En Sıcak Konular

Ali TEZEL
http://www.alitezel.com

Ali TEZEL
30 Ekim 2009

Domuz gribinden ilk ölüm, meslek hastalığıdır



Sosyal güvenlik mevzuatımız açısından meslek hastalığı, "Sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal özürlülük halleridir" diye tanımlanıyor. Hastane çalışanının Sağlık Bakanlığı tarafından domuz gribinden öldüğü açıklanıyorsa o halde bu olay meslek hastalığıdır ve 5510 Sayılı Kanun'un 14 ve devamı maddeleri gereğince geride kalanlara iki aylık verilir. Verilen aylıklar da bu hastalık konusunda tedbir almayanlardan son kuruşuna kadar tahsil edilir

SORU/
Haber merkezleri domuz gribinden ilk ölüm haberini veriyorlar, üstelik ölümün domuz gribinden olduğunu bizzat Sağlık Bakanlığı açıklıyor ve ölen 29 yaşında 1 çocuk babası Mustafa Güneş. Kendisi hastane çalışanı. Aile acılı ve dava etmeyi düşünüyor. Sizce bu olay iş kazası veya meslek hastalığı mı? Ata Atalay

YAZI/
Ata Bey, ben ölüm olayının gerçekten domuz gribinden olup olmadığı, sırf insanların güvenmedikleri, inanmadıkları aşıyı olmaları için kamuoyu baskısı oluşması adına haber merkezlerine servis edilip edilmediği ile ilgilenmiyorum. Olaya sadece iş ve sosyal güvenlik açısından yaklaşacağım.
1- Bu ölüm, iş kazası ve meslek hastalığı mı?
2- İşveren sorumluluğu,
3- Alt işveren işçisi ise asıl işverenin sorumluluğu,
4- Kıdem tazminatı,
5- İşverenin koruyucu tedbir ve önlemleri almadığından iş kazası ve meslek hastalığından dolayı maddi-manevi tazminat ödemesi üzerinden gideceğim.
5510 Sayılı Kanun'un 13'üncü maddesi, iş kazasını ve 14'üncü maddesi de meslek hastalığını tanımlar. Her ikisi de aşağıdaki gibi tanımlanmaktadır.
"Madde 13- İş kazası;
a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,
b) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle,
c) Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,
d) Bu kanunun 4'üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,
e) Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında,
meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen özre uğratan olaydır..."
"Madde 14- Meslek hastalığı, sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal özürlülük halleridir.
Sigortalının çalıştığı işten dolayı meslek hastalığına tutulduğunun;
a) Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmet sunucuları tarafından usulüne uygun olarak düzenlenen sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbi belgelerin incelenmesi,
b) Kurumca gerekli görüldüğü hallerde, işyerindeki çalışma şartlarını ve buna bağlı tıbbi sonuçlarını ortaya koyan denetim raporları ve gerekli diğer belgelerin incelenmesi,
sonucu Kurum Sağlık Kurulu tarafından tespit edilmesi zorunludur..."
Gerek iş kazası ve gerekse meslek hastalığı tanımları olsun, her ikisi de bu olaya uygulanabilir olmakla birlikte bana göre olayın meslek hastalığı olduğu görüşü daha baskındır.
Öte yandan hangi hallerin meslek hastalığı sayılacağı konusunda SGK tarafından hazırlanmış listede grip veya domuz gribi yoktur ama belirlenmiş hastalıklar dışında herhangi bir hastalığın meslek hastalığı sayılıp sayılmaması hususunda çıkabilecek uyuşmazlıklar, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu'nca karara bağlanmaktadır.

İŞVEREN SORUMLULUĞU VARDIR

Olay bana göre meslek hastalığıdır ve vefat eden hastane çalışanının geride kalanlarına önce 5510 Sayılı Kanun'un 13 ve devamı maddelerine göre kısa vadeli sigorta kollarından ölüm geliri bağlanmalıdır. Ayrıca, 900 günü varsa bir de ölüm aylığı bağlanır.
Olayın oluşumunda, risk grubunda olduğu TV'lerden hem de en büyük yetkili Sağlık Bakanı tarafından açıklandığı halde sağlık çalışanı için tedbir almayan taşeron şirket ile hastane yönetimi sorumludur.
5510 Sayılı Kanun'un "İş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık bakımından işverenin ve üçüncü kişilerin sorumluluğu" başlığını taşıyan 21'inci maddesi şöyledir:
"İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, kurumca işverene ödettirilir. İşverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır.
İş kazasının 13'üncü maddenin ikinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen sürede işveren tarafından kuruma bildirilmemesi halinde, bildirim tarihine kadar geçen süre için sigortalıya ödenecek geçici iş göremezlik ödeneği, kurumca işverenden tahsil edilir..."

