En Sıcak Konular

Mehmet Şevket EYGİ
Milli Gazete

Mehmet Şevket EYGİ
22 Şubat 2010

Türkiye İsrail İttifakı



Türkiye İsrail münasebetleri konusunda tam bir kafa karışıklığı var. Bazıları one minute çıkışlarına bakarak, iki devletin ilişkilerinin kötüleştiğini sanıyor. One minute, buzdağının su üzerinde göze görünen yüzde bir kısmıdır, yüzde doksan dokuzu görünmez.

İsrail ile Türkiye arasında çok gizli tutulan anlaşmalar bulunmaktadır. Bunlar yürürlüktedir.

BOP çerçevesi içinde ABD Ortadoğu'da bir takım manevralar çevirmekte, Türkiye'yi bu konuda kullanmaktadır.

Türkiye'deki resmî Yahudi sayısı şu anda 15 bin civarındadır. Bunların yanında bir de bir buçuk milyon Kripto Yahudi bulunmaktadır.

1. Sabataycılar.

2. Alevî Bektaşi kılığına girmiş Yahudiler.

3.Müslüman görünen Kürt Yahudileri.

Kuş kadar aklı olan bir insan, bu bir buçuk milyon Yahudinin Türkiye'yi ellerinde oynatacaklarını bilir, anlar ve kavrar.

Medyada onlar, finans ve bankada onlar, iktisat ve ticarette onlar, ihracat ve ithalatta onlar, üniversitelerde onlar...

Tekelleri biraz kırıldı ama hâlâ çok güçlüdürler.

İslâmî kesime, İslâmcılık hareketine, siyasal İslâm'a, islâmî hizmet ve faaliyetlere sinsice sızmışlardır.

Onlar Osmanlı sistemini, Türkiye'nin kültürel gerçeklerini bizden iyi bilen yetenekli uzmanlara sahiptir.

İslâm'da olmayan bir şey Yahudilikte vardır, mübahtır:

Bir Yahudi, Musevilik dinini yüreğinde saklamak şartıyla dıştan Hıristiyan ülkelerinde Hıristiyan, Müslüman ülkelerinde Müslüman görünebilir, yani iki dinli olabilir.

İsrail'in Türkiye'yi kayb etmek gibi bir lüksü yoktur. Türkiye'yi kaybederlerse İsrail devleti kısa zamanda sona erer.

Şu anda islâmî kesimde on kadar çok büyük, yüz kadar büyük, binlerce orta ve küçük cemaat, hizip, fırka, grup, klik vardır. Bunların içine ajanlar, casuslar, provokatörler, yönlendiriciler sızmıştır.

Sakala, sarığa, cüppeye, şalvara önem veren tarikatin içine sakallı, sarıklı, şalvarlı casuslar sokarlar. Herifler gündüzleri sâim, geceleri kaim görünür, yapacaklarını yapar.

Vaktiyle Moiz Kohen efendi, asıl adını gizleyip, buram buram Oğuz Türkü kokan Tekin Alp adıyla Türkçülük, milliyetçilik yapmamış, "Kahr olsun şeriat!.." diye bağırmamış mıydı?

Boşuna söylememişlerdi: Yirminci asırda Yahudiler iki devlet kurdular diye...

Türkiye halkı bin bir sıkıntı çekerken tank tâmiri bahanesiyle İsrail'e milyar dolar ödemedik mi? Soruyorum: Tanklar tâmir edildi mi, bize geri verildi mi? Heyhat ki heyhat...

Türkiye sebze, bakliyat ve hububat tohumlarını İsrail'den satın alıyor.

Bugünkü düzen ve sistemde hiçbir iktidar İsrail ile yapılmış olan gizli anlaşmaları çiğneyemez.

Buzdağının su üzerinde görünen yüzde birinin sahnesinde birtakım tiyatrolar oynansa da Türk-İsrail birlikteliği devam edecektir.

Bazı çok akıllılar "Türkiye İsrail'i dize getirdi...İsrail'i rezil etti... İsrail bizden çok özür diledi... İsrail Türkiye'den tir tir titriyor..." gibi gülünç ve gerçek dışı açıklamalar yapsalar da...

Genelkurmay başkanlığımızda çok gizli bir İsrail Odası varmış. Buraya birkaç kişi girebiliyormuş...Siz bu riyavetleri duymadınız mı?

Türkiye ile İsrail arasındaki çok gizli anlaşmaların mahiyeti nedir? Bilen yok...

One minute demekle bu anlaşmalar hükümden ve yürürlükten kalkıyor mu?

ABDve İsrail Ortadoğu'da iki büyük İslâm ülkesini savaştırmak istiyormuş.

Vaktiyle Irak ile İran'ı savaştırmamışlar mıydı?

Buzdağının, görünmeyen yüzde 99'unda neler var acaba?

(İkinci yazı)

VEFASIZ MÜSLÜMANLAR...

