En Sıcak Konular

Arslan Bulut
Yeniçağ

Arslan Bulut
27 Haziran 2009

Asimetrik savaşı yapanları Başbuğ tek tek biliyor!



Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, basın toplantısında, TSK’ya karşı medya üzerinden sürdürülen  “asimetrik bir psikolojik savaş” tan söz etti. Soru-cevap kısmında da  “Bakın bugün ilk defa bir ifade kullandım, medya üzerinden asimetrik bir psikolojik harekat yapılıyor”  diye konunun altını bir defa daha çizdi.
Başbuğ, medya üzerinden asimetrik psikolojik savaşı kimin yaptığı konusunda da örnekler verdi:
l “Peki, şu soruyu sormaya hakkımız yok mu? Bu belgenin Nisan 2009’da hazırlandığını kim tespit etti? Kim tespit etti. Belgenin üzerinde hiçbir tarih yok, arkadaşlar.
l Soruşturma kapsamında birtakım raporlar hazırlandı. Birisi Jandarma Genel Komutanlığımızın hazırladığı kriminal rapor. 17’sinde hazırlandı, özel kuryeyle gönderildi. 19 ve 20’sinde bu kriminal raporun bazı parçaları, bazı basın organlarında yer aldı. Niye? Hem de işin acı tarafı, belgenin tümü de değil. Nedir bu? Kamuoyu oluşturmaktır.
l Bakın bugün ilk defa bir ifade kullandım, medya üzerinden asimetrik bir psikolojik harekat yapılıyor. Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Dairesi tarafından bir rapor hazırlandı, 22 Haziran’da. Niçin? Şimdi bu soruyu sormak hakkım değil mi? Şimdi bunlar tabii ki elbette bizi de düşündürüyor. Biz burada düşünmeyle kalmadık, aynı zamanda Genelkurmay Askeri Savcılığı bu konularla ilgili hukuki süreci başlattı ve suç duyurularında bulundu. İlgili makamlar da bu konularla ilgili araştırmalarına başladı. Bunlar yanlış.”

Başbuğ, bu sözlerle, hem belgeyi Taraf gazetesine hem de kriminal incelemeyi yandaş medyaya verenleri,  “Medya üzerinden asimetrik bir psikolojik savaş yapmak”  ile suçluyor.
Peki kimdir bu görevliler? Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yargı ve emniyet teşkilâtında görevli olanlar dışında söz konusu belgeleri basına verebilecek kimse var mı?
Bu, meselenin TSK açısından incelendiğinde görünen yüzüdür. Başbuğ’un, TSK’ya karşı asimetrik savaş yapanları tek tek bildiği anlaşılıyor.


Diğer taraftan Ergenekon adıyla sürdürülen davada, savunma avukatlığı yapan Vural Ergül de gönderdiği açıklamada, “TSK’ya ait olmadığı Genelkurmay Askeri Savcılığı tarafından açıklığa kavuşturulan belgenin Taraf gazetesine servis yapılarak gerçek bir belgeymişçesine kıymetlendirilmesi ve bunun üzerine gelişen süreç soruşturmanın gizliliğini ihlal suçundan ayrı, bambaşka bir suçtur. Bu ve benzeri suçlar bir bütün halinde, ’Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar’ kapsamında soruşturulmalı ve Devletin birliğini bozmak amacına yönelik elverişli bir fiil olarak ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmalıdır” diyor.
Ergül, “Ancak bu soruşturma asla Ergenekon Savcıları tarafından yürütülebilecek bir soruşturma olamaz. Çünkü sözü edilen belgenin henüz gerçek olmadığı anlaşılmadan Taraf gazetesine servis yapılmış olması, yalnızca savcıların sorumluluğundadır. Eğer savcılar, sözü edilen belgenin güya Ergenekon örgütü tarafından, TSK ile Hükümet arasında gerginlik oluşturmak amacıyla sahte olarak hazırlandığı iddiasındalar ise bu halde sahte belgeyi gerçekmiş gibi servis yapanlar ile bunu gerçekmiş gibi kıymetlendiren Taraf gazetesi güya Ergenekon Terör Örgütünün ekmeğine yağ sürmüş olmuyor mu?”  diye sorduktan sonra  “Derhal bir Meclis Araştırması başlatılmalıdır” önerisinde bulunuyor.
Görülüyor ki, TSK’ya karşı asimetrik savaşı devletin organları içindeki kişiler sürdürüyor. Bu durum daha fazla devam ederse, devlet çöker!



Bu yazı 964 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 4 Eylül 2020 Washington Post ve Die Welt'in iddiaları!
    • 25 Kasım 2019 İktidarda kalmak için akıl dışı yöntemler!
    • 3 Kasım 2019 Suriye'de atılan bütün adımlar BOP'a uyumlu!
    • 30 Aralık 2018 "ABD ile aslında hiçkarşı karşıya gelmedik!"
    • 9 Aralık 2018 Simon Bolivar ve Tayyip Erdoğan!
    • 22 Kasım 2018 Türkiye'nin reçetesi de Denktaş yöntemlerinde!
    • 7 Ağustos 2017 Tayyip Bey dublör mü kullanıyor?
    • 15 Ocak 2017 Kıbrıs'ta asıl hedef İsrail'in güvenliği
    • 10 Mayıs 2016 Ben kabul etmiyorum Sayın Tayyip Erdoğan!
    • 25 Ocak 2016 IŞİD taşeronsa işveren kim?
    • 30 Ağustos 2015 AKP ve PKK'nın ortak hedefi!
    • 26 Mayıs 2015 AKP, tam donanımlı bir suç örgütü mü?
    • 3 Mart 2015 Dolmabahçe yalanları!
    • 17 Şubat 2015 Ula uşaklar, hep elduk mi?
    • 28 Eylül 2014 IŞİD senaryosunun en ince ayrıntıları...
    • 22 Temmuz 2014 Günde bin Müslüman öldüren Müslümanlar!
    • 15 Temmuz 2014 Exeterden komik bilgiler!
    • 5 Temmuz 2014 IŞİDden Büyük İsraile giden yol
    • 10 Haziran 2014 Lice’de bir görgü tanığı anlatıyor
    • 8 Ocak 2013 ABD, İslamcıları niçin kullanıyor?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,197 µs