En Sıcak Konular

Arslan Bulut
Yeniçağ

Arslan Bulut
23 Aralık 2012

Başbakana kurulan sinsi tuzak...



Gazeteye geldiğimde asansörde karşılaştığım arkadaşlar, “Vaay, demek bilgileri Genelkurmay’dan alıyorsun” diye şaka yollu takılınca, “Hayırdır, nereden çıkardınız?” diye sordum. Zaman gazetesinde yayınlanan bir haberde adımın geçtiğini söylediler. Aynı haberin Habertürk’te de yayınlandığını gördüm.
Zaman’daki “Gazetecilerin köşe yazısı Genelkurmay’dan” başlıklı ve Bayram Kaya imzalı habere göre Ergenekon yargılamasını yapan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin talebi üzerine “naip hakim”  Hüsnü Çalmuk öncülüğünde “internet andıcı” davası kapsamında, Genelkurmay Başkanlığı’nın gönderdiği hard disklerin incelenmesi tamamlandı ve hazırlanan rapor mahkemeye sunuldu. 
Haberde “Genelkurmay’ın sıkı ilişki kurup bilgi gönderdiği gazeteciler” denilerek isimler sıralanıyor. Listede benimle birlikte Genel Yayın Müdürümüz Hayri Köklü’nün de ismi var.. 

 
***

 
Raporda ise Genelkurmay Bilgi Destek Dairesi’nin kendi oluşturduğu bilgileri, hukukçu-öğretim üyesi gibi imzalarla gazetelerin genel yayın müdürleri, Ankara temsilcileri ve bazı köşe yazarlarının İnternet adreslerine gönderdiği bilgisi var. Sadece Yalçın Bayer’in bir yazısından örnek veriliyor ve bir hukukçu imzasıyla gönderilen  yazının yayınlandığı belirtiliyor. Gazetecilerle ilgili bunun dışında bir bilgi yok. Yalçın Bayer’in köşesinin, her gün “okur mektupları” yayınlanan bir köşe olduğunu dikkate alırsanız, böyle bir yazının yayınlanmasında hiçbir sorun yok.. 
Raporda, İnternet adreslerine yazı gönderildiği belirtilen gezetecilerle ilgili en küçük bir suçlama da yok. Yine 14 gazeteci deniliyor ama bu, sadece ilgili dairenin bir dosyasında yer alan İnternet adreslerinden oluşuyor. Hemen üstünde yedi gazetecinin daha İnternet adresi var. 
Fakat Zaman, bunların hepsini vermemiş, 14 demiş ama 11 kişinin adını yayınlamış. Üç kişinin adını gizlemiş! 
Benim İnternet adresime her gün, 300 civarında mesaj gelir. Niteliğine göre bunların 20-30 kadarını okurum. Diğerlerini okumadan “hepsini seç”erek çöpe atarım. Kaynağı belli olmayan hiçbir mesaja yer vermem.
Peki gerçek durum böyle olduğu halde, “Gazetecilerin köşe yazısı Genelkurmay’dan”  başlığı nereden çıkıyor?
Asıl operasyon bu değil mi? Etkili gazetecilerin adını kirletmekte kimin ne menfaati var? 
Raporu hazırlayan hakimin böyle bir niyeti olmadığı açıkça görüldüğüne göre haberi yazan ve yayınlayanların bir planı var demek ki.. 
Sakın hedefleri, ortada hiçbir delil yokken, ismini verdikleri gazeteciler hakkında soruşturma açtırarak hatta tutuklanmalarını sağlayıp, bir süreden beri kendilerini ve kurumlarını hedef alan Tayyip Erdoğan’ı, bir defa daha dünya kamuoyunda  “gazeteci tutuklatan başbakan”  olarak gösterip köşeye sıkıştırmak olmasın! 
 
