En Sıcak Konular

Mehmet Şevket EYGİ
Milli Gazete

Mehmet Şevket EYGİ
11 Kasım 2019

Ekilmeyen topraklarımız



Büyük, muazzam miktarda ekilebilir, ürün verebilir toprağımız ekilmemiş, boş kalmış... Ekmeklik buğdayımızı, nohudumuzu, pirincimizi, soğanı patatesi dışarıdan ithal ediyoruz.

Bu anlattığım şey vahim bir durum değil midir?.. Niçin bu konuyu enine boyuna, derinliğine işlemiyoruz?

Tarım uzmanlarımız, sosyologlarımız, (varsa) aydınlarımız, kafası çalışanlarımız, eli kalem tutanlarımız, ziyalılarımız bu problem üzerinde niçin gereği kadar durmuyor?

Hayır, beni yanlış anlamayınız, ucuz ve popülist muhalefet yapılmasını asla istemiyorum.

Soruyorum: Tarım problemlerimizle futbolla ilgilendiğimiz kadar niçin ilgilenmiyoruz?

Futbol konusunda habbeyi kubbe, pireyi deve yapıyoruz, yeri göğü birbirine katıyoruz ama tarım, buğday, ekmek, hayvancılık krizi umurumuzda bile değil.

Bu konuyu en çok iktidarı tutan medyanın işlemesi gerekmez mi? Elbette yıkıcı olumsuz ucuz laflar edilmeyecek ama konu mutlaka işlenecek?

Tarımımızı Hollanda tarımına benzer yüksek seviyeye nasıl çıkartabiliriz?

Tarımla ilgili hayli yazılar kaleme aldım, hayli çare çözüm teklifi yaptım. En ufak bir tepki gelmedi, ilgi gösterilmedi.

Köylerimiz boşaldı, bütün gençlerimizi liseye ve üniversiteye gönderiyoruz. Onların hepsi maaşlı sigortalı memur olmak istiyor. Kişisel girişimcilik (teşebbüs-i şahsî) ruhu ve zihniyeti öldü. Büyük sosyologlarımız bu konularda neler düşünüyor?

Yakın zamanda İstanbul’un ilçesi Şile’ye, bazı kısımları üç gidiş üç geliş altı şeritli otoyol yapıldı ve yine bazı köylerine doğalgaz getirildi. Otuz sene önce oradaki tarlalarda buğday ekiliyordu, şimdi hiçbir şey ekilmiyor. Tarlaların bir kısmı villa yapılmak üzere satıldı. Sosyologlarımız, iktisatçılarımız bu işe ne diyor?

Trakya topraklarımızın bir kısmı yabancılara satıldı. Ne kadarı satıldı? Bu topraklarımız niçin yüzde yüz işletilmiyor? İstanbul’un ihtiyacı tahıl, sebze, meyve niçin Trakya’da üretilmiyor da, Antalya’dan getiriliyor? Bizde niçin Hollanda’da olduğu gibi sera tarımı yapılmıyor, topraksız tarım yapılmıyor?

İleri, akıllı ülkeler tarımı, atom fiziği derecesinde fennîleştirdiler, biz bu konuda ne yapıyoruz?

Paris’in muhtaç olduğu sebzenin onda biri şehir içindeki teraslarda, balkonlarda, pencere kenarlarında yetiştiriliyormuş. Biz bu konuda ne yapıyoruz?

Dışarıdan patates ve soğan almamız acayip garip ve çok anormal bir durum değil midir?

Tarım konusunda niçin alarm çanlarını çalmıyoruz?

Yüksek tahsil yapmış gençlerimizin bir kısmını niçin tarıma yönlendirmiyoruz.

Yine başa dönelim: Muazzam miktarda ekilebilir toprağımız niçin ekilip biçilmiyor da boş (âtıl) duruyor?

Bu konuları niçin olumlu, yapıcı bir şekilde tartışmıyoruz, müzakere etmiyoruz, çare ve çözüm arayıp bulmuyoruz, hayata geçirilebilir teklifler getirmiyoruz?.. Akıllarımız mı dondu acaba?

