren medyayı dün kalayladı..
Ne demişlerdi..
Ankara’da etkin görevde olmayan 170 general kışlalara dağıtılacak..
Haberden çıkarılması istenen mana şöyle..
Güneydoğu’da 40-50 askeri bir yerden bir yere götürmeyi bile beceremiyoruz ama 170 general Ankara’da yan gelip yatıyor..
Başbakan ‘ben YAŞ’ın başkanıyım, ben bilmiyorum, siz nereden biliyorsunuz da yazıyorsunuz’  diye sordu..
Aslında bilmiyorlar..
Maksat orduyu dövmek ya! Dövünce demokrat olunuyor ya!
Aslında olunmuyor da son tiyatroları bu..
*
İçlerinden biri ne demişti?
Orduyu lağvedelim..
Yani Genelkurmay’ın kapısına kilit vuralım, silahları toplayalım..
*
Hatası olan tabii ki sorgulansın, cezalandırılsın ama her olayda orduyu döverek bir yere varılmaz..
En kahraman Rıdvan bile olunmaz..
Asker düşmanlığı da bir yere kadar..

 

Mümtaz Soysal’dan Erdoğan’a tam destek
Hani rüyamda görsem inanmazdım..
Rüyamda görmedim, ekranda gördüm.. Canlı canlı izledim..
Konu
Kıbrıs’tı..
Kıbrıs konusunda taban tabana zıt görüşte olan iki isim vardı.. Prof. Dr. Mümtaz Soysal ile Başbakan Erdoğan..
İktidar,
Rauf Denktaş’ı çözümsüzlüğün çözüm olduğunu savunmakla suçlardı..
İki devletli çözüm isteyenin Denktaş’ın uzun yıllar danışmanlığını yapan Soysal’ın olduğu iddia edilirdi..
İddia değildi, öyleydi zaten..
Soysal hep Kıbrıs’ta hep iki ayrı devleti savundu..
H
Başbakan, Kıbrıs gezisinde köprüler altından çok suların aktığını söyleyerek artık iki ayrı devletten başka formülün kalmadığını ima etti..
Başbakan’ın basın toplantısından sonra Mümtaz Soysal ekranlara çıktı..
Başbakan’ı tebrik etti, desteklediğini söyledi, doğru yolun, gerçek çözümün bu olduğunun altını çizdi..
Erdoğan ile Soysal ‘Kıbrıs’ başlığı altında buluştu.. 
Hani rüyamda görsem inanmazdım..
Rüyamda görmedim, ekranda gördüm.. Canlı canlı izledim..
Konu Kıbrıs’tı..
Kıbrıs konusunda taban tabana zıt görüşte olan iki isim vardı.. Prof. Dr. Mümtaz Soysal ile Başbakan Erdoğan..
İktidar, Rauf Denktaş’ı çözümsüzlüğün çözüm olduğunu savunmakla suçlardı..
İki devletli çözüm isteyenin Denktaş’ın uzun yıllar danışmanlığını yapan Soysal’ın olduğu iddia edilirdi..
İddia değildi, öyleydi zaten..
Soysal hep Kıbrıs’ta hep iki ayrı devleti savundu..
*
Başbakan, Kıbrıs gezisinde köprüler altından çok suların aktığını söyleyerek artık iki ayrı devletten başka formülün kalmadığını ima etti..
Başbakan’ın basın toplantısından sonra Mümtaz Soysal ekranlara çıktı..
Başbakan’ı tebrik etti, desteklediğini söyledi, doğru yolun, gerçek çözümün bu olduğunun altını çizdi..
Erdoğan ile Soysal ‘Kıbrıs’ başlığı altında buluştu..



Bu yazı 1,367 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 17 Şubat 2015 SAHTE DELİLDEN SAHTE TERÖRİSTE
    • 28 Eylül 2014 IŞİDİN FATURASI ANKARAYA!..
    • 23 Aralık 2012 BAŞBAKANIN DÜŞÜ TEK ELDEN YÖNETİM
    • 22 Aralık 2012 61 GAZETECİ 49 GAZETECİ
    • 2 Aralık 2012 Muhalif İktidar'dan Şikyetçi İktidar'a
    • 5 Kasım 2012 BAŞBAKAN’I KİM DAVET ETMEDİ?
    • 18 Ekim 2012 MÜSLÜMANLARIN İKİ BÜYÜK ZAAFI
    • 10 Temmuz 2012 ARINÇ’A SUİKAST EMEKLİ OLDU!..
    • 19 Mayıs 2012 BAŞKANLIK ZATEN VAR
    • 22 Ekim 2011 CARİ AÇIKLAR GEÇİYOR PEŞ PEŞE!
    • 24 Eylül 2011 NEDEN (HL) TUTUKLULAR?
    • 24 Eylül 2011 Referandumun ilk golünü memur yedi
    • 21 Temmuz 2011 PKK SALDIRISI KİME YARADI
    • 18 Aralık 2010 ÇOK ÖNEMLİ İKİ AKP ANALİZİ
    • 22 Şubat 2010 SAADET’İN AKP’YE BAKIŞI
    • 22 Şubat 2010 BABA DU Bİ DAKKA!
    • 22 Şubat 2010 FİŞLEME!
    • 12 Şubat 2010 ERDOĞAN MI HAKLI HOCA EFENDİ Mİ?
    • 22 Ocak 2010 Savaşa hazırlanan ülkede darbe olur mu?
    • 5 Aralık 2009 Haber karartma işte buna denir

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,308 µs