MARKSİSTLER, çağdaşlar, ateistler, Dönmeler Nazım Hikmet'i hiç unuttular mı? Nazım dillerinde, yüreklerinde... Nazım öldü ama hatırasını yaşatıyorlar.

Doğrusu onlarda vefa var...

Müslümanlara bakınız. Biz büyüklerimizin hatıralarını onlar gibi yaşatabiliyor muyuz?

Büyük şehid İskilipli Âtıf efendinin kabri bulundu... Kaç kişi gitti şu Ümmetten o mazlumun mezarını ziyarete; bir Fatiha, bir Yâsin okuyup başında, sevabını ruhuna bağışlamaya?..

Âtıf efendinin idam edildiği gün Babaeski müftüsü de idam edilmişti. Onu hatırlayan Müslüman var mı?

Onlar İslâm için, iman için, Kur'ân için, şeriat için can vermişlerdi. Bizler vefalı olsaydık onları gönüllerimizde canlı tutardık.

Niçin bu kadar vefasız olduk?

Niçin kitaplarla, risalelerle, makalelerle, ihtifallerle, mevlidlerle, konferanslarla mazlum ve mağdur hocalarımızın, ulemamızın, fukahamızın, meşayihimizin hatıralarını canlı tutmuyoruz?

Şöyle bir ilan yapılsa: "Merhum Şehid İskilipli Âtıf Hocaefendinin hatırası için kitaplar, broşürler, ilmî araştırmalar yayınlanacaktır. Bu iş için on milyon dolar dağıtılacaktır. İlgilenenler şu adrese müracaat etsinler..."

Aman ya Rabbi!.. Ne büyük bir ilgi seli doğar, ne coşkun bir alaka... Böyle bir hizmeti yapacak vakfın binası izdihamdan yıkılır.

Rant var mı, yalancı vefa da var. Rant yok mu, vefanın ne gerçeği, ne yalancısı var.

Şu satırları yazarken nice Müslüman düşünür, yazar, bilge, araştırıcı şahsiyet nisyan ve vefasızlık vadilerinde pinekliyor. Müslüman kesim onlara hizmet imkanı tanımıyor.

Hizmet ettirirler ama bir şartla: Ruhunu onlara satacak veya kiralayacaksın.

İslâm'a, Kur'ân'a, imana hizmet etmen yeterli değildir. Onlara, onların baronlarına, onların cemaatine hizmet edeceksin. Yoksa kimse yüz vermez.

Vaktiyle İhtifalci Ziya bey adında gayretli ve himmetli bir zat varmış. Eski büyüklerin mezarlarında, türbelerinde, oralarda yatanların hatıralarını canlı tutmak, ruhlarına bir Fatiha sevabı göndermek için toplantılar yapar, çırpınır dururmuş. Ah keşke zamanımızda böyle Ziya'lar, ziyalı  ve vefalı şahsiyetler olsa...

Unkapanı'ndan Vezneciler'e çıkarken yolun sağ tarafında Şeyh Tokadî Emin hazretlerinin kabri vardır. Rivayete göre bu zat, İstanbul'un üç büyük evliyasından biridir. Şu milyonlarca Müslüman içinde onu kaç kişi tanır, menâkıbini kaç kişi bilir, kabrini kaç kişi ziyaret eder?

Maalesef Müslümanların büyük kısmı çok vefasız.

(Vefalılar üstlerine alınmasın...Onları kasd etmiyorum... Ellerinden öperim...)



Bu yazı 1,181 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 9 Aralık 2019 Kemal Yolunda
    • 11 Kasım 2019 Ekilmeyen topraklarımız
    • 16 Aralık 2018 Şeriat aziz eder yüceltir
    • 9 Aralık 2018 Belediye Başkanı adayları
    • 8 Ağustos 2017 Uyarı
    • 30 Ağustos 2015 Eğitime ve Mekteplere Dair
    • 26 Mayıs 2015 Birilerindeki On Beş Büyük Kusur
    • 17 Şubat 2015 Meşrebime Dair
    • 28 Eylül 2014 Mümin Kardeşlerini Ötekileştirmek
    • 22 Temmuz 2014 İslam Dünyasının Yürekler Acısı Perişan Hali
    • 17 Haziran 2014 Osmanlıdan Sonra Kaos ve Anarşi
    • 23 Aralık 2012 Papazın Müslüman Oluşu
    • 22 Aralık 2012 Filistin ne Zaman Kurtulur?
    • 1 Aralık 2012 Dünyevleşmek Felketi
    • 5 Kasım 2012 Vehhabiler Resulullah Efendimizin Türbesini Yıkmak İstiyor mu?
    • 17 Ekim 2012 İslam'da Başkanlık ve Memuriyet
    • 24 Temmuz 2012 Sivil Darbe
    • 10 Temmuz 2012 Sultan Abdülhamid
    • 27 Mayıs 2012 Vefasız Müslümanlar!..
    • 19 Mayıs 2012 Vakıf Mallarına El Uzatanlara Lanet

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,992 µs