***
 
Ben, bugüne kadar Genelkurmay karargahından hiçbir özel bilgi almadım. Dediğim gibi kaynağını bilemediğim bilgileri ciddiye bile almam. Gazetecilik tecrübesi bunu gerektirir. 
Gerçi bir gazeteci için “özel haber” hayati derecede önemlidir. Fakat, kullanmasını bilen gazeteci için açık kaynaklar özel haberlerle doludur. Benim kullandığım kaynaklar da onlardır. 
Esasen resmi makamların özel veya genel açıklamalarına dayalı gazetecilik yapmayı doğru bulmadığım için kendi özel araştırmalarımın sonuçlarına güvenerek yazarım. 
Sadece resmi makamlardan değil, özel sektörden, sivil toplum kuruluşlarından veya derneklerden, gerçek kişilerden gelen yönlendirme haberler için de durum aynıdır. 
Tabii hepimiz, içinde yaşadığımız toplumdan, fertlerden, tarihi birikimlerden etkileniyoruz. Bunları kastetmiyorum. 

 
***

 
Daha önce de bir sürü tezvirat yapıldı. Bir defasında Taraf gazetesinde Prof. Dr. Erol Manisalı’nın “yararlanabilirsiniz” dediği iddia edilen gazeteciler arasında gösterildim. Manisalı, telefonla arayıp kimseye böyle bir söz söylemediğini bildirdi ama böyle bir şey olsa bile bu beni bağlamazdı. 
Genelkurmay’daki görevliler, kendi uygun gördükleri gazetecilere, “hukukçu-öğretim üyesi”  imzası ile mesaj göndermişse, bunda o gazetecileri bağlayan ne vardır ki  “Gazetecilerin köşe yazısı Genelkurmay’dan” denilebiliyor. 
Her Pazartesi, basın ahlakı ile ilgili yazılar yazan Ekrem Dumanlı, gazetesinde böyle “operasyonel haberler” yayınlanmasına niçin izin veriyor? Bu mu gazetecilik? Yine Fatih Altaylı, böyle bir habere araştırmasını yaptırmadan niçin yer veriyor?
Bir gazeteci, kendisine İnternet’ten mesaj atıldı diye bundan sorumlu tutulabilir mi? 
Kaldı ki Amerikan istihbaratının yönlendirmesi ile yazı veya haber yazan gazetecileri araştıran bile yok!

http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/yazargoster.php?haber=25135 



Bu yazı 1,336 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 4 Eylül 2020 Washington Post ve Die Welt'in iddiaları!
    • 25 Kasım 2019 İktidarda kalmak için akıl dışı yöntemler!
    • 3 Kasım 2019 Suriye'de atılan bütün adımlar BOP'a uyumlu!
    • 30 Aralık 2018 "ABD ile aslında hiçkarşı karşıya gelmedik!"
    • 9 Aralık 2018 Simon Bolivar ve Tayyip Erdoğan!
    • 22 Kasım 2018 Türkiye'nin reçetesi de Denktaş yöntemlerinde!
    • 7 Ağustos 2017 Tayyip Bey dublör mü kullanıyor?
    • 15 Ocak 2017 Kıbrıs'ta asıl hedef İsrail'in güvenliği
    • 10 Mayıs 2016 Ben kabul etmiyorum Sayın Tayyip Erdoğan!
    • 25 Ocak 2016 IŞİD taşeronsa işveren kim?
    • 30 Ağustos 2015 AKP ve PKK'nın ortak hedefi!
    • 26 Mayıs 2015 AKP, tam donanımlı bir suç örgütü mü?
    • 3 Mart 2015 Dolmabahçe yalanları!
    • 17 Şubat 2015 Ula uşaklar, hep elduk mi?
    • 28 Eylül 2014 IŞİD senaryosunun en ince ayrıntıları...
    • 22 Temmuz 2014 Günde bin Müslüman öldüren Müslümanlar!
    • 15 Temmuz 2014 Exeterden komik bilgiler!
    • 5 Temmuz 2014 IŞİDden Büyük İsraile giden yol
    • 10 Haziran 2014 Lice’de bir görgü tanığı anlatıyor
    • 8 Ocak 2013 ABD, İslamcıları niçin kullanıyor?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,470 µs