En Sıcak Konular

Necati DOĞRU
SÖZCÜ

Necati DOĞRU
22 Şubat 2010

Mayından temizlenecek topraklar vardı!



 

Büyük arazi 1956 yılında mayınlanmıştı, 49 yıldır mayınlı olarak duruyordu.

Tek bir kilo kimyasal koruyucu ilaç girmemişti, tek bir damla kirli su bulaşmamıştı, tek bir gram yapay gübre, tek bir tane hibrit tohum görmemişti.

Yağmur suyuyla sulanmış.

Kendi otuyla gübrelenmiş.

Kendi doğasıyla yaşamıştı.

Âdem’in cennetten kalkıp dünyaya geldiği ilk günkü gibi ekilmemiş, biçilmemiş, kirlenmemiş, tuzlanmamış, yozlaşmamış, çoraklaşmamış olarak kalmıştı; işte bu yüzden altın değerindeydi.

Hatırladınız değil mi!

Mayınlı topraklar vardı.

4 Kıbrıs büyüklüğünde.

Mayından temizlenecekti.

Ne oldu?

Neredeyse yıl doldu.

Unutuldu, gitti.

***


Dünya doğala dönüyor.

Organik üretime!

Hormonsuz, gübresiz, ilaçsız doğal ürünler Avrupa’da, ABD’de ve diğer zengin ülkelerde 2.5 ile 10 kat fiyat yüksekliğiyle alıcı bulabiliyor. Antalya’da, Adana’da, Harran’da ürettiğin domatesi 1 dolara satıyorsan, bu arazide yapacağın organik tarımla ürettiğin domatesi 10 dolara satabileceksin. Çünkü organik domates ancak 49 yıldır mayınlı olduğu için temiz kalmış bu toprakta yetişebilir.

Bunun için çaba gerekiyor.

Proje... Plan... Samimiyet...

Önce mayınlar temizlenecek.

Hatırladınız değil mi; mayın temizleme maliyeti 500 milyon dolara kadar çıkabilir demişlerdi. Sonra bu geniş arazinin küçük parçalara ayrılıp “ekonomik ölçekten” çıkmaması için en azından “Avrupa Birliği ortalama işletme ölçeğinde” kullanıma açılması gerekiyor diye ilave etmişlerdi.

***


Türk tarımının en büyük sorunu, artan nüfus ve miras hakkı yoluyla toprakların parçalanarak ortalama işletme büyüklüğünün 59 dekara inmiş olması. 59 dekarcık toprak parçasında yüksek verim alınamıyor, bu toprağa sahip köylü aile yanında ziraat mühendisi çalıştırabilecek, ileri teknolojik aletleri kullanabilecek, çağdaş bilgiyi alıp uygulayabilecek dolayısıyla “köylülükten çıkıp çiftçileşebilecek” gelir elde edemiyor.

Bu yüzden fakir.

Bu yüzden çaresiz.

Kırlık bölgelerde yani köylerde; okumamış, eğitilmemiş, bilgisi yok, beceriksiz, verimsiz çalışanlara ekonomi artık iş vermiyor. Ekonomik büyümenin lokomotifi özel sektör, tarımda düşük verimle çalışanlara iş üretemiyor. İş gücü artış hızı nüfus artış hızını geçti. Birike birike büyüdüğü için her yıl iş isteyenlerin sayısı, nüfus artışını geride bıraktı.

İşsizilik hızlandı.

İşsizlik patladı.

Yoksuluk alev alev.

İşte bu mayınlı araziler yabancı şirkete, “temizle mayını, 44 yıl sen ek biç modeliyle” peşkeş çekilecekti. Gazetelerin yazması, iktidara, ABD’ye, İsrail şirketlerine esir düşmemiş gazete köşe yazarlarının haykırması, halkın ve Meclis’teki muhalefet partilerinin çabasıyla bu “peşkeş çekme iştahı” halka da anlatılmış oldu.

Bakanlık ihale açacaktı.

Mayınlar temizlenecekti.

Toprakların bölgedeki yoksul, topraksız eski sahiplerine, “büyük tarım çiftlikleri kuracak” şekilde örgütlenip organik tarım yapmak üzere verilmesi gerekiyordu.

Ne oldu?

Başbakan TV’ye çıkıyor.

Köşe yazarına küfrediyor.

“Hiç iyi yaptığımız yok mu?

Niçin yazmıyorsunuz?”

Mayınları temizleyip, yoksul ve topraksız insanlara dağıtabilseydiniz yazacaktım:

Mayını barışa dönüştürdüler.

Mayından zenginlik ürettiler.

Bravo Hükümet’e diyecektik!

Yazara küfür etmeyin!

Mayınları temizleyin.

Toprağı yoksula verin.

Yazmazsak namerdim!


Bu yazı 1,122 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 17 Aralık 2018 Naylon trenci!
    • 30 Ağustos 2015 Bilal askere!
    • 23 Aralık 2012 Üstünde Da Vinci köprüsü! Altında yatar balık ölüsü!
    • 22 Aralık 2012 Direnen Örnek Adam
    • 5 Nisan 2010 Deniz Feneri oldu medüz!
    • 5 Nisan 2010 Adana olayı: okurun gücü!
    • 5 Nisan 2010 Halkın öğrenme hakkına kara çarşaf giydiriyorlar!
    • 5 Nisan 2010 Müzeden tablo çalan! Hazine’den beslenen!
    • 5 Nisan 2010 Farelere de sivil komuta!
    • 5 Nisan 2010 İGDAŞ da vitrine çıktı satılıyor!
    • 28 Şubat 2010 Neyzen Tevfik, TEKEL arsası için bana ne dedi?
    • 28 Şubat 2010 Söz konusu TEKEL’in arsası olunca gerisi geliyor!
    • 28 Şubat 2010 TEKEL’in altın binasından sonra pırlanta arsası!
    • 22 Şubat 2010 Fener Dosyası: Kaplumbağa! Başsavcı Dosyası: Süpersonik uçak!
    • 22 Şubat 2010 Siz 100 demokratsanız! Biz 110 demokratız!
    • 22 Şubat 2010 Maliyenin Tekel Binası Cevabı
    • 22 Şubat 2010 Sanki ben Allah’ın iyi kuluyum!
    • 22 Şubat 2010 Tekel’in altın binası tarikata verildi!
    • 22 Şubat 2010 Et fiyatı gökte! Mayın toprakta!
    • 22 Şubat 2010 TEKEL'in binası tahsis edildi!

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,361 µs