En Sıcak Konular

Arslan Bulut
Yeniçağ

Arslan Bulut
1 Ağustos 2009

Kürt devletini Türkiye'ye kurdurmak mı tarihi fırsat?



Washington Post, Iraklı bir direnişçiye dayandırdığı haberinde, Amerikalı yetkililerin, ilkbahar aylarında, Türkiye’de Iraklı direnişçi gruplarla müzakerelerde bulunduklarını ve bir anlaşma ile sonuçlanan iki görüşme yaptıklarını yazdı.
Direnişçilerin temsilcisi Ali el Cuburi, Katar’dan telefonla verdiği demeçte, müzakerelerde en az üç direnişçi lideri ve en az üç ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisinin bulunduğunu, tarafların Mart ve Mayıs aylarında Türkiye’de bir araya geldiğini, üçüncü toplantının Haziran ayında yapılması gerektiğini, ancak yapılmadığını söyledi.
Bu haberin ardından AP, Irak’ın konu ile ilgili soruşturma başlattığını duyurdu. Yapılan açıklamada, Irak için bu görüşmelerin, egemenliğinin ihlâli ve teröristlere hoşgörüyle yaklaşıldığı anlamına geldiği belirtildi.


* * *


Bu haberlerin ardından PKK’nın tasfiyesi için dün Ankara’da başlayan Türkiye-ABD-Irak toplantısı öncesinde, Irak, direnişçilerle yapılan görüşmeleri resmen gündeme getirdi.
Hürriyet’in Irak basınından aldığı habere göre Türkiye’nin arabuluculuğu ile yapılan toplantılarda, Sünni direniş grupları ile ABD arasında, görüşmelerin devamı konusunda  “protokol” bile imzalandı.
Irak ise Ankara’dan resmen toplantılar ve imzalandığı iddia edilen protokol konusunda  “açıklama” istedi. Irak hükümeti, yazılı bir açıklama yaparak, Türkiye’yi “Irak’ın içişlerine karışmakla” suçladı. Açıklamada, Irak’taki ABD ve Türkiye büyükelçiliklerinden de “ciddi açıklama beklendiği” ifade edildi.
Irak’taki yönetim için direnişçiler en büyük tehdit. Amerikan işgali sayesinde yönetime geldiklerinin bilincinde olan Irak yöneticileri, Amerikalıların İstanbul’da direnişçilerle yaptığı pazarlıkları duyunca paniğe kapıldı.


* * *


Tabii durumu, yıllardan beri Türkiye’de kan döken PKK’ya Irak’ın ev sahipliği yaptığını unutmadan değerlendirmek gerekir.
Fakat burada acı olan gerçek şudur ki, Iraklı direnişçi liderleri, Türkiye’ye Türk yetkililerle görüşmek için değil, Amerikalılarla pazarlık yapmak için gelmiştir. Türkiye, sadece direnişçilere güvenli bir ortam sağlamıştır. Bu görüşmelerin Dışişleri ve MİT’in organizasyonu ile yapıldığı kesin.  Dolayısıyla, görüşmeler, Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın da bilgisi dahilindedir. 
Türkiye, direnişçi liderlerle kendi adına istihbarat teşkilâtı düzeyinde görüşebilir, buna bir sözüm yok. Yalnız, Amerikan askerlerinin Irak’taki güvenliğini sağlamak Türkiye’nin görevi midir? Türk Ordusu, Kuzey Irak’a kış operasyonu yaparken, ABD Başkanı, Türk askerinin güvenliğini düşündüğü için mi “hemen çekilin” demişti? Yoksa asıl dertleri PKK’nın güvenliği miydi?
Bugün ABD, Kuzey Irak’taki Barzani devletini, üniter yapıyı da bozarak Türkiye’nin sorumluluğuna vermek istiyor; bunun için PKK’nın tasfiyesine de razı olmuş olabilir. Türkiye böylece Kerkük petrollerinin de koruyucusu olacak.
Ancak Türkiye’yi yönetenler Amerikan yörüngesindeki dış politika ile nereye varabilir?
Cüneyt Ülsever’in belirttiği gibi “Kimse kimseyi aldatmasın, ‘Kürt açılımı’ falan yok. Olsa olsa ‘Kuzey Irak açılımı’ var ve biz bu açılımın parçası olmak için ‘PKK pazarlığı’ yapıyoruz. Ankara’da Türk, Iraklı ve ABD’li yetkililer bu amaçla toplandı.”
Bu durumda, Oda tv’den Deniz Hakyemez’in sorduğu “İsrail’in ve Amerika’nın kaygılarını yatıştırmaya fazla önem verecek olursa, TSK’nın Ilımlı İslam’la, irticayla mücadele edebilme şansı nedir?” sorusu önem kazanıyor!
Zira iki grup da ABD ve İsrail desteklidir!
Sahi, Kürt devletinin Türkiye’nin garantörlüğünde kurulması mı tarihi fırsat? 



Bu yazı 898 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 4 Eylül 2020 Washington Post ve Die Welt'in iddiaları!
    • 25 Kasım 2019 İktidarda kalmak için akıl dışı yöntemler!
    • 3 Kasım 2019 Suriye'de atılan bütün adımlar BOP'a uyumlu!
    • 30 Aralık 2018 "ABD ile aslında hiçkarşı karşıya gelmedik!"
    • 9 Aralık 2018 Simon Bolivar ve Tayyip Erdoğan!
    • 22 Kasım 2018 Türkiye'nin reçetesi de Denktaş yöntemlerinde!
    • 7 Ağustos 2017 Tayyip Bey dublör mü kullanıyor?
    • 15 Ocak 2017 Kıbrıs'ta asıl hedef İsrail'in güvenliği
    • 10 Mayıs 2016 Ben kabul etmiyorum Sayın Tayyip Erdoğan!
    • 25 Ocak 2016 IŞİD taşeronsa işveren kim?
    • 30 Ağustos 2015 AKP ve PKK'nın ortak hedefi!
    • 26 Mayıs 2015 AKP, tam donanımlı bir suç örgütü mü?
    • 3 Mart 2015 Dolmabahçe yalanları!
    • 17 Şubat 2015 Ula uşaklar, hep elduk mi?
    • 28 Eylül 2014 IŞİD senaryosunun en ince ayrıntıları...
    • 22 Temmuz 2014 Günde bin Müslüman öldüren Müslümanlar!
    • 15 Temmuz 2014 Exeterden komik bilgiler!
    • 5 Temmuz 2014 IŞİDden Büyük İsraile giden yol
    • 10 Haziran 2014 Lice’de bir görgü tanığı anlatıyor
    • 8 Ocak 2013 ABD, İslamcıları niçin kullanıyor?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,766 µs