KARAKOLDA DOĞRU SÖYLEYEN MAHKEMEDE ŞAŞIRMASIN SAKIN

Kişi gerçekten domuz gribinden vefat etmişse SGK tarafından kişinin geride kalanlarına ödenecek aylık gelirlerin peşin sermayesi ilgililerden istenecek olduğundan yakında olayın gerçekten domuz gribinden mi olduğu belli olur.
Eğer domuz gribi değilse TV'lerde boy gösterip "Hastane çalışanı domuz gribinden öldü" diyenler, iş tazminata, rücuya, peşin sermaye değerinin SGK'ya ödenmesine gelince "Ölüm domuz gribinden değil, akciğer rahatsızlığından" diyebilirler.

TAZMİNAT DA VAR

Şayet ölüm domuz gribinden olmuş ve işveren sorumluğu (taşeron ve asıl işveren dahil) varsa bu defa olayın Borçlar Kanunu açısında maddi-manevi tazminat tarafı da var. Ölenin yakınları, destekten yoksun kaldıkları için taşeron şirket ve hastane yönetimi ile Sağlık Bakanlığı'na karşı dava da açabilirler.
Öte yandan 1475 Sayılı Kanun'un 14'üncü maddesine göre, ölenin yakınlarına nakit olarak hemen kıdem tazminatı da ödenmelidir.

Dul aylığı için nikâhlı ölmek gerekir

Benim annem, babamın ikinci eşiydi. Babamla evlilikleri 2 yıl önce bitti ve babamı bu yıl içerisinde kaybettik. Siz 20 Ekim tarihli yazınızda eski eşten aylık bağlatılabileceğini yazmıştınız. Annem sigorta emeklisi fakat babam emekli sandığından emekliydi. Bu durumda annem, babamdan maaş bağlatabilir mi? Yardımcı olursanız çok ama çok sevinirim. Şimdiden teşekkürler. Zeynep Çalışkan

Zeynep Hanım, anneniz kendisi SSK emeklisi olmakla birlikte vefat eden 5434 Sayılı TC Emekli Sandığı Kanunu emeklisi kocasından dul aylığı alabilir, ama ölüm anında aralarında nikâh olması gerekirdi. Yazınızdan anladığım kadarıyla babanız ile anneniz arasında resmi nikah sona ermiş. Bu doğru ise anneniz, vefat eden babanızdan dul aylığı alamaz.



Bu yazı 1,145 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 10 Mayıs 2016 Nikahsız yaşayan erkeğe dul aylığı verilir
    • 25 Ocak 2016 Emekli maaşına izinsiz haciz konulamaz
    • 30 Ağustos 2015 Kamu görevlileri toplu sözleşmesindeki memur zammı
    • 26 Mayıs 2015 Vekilliği sona erecek milletvekilleri nasıl emekli olacak?
    • 3 Mart 2015 Sağlıkta soygunun tarihsel hikayesi (2)
    • 17 Şubat 2015 Sağlıkta soygunun tarihsel hikayesi (1)
    • 28 Eylül 2014 SGK Torba ile ilgili genelgesini hazırladı--Torba ile prim affı ne kadar faydalı olacak?
    • 22 Temmuz 2014 SGK Danıştay'a rağmen emeklilerini kendi eliyle bu sene de soydurdu
    • 15 Temmuz 2014 Boşuna şikayet etme SGK başka erkekle yaşayan kadına ceza vermez aylığını da kesmez--Memur ziraat yapabilir ve e
    • 23 Aralık 2012 SGKnın Bağ-Kuru yine aynı bela
    • 21 Aralık 2012 SGKda emekli aylıkları hatalı mı hesaplanıyor?--Beyoğlu'nda polisleri unutmuşum
    • 30 Ekim 2012 Gurbetçilerin Yurtdışı borçlanması ile emeklilik hakkı kaldırılıyor
    • 17 Ekim 2012 SGK, Bağ-Kur’luyu kandırmış ve bundan da yararlanmaya çalışıyor
    • 1 Ağustos 2012 Emekli maaşına izinsiz haciz olmaz
    • 10 Temmuz 2012 İş Sağlığı ve Güvenliği Yasa’sı ne getiriyor?
    • 27 Mayıs 2012 SGK Medula’da kaybının tutarını bulamadı
    • 19 Mayıs 2012 Memurlar toplu sözleşme yerine toplu duaya
    • 8 Mayıs 2012 Bağ-Kur’da da emekli aylıkları prim ödedikçe düşer
    • 18 Kasım 2011 Cezaevinden isteğe bağlı ödeyip emekli olunabilir
    • 7 Kasım 2011 Eski memurlar-İkramiyenizi güncel ve sorunsuz almak için hinlik yapabilirsiniz

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,406 µs