En Sıcak Konular

Arslan Bulut
Yeniçağ

Arslan Bulut
31 Ekim 2009

Gorbaçov da "açıklık" diyordu; ülkeyi parçaladı!



Tayyip Erdoğan,  “Biz, Kıbrıs meselesinde çözüm için gayret sarf ederken, birileri çıktı, ’Kıbrıs’ı satıyorlar’ dedi. Bugün, o söyledikleri sözün ağırlığı altında kaldılar. İftiralarının, ithamlarının, karalamalarının altında kaldılar. 7 yıllık iktidarımızda Kıbrıs’ta satılan ne var? KKTC daha ileri mi gitti, daha geri mi gitti? 7 yıl önce bizi topa tutanlar, bugün gelinen noktayı görünce acaba ’haksızlık etmişiz’ diyebiliyorlar mı? Aslında her meselede bunu yaptılar. Türkiye’nin hangi kronik sorununu gündeme getirsek, ’ihanet’gibi, ’hıyanet’gibi, ’satmak, peşkeş çekmek’ gibi siyasi edebe asla sığmayacak bir üslûp kullandılar. Şimdi size soruyorum: Kıbrıs satıldı mı? Kıbrıs dün mü daha iyi şartlardaydı, bugün mü? Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin itibarı, tanınmışlığı dün mü daha yüksekti, bugün mü?”  diye sordu.
Kıbrıs konusunda, özellikle Annan Planı oylanırken ve diğer konularda biz de benzer eleştirileri yaptığımız için bu sözlere cevap vermemiz gerekir.

***

Bir defa, Erdoğan,  “Kıbrıs’ı satmadık”  diye niye savunma yapıyor?
Bir Başbakan,  “satmadık, ihanet etmedik, peşkeş çekmedik” diye niçin savunma yapar?
Kıbrıs’ta Belçika Modeli’ni öneren kendisi değil miydi? Bu model, KKTC’yi ortadan kaldırmıyor muydu?
İkincisi, Annan Planı’na Kıbrıs Türkleri’nin evet demesi için Tayyip Erdoğan şahsen ağırlığını koymamış mıydı? Öyle ki Kıbrıs’ta yerleşik bulunan Trabzon  kökenli bir Belediye Başkanı ile şahsen görüşerek Annan Planı’nı desteklemesini istememiş miydi? Denktaş’a hakaretler ederek,  “Git kendi ülkende konuş”  dememiş miydi? Saymakla bitmez.
Annan Planı, KKTC topraklarının önemli bölümünün Rumlara teslim edilmesini öngörüyordu. Neyse ki Rum tarafı Annan Planı’na hayır dedi de satış veya devir gerçekleşmedi! Rumlar kabul etseydi ne olacaktı?

***

Aslına bakarsanız, Türk Milleti’nin geleceğini düşünenlerin, ABD’den, İngiltere’den, Fransa’dan, Almanya’dan, Yunanistan’dan, Ermenistan’dan, İsrail’den, Çin’den, Rusya’dan, onların Türkiye üzerindeki emellerinden bir korkusu yok! Türk Milliyetçileri’nin en büyük endişesi, Türkiye’yi yönetenlerin, şahsi menfaatlerini, bu saydığımız ülkelerin siyasi emelleriyle tevhit etmeleridir!
Tayyip Erdoğan, bize güven vermiyor. AKP’nin yüzde 47 oy oranına ulaşmış olması, en azından oy verenlerin böyle bir endişeye kapılmadığını gösterir ama bunun sebebi, bu kitlelerin, laikliği bahane edenlerin baskısından kaçmasıdır.
Baskının asıl sebebi, Anadolu sermayesinin, yani Türk halkının önünü kesmektir!
Vatandaş, yağmurdan kaçarken doluya tutulduğunu anlayacaktır ama Gorbaçov’un  “açıklık”  sloganından sonra Sovyetler Birliği’ni çözmesi gibi, Tayyip Erdoğan’ın  “açılım”  programı ile Türkiye’yi parça parça etmesinden önce durumu fark ederse kendisi için iyi olur!

***

Peki, Kıbrıs satılmadı; Türkiye satılmadı mı?
Türkiye’nin yabancılara satılmadık neyi kaldı?
Türkiye’yi pazarlamakla övünen Tayyip Bey değil midir? Türkiye’nın topraklarını yabancılara satmayı bile  “değişim”  diye sunan ve buna direnenleri komünistlikle suçlayıp küresel kapitalizme hizmetini saklamaya çalışan Tayyip Bey değil midir?
Son olarak Ermenistan parlamentosuna konuşan Ermenistan Dışişleri Bakanı Nalbandyan,  “Türkiye ile ilişkilerin normalleşmesi için hazırlanan protokol metinleri tamamen bizim tarafımızdan kaleme alınmıştır”  diyor. Her şey bu kadar açık işte!
Bu satırları yazarken, Necati Çetinkaya da televizyon kameralarından, AKP’nin, açılımlarla vatana ihanet etmediğini anlatmaya çabalıyordu! Neden acaba?



Bu yazı 902 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 4 Eylül 2020 Washington Post ve Die Welt'in iddiaları!
    • 25 Kasım 2019 İktidarda kalmak için akıl dışı yöntemler!
    • 3 Kasım 2019 Suriye'de atılan bütün adımlar BOP'a uyumlu!
    • 30 Aralık 2018 "ABD ile aslında hiçkarşı karşıya gelmedik!"
    • 9 Aralık 2018 Simon Bolivar ve Tayyip Erdoğan!
    • 22 Kasım 2018 Türkiye'nin reçetesi de Denktaş yöntemlerinde!
    • 7 Ağustos 2017 Tayyip Bey dublör mü kullanıyor?
    • 15 Ocak 2017 Kıbrıs'ta asıl hedef İsrail'in güvenliği
    • 10 Mayıs 2016 Ben kabul etmiyorum Sayın Tayyip Erdoğan!
    • 25 Ocak 2016 IŞİD taşeronsa işveren kim?
    • 30 Ağustos 2015 AKP ve PKK'nın ortak hedefi!
    • 26 Mayıs 2015 AKP, tam donanımlı bir suç örgütü mü?
    • 3 Mart 2015 Dolmabahçe yalanları!
    • 17 Şubat 2015 Ula uşaklar, hep elduk mi?
    • 28 Eylül 2014 IŞİD senaryosunun en ince ayrıntıları...
    • 22 Temmuz 2014 Günde bin Müslüman öldüren Müslümanlar!
    • 15 Temmuz 2014 Exeterden komik bilgiler!
    • 5 Temmuz 2014 IŞİDden Büyük İsraile giden yol
    • 10 Haziran 2014 Lice’de bir görgü tanığı anlatıyor
    • 8 Ocak 2013 ABD, İslamcıları niçin kullanıyor?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    18,300 µs