En Sıcak Konular

Arslan Bulut
Yeniçağ

Arslan Bulut
24 Eylül 2011

Erdoğan'ın vicdanı hiç mi sızlamıyor?



MHP’nin Kızılcahamam kampında “Arap Baharı”nın etkisine giren ülkelerin durumu görüşülürken, Fas, Suudi Arabistan, Ürdün, Umman, Katar, BAE gibi ülkelerin neden bu ayaklanma dalgasından etkilenmediği de sorgulandı..
Çünkü bu ülkeler Amerikan güdümlü iktidarlar tarafından yönetilmektedir.
Bahreyn’de bir ayaklanma oldu ama onu da Suudi Arabistan’dan gönderilen özel kuvvetler bastırdı. Çünkü Bahreyn de Amerikan güdümündedir. Dolayısıyla Tayyip Erdoğan, Fas, Suudi Arabistan, Ürdün, Umman, Katar, BAE ve Bahreyn gibi ülkeler için “Zulüm ile âbad olunmaz. Artık otokrasi dönemleri bitiyor. Totaliter rejimler gidiyor. Artık halkın iktidarı geliyor” diyemez.
ABD güdümlü bir iktidar bulunmayan Suriye için “Suriye’de de halkına zulmedenler ayakta kalamayacaklardır” der.

***

Meselenin bir de Türk Milleti’nin bütünlüğünü hiçe sayan bir tarafı var ki ona da CHP’nin Suriye gezi heyeti içersinde yer alan CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı işaret etti.
Atıcı, “Mısır’ın Al-Shorouk gazetesine verdiği demeçte ‘Suriye’de meselenin Şiilerle Sünniler arasında bir iç savaşla nihayete ermesinden korkuyorum’ diyen Tayip Erdoğan ‘Alevilerin rejim içinde ve güvenlik birimlerinde önemli pozisyonlarda olduğunu’ belirtmiş ve ‘Halkın öfkesi de onlara yönelik’ demiştir. ‘Eylemcilerin ölümünden sorumlu tutulan bir grup hükümet yanlısı milisin de Alevi mezhebinden olduğunu’ belirten Erdoğan, bunun da ‘Alevilerle sünni çoğunluk arasındaki anlaşmazlığı derinleştirdiğini’ dile getirmiştir” bilgisini verdikten sonra bu söylemleri yanlış ve tehlikeli bulduğunu ifade etti ve “Suriye halkının sorunları etnik veya mezhepsel sorunlara dayanmamaktadır. Sorun, temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanması ve demokratikleşememe sorunudur. Sorunu çarpıtarak kendi zihnindekileri ‘gerçekmiş’ gibi yansıtmak Başbakan için yeni bir şey değildir. Halkımız artık bunları daha net görmektedir” diye konuştu.
Atıcı, “AKP zihniyetinin yurtiçindeki sözcüsü Hüseyin Çelik’in Suriye ile ilgili mezhep temeline dayalı bölücü ve saldırgan açıklaması henüz manşetlerden inmemişken, ustası Erdoğan’ın bu kışkırtıcı ve hatta ‘hedef gösteren’ sözleri çok tehlikelidir” dedi.

***

Bu tespitler, AKP iktidarının Türkiye’nin başına çok büyük belalar açacağını gösteriyor. Suriye’de Alevi-Sünni çatışması varmış gibi göstermek, meseleyi oraya doğru sürüklemek anlamına gelir.
Suriye halkı, silahlandırılmış üç-beş bin kişinin ayaklanma çıkarma girişimlerine yüz vermeyince, Alevi-Sünni çatışması çıkararak ülkeyi çökertmek ABD’ye yakışır! Zaten Irak’ta İngiltere ile birlikte yaptıkları budur. Ancak Türkiye Cumhuriyeti adına konuşan bir kişinin, olmayan bir Alevi-Sünni çatışmasını dillendirmesi vahimdir.

***

Peki Erdoğan neden böyle yapıyor? Hiç mi vicdanı sızlamıyor?
Aslında Tayyip Erdoğan, Amerikalılar ile özel görüşmelerine Belediye Başkanı iken başlamıştı. O görüşmelerde yaptığı konuşmalar, verdiği sözler Amerikalılar tarafından kaydedilmiştir. Hatta, bu kayıtların kendisine karşı bir şantaj aracı olarak kullanıldığına dair iddialar da vardır.
Her ne olursa olsun, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nın, ABD’nin bütün taleplerini harfiyen yerine getirmesi, Türkiye açısından kabul edilemez.

http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/index.php



Bu yazı 1,047 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 4 Eylül 2020 Washington Post ve Die Welt'in iddiaları!
    • 25 Kasım 2019 İktidarda kalmak için akıl dışı yöntemler!
    • 3 Kasım 2019 Suriye'de atılan bütün adımlar BOP'a uyumlu!
    • 30 Aralık 2018 "ABD ile aslında hiçkarşı karşıya gelmedik!"
    • 9 Aralık 2018 Simon Bolivar ve Tayyip Erdoğan!
    • 22 Kasım 2018 Türkiye'nin reçetesi de Denktaş yöntemlerinde!
    • 7 Ağustos 2017 Tayyip Bey dublör mü kullanıyor?
    • 15 Ocak 2017 Kıbrıs'ta asıl hedef İsrail'in güvenliği
    • 10 Mayıs 2016 Ben kabul etmiyorum Sayın Tayyip Erdoğan!
    • 25 Ocak 2016 IŞİD taşeronsa işveren kim?
    • 30 Ağustos 2015 AKP ve PKK'nın ortak hedefi!
    • 26 Mayıs 2015 AKP, tam donanımlı bir suç örgütü mü?
    • 3 Mart 2015 Dolmabahçe yalanları!
    • 17 Şubat 2015 Ula uşaklar, hep elduk mi?
    • 28 Eylül 2014 IŞİD senaryosunun en ince ayrıntıları...
    • 22 Temmuz 2014 Günde bin Müslüman öldüren Müslümanlar!
    • 15 Temmuz 2014 Exeterden komik bilgiler!
    • 5 Temmuz 2014 IŞİDden Büyük İsraile giden yol
    • 10 Haziran 2014 Lice’de bir görgü tanığı anlatıyor
    • 8 Ocak 2013 ABD, İslamcıları niçin kullanıyor?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,492 µs