Bendeniz idealimdeki hedefi söyleyeyim: Türkiye’miz, tarım konusunda (nüfusuna ve yüzölçümüne oranla) dünya birincisi olmalıdır. İkinciliğe bile razı değilim.

Bir başka idealim: Türkiye tarım konusunda bir Nobel ödülü kazanmalıdır. Bunu kazanabilecek babayiğitler yetiştirmeliyiz. Artist gibi takım elbiseli, kravatlı, cilalı ayakkabılı tarımcılar değil; iş elbiseli, laboratuar önlüklü tarımcılar istiyoruz!

***

Batı Avrupa intihar ediyor... Dünyayı ve insanlığı bir kere değil, bin kere yok edebilecek nükleer silahlar üreten Batı medeniyeti iflas etmiştir. Batı hayranları bunu görmüyor.  Medeniyetler de batar ama onlar gemiler gibi batmaz, uçaklar gibi düşmez. Medeniyetlerin apayrı batışları, bitişleri vardır.

***

Beyinsizin biri 1912’de Titanic için (hâşâ)  bu gemiyi Allah bile batıramaz demişti ve o alamet ilk seferinde batmıştı.

***

Dünyanın ve insanlığın batmasını önleyecek tek nizam İslam’dır. Yazık ki, Müslümanların kültürü ve gücü yeterli değil.

***

Muasır medeniyetin sembolü olan Frenk şapkası yüzünden nice Müslüman’ı idam eden, rejim terörü uygulayan Batı holiganları çıkmaz bir sokağa girdiklerinin farkında değildi.

***

Batının faydalı ilim ve tekniklerini alan ve kısa zamanda onları aşan Japonlar mı haklıydı, şapka için adam asan holiganlar mı haklıydı?***

Dünyada yüz milyonlarca insan açlık ve sefalet içinde sürünürken, milyarlarca dolar sarf ederek Mars’a fotoğraf makineli uzay aracı gönderenlerde akıl, mantık, vicdan, akl-ı selim, adalet, insaf, hikmet var mı?

***

Batı Avrupa, büyük ölçüde Hıristiyanlığı terk etti, yerine başka bir değer koyamadı. Tabiat boşluğu sevmez. Hıristiyanlığın yerini İslam dolduracaktır. 

https://www.milligazete.com.tr/makale/2579174/mehmed-sevket-eygi/ekilmeyen-topraklarimiz 



Bu yazı 1,371 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 9 Aralık 2019 Kemal Yolunda
    • 11 Kasım 2019 Ekilmeyen topraklarımız
    • 16 Aralık 2018 Şeriat aziz eder yüceltir
    • 9 Aralık 2018 Belediye Başkanı adayları
    • 8 Ağustos 2017 Uyarı
    • 30 Ağustos 2015 Eğitime ve Mekteplere Dair
    • 26 Mayıs 2015 Birilerindeki On Beş Büyük Kusur
    • 17 Şubat 2015 Meşrebime Dair
    • 28 Eylül 2014 Mümin Kardeşlerini Ötekileştirmek
    • 22 Temmuz 2014 İslam Dünyasının Yürekler Acısı Perişan Hali
    • 17 Haziran 2014 Osmanlıdan Sonra Kaos ve Anarşi
    • 23 Aralık 2012 Papazın Müslüman Oluşu
    • 22 Aralık 2012 Filistin ne Zaman Kurtulur?
    • 1 Aralık 2012 Dünyevleşmek Felketi
    • 5 Kasım 2012 Vehhabiler Resulullah Efendimizin Türbesini Yıkmak İstiyor mu?
    • 17 Ekim 2012 İslam'da Başkanlık ve Memuriyet
    • 24 Temmuz 2012 Sivil Darbe
    • 10 Temmuz 2012 Sultan Abdülhamid
    • 27 Mayıs 2012 Vefasız Müslümanlar!..
    • 19 Mayıs 2012 Vakıf Mallarına El Uzatanlara Lanet

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,947 µs