En Sıcak Konular

Nurullah AYDIN


Nurullah AYDIN
23 Ağustos 2011

TÜRK ORDUSU VE ABD-İŞBİRLİKÇİ OPERASYONLARI



Yine pusu yine şehit. Bir yandan PKK bir yandan ABD bir yandan işbirlikçiler, topyekün saldırı içinde. Eskiden solculuk ve komünizm iç tehdit olarak görülüyordu. 2001 de MGK iç tehdit tanımını değiştirir. Irkçı milliyetçilik, bölücülük ve irtica iç tehdit kapsamına alınır.
 
Yani MGK, Amerika’nın maşası olan akımları iç tehdit kapsamına almıştı. Bu durumda, ABD’nin Türk ordusuna karşı savaş ilan etmekten başka bir çaresi kalmaz.
 
ÖKK, Gölbaşı’nda kendi yeri ve binası için çalışmaya başladığında da, yolsuzluk iddialarıyla saldırıya uğrar.
 
Yapısı sivilleşen, içi boşaltılan, etkisi kısıtlanan Milli Güvenlik Kurulu’nun Toplumsal İlişkiler Başkanlığı’nı ÖKK bünyesine dahil etmek ve ÖKK’nın 2006 yılında tümen seviyesinden kolordu seviyesine çıkarılması da ABD’nin kızgınlığını arttırdı.
 
ÖKK’ya yönelik giderek artan ve karargâhının basılması noktasına kadar varan saldırının en önemli nedenlerinden biri de Org. Büyükanıt’ın Genelkurmay Başkanlığı döneminde yapılan bir değişiklikti.
 
Gayrı Nizami Harp tanımını değiştiren ÖKK, tanıma şu ifadeyi ekler:
“Düşmanın fiziki, ekonomik, psikolojik, siyasi vb. işgallerine maruz kalmış bir bölgede işgali ortaya çıkarmak, engellemek ve karşı tedbirleri uygulamak”…
 
Bu ifade, yalnızca 50 yıldır NATO aracılığıyla ve Özel Harp Dairesi üzerinden denetlenen TSK’nın yaptığı bir tanım değişikliği değil aynı zamanda yeni sürece ilişkin tehdidin kaynağına yönelik bir durum saptamasıydı!
 
Operasyon, ABD’nin Irak işgali öncesinde başlatılır.
ABD, bölge politikalarını TSK’yı ikna etmeden hayata geçiremeyeceğinin farkında olarak operasyonu işbirlikçilerle planlar ve uygulamaya koyar. TSK’yı sindirmenin en kritik mevzilerinden biri de Özel Kuvvetler Komutanlığı’na bayrak dikmekti!
 
Ama bütün bunları yapmak için, Türk Ordusu’nun vatanı savunma iradesinin kırılması gerekiyordu.
- Operasyon tezgahları ile aynen Endonezya’da yapıldığı gibi önce Türk ordusunun saygınlığı yok edilecek.
- Türk ordusu, Amerikancı iktidarın Barzani Devleti’ni tanıma ve himaye altına alma yolunda attığı adımlara ses çıkaramayacak.
- Ordu siyasete karışmayacak, güvenlikle ilgili görüş açıklamayacak aksi halde darbe yapma  suçlamaları ile susturulacak.
- Özel Kuvvetler, Güneydoğu’da kışkırtılacak olan bir ayaklanmaya müdahale edemeyecek.
 
Hayali Arınç suikasti tertibi bunun sonucu planlanır.
 
Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda yapılan aramalar aynı zamanda, Genelkurmay başkanın   Komutanlarını da alarak Trabzon’da Oruç Reis Fırkateyni’nde yaptığı açıklamalara cevap olur.
 
ABD, savcısı ile siyaset uzmanlarıyla, CIA, FBI, NSA ajanları ile Türkiye’de karargah kurar ve operasyonlara başlar ve devam ederler.
 
Telefon dinlemeleri, Youtuba ses bantlarının yayınlanması, gizli tanıklar, ihbarlar hayali belgeler, planlanır ve uygulamaya konulur.
 
Profesörü, gazetecisi, emekli savcısı, emekli askeri, gazetelerde, televizyonlarda sözcü yapılır. Kara propaganda da üzerlerine düşen yaparlar.
 
Bugünkü durum, TSK’nın yıllar yılı NATO kontrolüne terk edilmesinin bir sonucudur.
 
ABD, ikili ve NATO anlaşmalarına ve yapılanmasına dayanarak Türkiye’de operasyonu yürütebilmektedir.
 
Türk Ordusu’nun NATO içinde kalarak milli niteliğini muhafaza edemeyeceği ve kendisini koruyamayacağı artık son gelişmelerle bir kez daha kanıtlanmıştır.
 
Günün Sözü; Tek yönlü değerlendirmeler insanı yanlış kanaate götürür.

Nurullah AYDIN
14 Ağustos 2011-ANKARA



Bu yazı 1,292 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 3 Kasım 2019 KİŞİLİKLER VE YAŞAM ANLAYIŞLARI
    • 10 Aralık 2018 HAK, HUKUK, VİCDAN
    • 22 Kasım 2018 ŞİMDİLİK KÖTÜLER GÜÇLÜDÜR. NEDEN?
    • 25 Ekim 2017 Üst Akıl, Alt Akıl Ve Stratejik Akıl
    • 7 Ağustos 2017 Mürteciler, yobazlık ve kimlik parçalanması
    • 30 Ağustos 2015 ÜST AKIL, GİZLİ ÖRGÜTLER VE UZMAN GEÇİNENLER
    • 26 Mayıs 2015 TÜRKİYE UYANIYOR, TÜRK MİLLETİ AYAKTA
    • 3 Mart 2015 KARDEŞLİK, DOSTLUK, AYRIŞMA VE DÜŞMANLIK
    • 28 Eylül 2014 İNGİLİZ AJANLARI YENİDEN SAHNEDE
    • 8 Ocak 2013 TÜRK MİLLETİ SİLKİNMELİDİR!
    • 23 Aralık 2012 HALK ŞAŞKIN KİME İNANSIN
    • 22 Aralık 2012 BOP VE BÜYÜKŞEHİR YASASI
    • 1 Aralık 2012 ÖZEL OPERASYONLARINA DİKKAT
    • 7 Kasım 2012 ABD'NİN KONTRGERİLLALARI TÜRKİYE'DE
    • 17 Ekim 2012 KÖTÜLERİN SALTANATI
    • 14 Ekim 2012 TÜRKİYENİN NATO PRANGASI
    • 9 Eylül 2012 TÜRKLER VE ARAPLAR; HAÇ GÖLGESİNDE İSLAM ZİRVESİ
    • 1 Ağustos 2012 İNGİLİZ- AMERİKAN MANDACILARI ÖRTÜLÜ FAALİYETTE
    • 31 Temmuz 2012 TÜRKİYE, İNGİLİZ MİLLETLER TOPLULUĞU ÜYESİ Mİ?
    • 26 Temmuz 2012 İPNOZ USTALARI SAHNEDE

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,293 µs