Özerklik” demokrasi değil, tefrikayı getirir… |
|
|||||
Çarpıcı olan; Öcalan’dan Kandil’e, KCK’dan DTP’den BDP’ye öteden beri “özerklik talepleri” tekrarlanması. Diyarbakır’da toplanan Demokratik Toplum Kongresi’nin (DTK) aynı günde, hatta saldırıyla aynı saatlerde “özerklik kararları”nı deklâre etmesi.
BATI’DAN İTHAL VE SUN’Î…
DÜNÜN “MUHTARİYETİ”YLE AYNI…
|
|||||
18.07.2011 |
Özerklik” demokrasi değil, tefrikayı getirir… |
|
|||||
Çarpıcı olan; Öcalan’dan Kandil’e, KCK’dan DTP’den BDP’ye öteden beri “özerklik talepleri” tekrarlanması. Diyarbakır’da toplanan Demokratik Toplum Kongresi’nin (DTK) aynı günde, hatta saldırıyla aynı saatlerde “özerklik kararları”nı deklâre etmesi.
BATI’DAN İTHAL VE SUN’Î…
DÜNÜN “MUHTARİYETİ”YLE AYNI…
|
|||||
18.07.2011 |
BATI’DAN İTHAL VE SUN’Î…
Oysa yerel yönetimlerin demokratikleşmesi” ile etnik ve bölgesel tefrikaya zemin hazırlayan, eyâlet ayırımıyla ülkeyi “federasyon sistemi”ne teşne hale getiren dünün “muhtariyet” olarak ifâde edilen bugünün “özerkliği” de demokrasiyi, hak ve özgürlükleri değil, tefrikayı getirir.
Esasen Osmanlıda “muhtariyet/özerklik” tezi, Bediüzzaman’ın “Avrupa zâlim hükûmetlerinin zulümleriyle âlem-i İslâma ve merkez-i hilâfete ettikleri ihânet” belgesi, “Kur’ân’ın zararına gâyet ağır şerâitle (şartlarla) kâfirâne fikirlerinin icrası ve “vâhim-müthiş bir su-i kast plânı” olan “Gaddarâne Sevr muâhedesi”ne dayanır.
Bunun içindir ki sırf “Batı ürünü” olduğu için bir dönem Batı hayranı Jön Türkler’ce de benimsenen “adem-i merkeziyet” ve “tevs-i mezuniyet (yetkinin arttırılması, genişletilmesi) fikrine “cevap veren Bediüzzaman, bu görüşleri ithal ve sun’î olarak görür.
Avrupa’daki merkezlerde, Paris’te yaşayan dönemin kargaşasında Jön Türklerle yakınlaşan ve o dönemde kurtuluşu piyasaya sürülen entelektüel “Batı reçetesi” olan “Anglo-Sakson adem-i merkeziyet”te gören Mahmut Celâlettin Paşa’nın oğlu Prens Sabahaddin’e, “adem-i merkeziyet”in badirelerini bildirir. (Eski Said Dönemi Eserleri, 109-110)
DÜNÜN “MUHTARİYETİ”YLE AYNI…
Bediüzzaman, Prens’e, “sû-i telâkki olunan (yanlış anlaşılacak olan) güzel fikrine cevap” mektubuyla, bu zâhiren “mâkul” gibi görünen “özerklik” düşüncesinin arka plânındaki tehlikelere dikkat çeker. Bunun milletin birlik ve bütünlük râbıtalarını keseceğini ikaz eder. Sonunda, “Osmanlılık ve meşrutiyet (demokrasi ve hürriyet) perdesini birden feverân ile yırtacak bir muhtariyete ve sonra istiklâliyete (bağımsızlığa) ve sonra tavaif-i mülûke (küçücük devletçiklere parçalanması) vartasına varacağını ikaz eder.
Gerçek şu ki, dün Osmanlıda olduğu gibi bugün de, “adem-i merkeziyet” ve “muhtariyet/özerklik” fikrinin, idârî hüviyette kalmayacağı, ecnebilerin parmak karıştırmalarıyla, tefrikayla iftirakı azdıracağı açıktır.
Mâlum son “özerklik ilânı”nda “halklarımızın demokratik birliğine ve özgürce yaşama özlemlerine dair büyük gelişmelere vesile olacağı”nın aksine, bu tezin, demokrasinin yerelleşmesini sağlamak, merkezî bürokrasi engelini ve hantallığı aşmak, tepeden inme istibdadî uygulamalar kaldırmak yerine, etnik-bölgesel tefrikayla Birinci Dünya Savaşında görüldüğü gibi, milleti “kavmiyetçilik” illetiyle kamplaştırıp kutuplaştırması plânlanıyor.
Bundandır ki “ortak vatan anlayışı temelinde toprak bütünlüğüne ve demokratik ulus perspektifi temelinde Türkiye halklarının ulusal bütünlüğüne bağlı kalınması” güvencesi gibi süslü lâflar, dün olduğu gibi bugün de havada kalıyor…
18.07.2011
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle