En Sıcak Konular

Cevher İLHAN
Yeni Asya

Cevher İLHAN
22 Ekim 2011

Çelişkili atraksiyonlar…



“Terörle mücadele”yi zaafa uğratan en önemli sebeplerden biri, terör örgütünün demokratikleºmeyi terörle elde ettiği zehâbına kapılması. Buna karºı, siyasî iktidarın “açılım” ve terördeki çeliºkileri…

Aslında, PKK’nın Kürtlerin hak ve hukukunu değil, baºka “projeler”de istimali için kurulup palazlandırıldığı, terör örgütüyle yakından ilgilenen “devlet görevlileri”nce de itiraf edilmekte.
“Habur ‘küçük adım’, daha büyük adımlar atılmalı”  diyen MİT eski Müsteºar Yardımcısı Cevat Öneº’in, PKK’nın “Kürdistan oluºumu” için çaba harcamadığı, “Türkiye’yi terör eylemleriyle meºgul ederek Amerika’nın Irak politikasını etkilememesi, Kürt federe devletinin kuruluºuna engel olmaması için araç olarak kullanılmıºtır” tesbiti, bunun ifâdesi.
Diğer yandan terör örgütü ve siyasî uzantılarının, bir yandan Türkiye’nin bütünlüğü içinde “demokratikleºme”den dem vururken, diğer yandan Öcalan’ın “yol haritası”nda Ankara’ya ilettiği eğitimden din iºlerine, sağlıktan spora tamamen ayrı, ayrı parlamentosu, “öz savunma gücü” adı altında ayrı polisi ve hatta ordusu olan, bölünmeye ve parçalanmaya giden “özerklik” istemeleri, çözümü daha baºtan zehirliyor.
Fevkalâde önemli demokratik taleplere, “Öcalan’ın asıl muhatap kabul edilerek sürece aktif olarak katılması” ºartlarını ilâveleri, çözümü daha baºtan zora sokuyor.
En son terörist ele baºılarından Karayılan’ın Kandil’den Ankara’ya gönderdiği “mektup”da, “özerklik” ve “anadilde eğitim”in yanısıra, “Öcalan’ın serbest bırakılması” ºartını koºmasıyla bu vaziyet açığa çıkmakta…

AMAÇ, DEMOKRATİKLEªME Mİ,
BÖLÜNME Mİ?
ݺin gerçeğine bakılırsa, Karayılan’ın “mektubu”nda da tekrarladığı gibi, terör örgütünün sözkonusu “hak ve özgürlükler” “taleplerinde bulunup, “aksi halde ortalık cehenneme döner, isyan dönemi baºlar, büyük ºehirleri yakar yıkarız” ºantajı, çözümün önündeki en önemli bariyer.
Bu durum, her ne kadar “yeni anayasa”da “Kürt etnik kimliği”nin tanınması ve “özerklik”le “federatif sistem”in önünün açılmasının baskısı olarak görülse de, bir taraftan teröre devam edip, diğer taraftan terörün “tehdit aracı” olarak dayatılması, tepkilere sebebiyet vermekte. Dahası, amacın “demokratikleºme ve özgürlükler” değil, bu paravanda tefrikayla etnisite üzerinden bölgeyi koparma fitnesinin plânı olduğu ºüphesini kuvvetlendirmekte.
Buna mukabil, siyasî iktidarın zikzakları, günübirlik tezatlı politikaları da “çözüm”ün önünü tıkamakta, problemi politik hesaplara kurban etmekte.
Bütün dünyada olduğu gibi, “terör örgütünün ºartsız ateºkes ilân edip silâhı bırakması” ºartını koºmadan, Oslo’daki “PKK-MİT görüºmesi”nde deºifre edildiği gibi terör örgütü ile doğrudan “müzâkereler”e baºlanması, çıkmaza sürükleyen çeliºkili politikaların son örneği…
Esasen Karayılan’ın, “sırf AKP hükûmetinin iºini kolaylaºtırmak için seçim öncesi üç kez ‘eylemsizlik kararı’ alıp uzattıklarını söyleyip, buna rağmen, “Habur dan sonra hiçbir mesâfenin alınmadığı”ndan yakınması, iºin içindeki “iº”i su yüzüne çıkarıyor.
Seçim öncesi terörü durdurmak için bir taraftan İmralı’ya “devlet adına” bazı “arabulcular” gönderilirken, Baºbakan’ın, “özel temsilcisi” olarak Baºbakanlık Müsteºar Yardımcısının “özel temsilcisi” olarak PKK yöneticileriyle görüºüp “protkoller”i hazırlarken, diğer yandan yine seçimi kazanmak için tam tersi “ºahin” kesilip “milliyetçi söylemler”i seslendirmesi, “Ben olsam Apo’yu asardım!” benzerî çıkıºlarda bulunması, AKP hükûmetinin “açılım” sürecindeki basit ve sığı siyasî atraksiyonlarından…

SIĞ SİYASÎ HESAPLARLA…
Ne var bu atraksiyonlar devam ediyor. Bir yandan “özerklik, anadilde eğitim ve Öcalan’ın serbest bırakılması”na dair “Öcalan’ın adamları”yla birlikte hazırlanan “protokoller” -hükûmeti riske etmemek- için Baºbakan’ın emri ve izniyle “aracılar”a imzalatılırken, diğer yandan Kuzey Irak’a hava harekâtı düzenleniyor. Karadan operasyondan söz ediliyor.
Bu vetirede, terör örgütüyle “hükûmet adına değil, devlet adına” görüºüldüğü savunması yapılırken, içiºleri Bakanı’ndan “Gerekirse tekrar görüºülür” açıklaması geliyor.
Baºbakan, “Terörist elebaºlarıyla müzâkere” eleºtirilerine karºı, “terörle mücadele, siyasetle müzâkere”den bahsediyor. Peºinden de Partisinin Kızılcahamam kampında, “Terörle mücadelede yeni bir dönem baºladı, ºartlar neyi gerektiriyorsa o yapılıyor ve yapılacak. Terörist polisime, askerime kurºun sıkıyor ve bunu kalleºçe yapıyor. O cinâyet örgütü, kaos, aklıselimin kaybolmasını, metânetimizi yitirmemizi istiyor ama bu büyük millet bu tuzağa düºmeyecek” diye konuºuyor. 
İçiºleri Bakanı, BDP’li belediye baºkanlarının da tutuklandığı KCK operasyonlarının gerekçelerini anlatıyor. Açılım koordinatörü İçiºleri eski Bakanı ise, “Teröre en ağır ºekilde bin misliyle karºılık vereceğiz. 90 yıllara geri dönmeyeceğiz. Yurt içi ve yurt dıºı operasyonlar çok baºarı oldu. ABD ile iliºkilerimiz çok iyi bize fevkalâde desteği var” bayat beyânlarını sürdürüyor. ºeklinde konuºuyor…
Ve bu çeliºkili nevzuhur politikalar arenasında Türkiye kan kaybediyor. Gözyaºı akmaya devam ediyor. Hasan Cemal’in haber vermesiyle , “Türkiye’nin büyük bir cehennem çukuruna yuvarlanması, frenlerin boºalması ve birkaç yıl sürebilecek bir kan ve ateºin sıçraması” ortamına itilmesi ihtimaliyle karºı karºıya. (Vatan, 5.10.11)
Terörü tasfiye ve çözüm için evvela çeliºkili atraksiyonlardan vazgeçilmeli...

http://www.yeniasya.com.tr/yazi_detay2.asp?id=3772



Bu yazı 1,340 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 25 Ocak 2016 Tefrika ve fitne oyununa gelinmesin
    • 30 Ağustos 2015 Dayatılan, garip kapris seçim
    • 28 Eylül 2014 Stratejik derinlik BOP hesbına işliyor
    • 5 Temmuz 2014 Yönetmelikle GDOya izin!
    • 23 Aralık 2012 Ateşlenen fitne
    • 21 Aralık 2012 İsraille işbirliğine ilveler
    • 30 Ekim 2012 İslm ülkelerindeki dahil karışıklıklara karşı
    • 17 Ekim 2012 Terörle mücadelede stratejik hatalar
    • 1 Ağustos 2012 Ankara-Bağdat siyas krizi…
    • 24 Temmuz 2012 Asıl plan, Suriyenin Iraklaştırılması!
    • 10 Temmuz 2012 Denetim mekanizmalarını ıskat…
    • 19 Mayıs 2012 “Uludere faciası” üzerindeki sır perdesi…
    • 8 Mayıs 2012 Kaosa düşürecek asıl felket
    • 13 Kasım 2011 İki hizmet ve fedakrlık nişnesi; Tevfik ve Vasfiye İleri
    • 7 Kasım 2011 Türkiye, “Suriye savaşının üssü”!
    • 30 Ekim 2011 İran ve Suriye saptırması…
    • 30 Ekim 2011 ABD’ye ses çıkarmayıp AB’yi suçlamak
    • 22 Ekim 2011 Çelişkili atraksiyonlar…
    • 22 Ekim 2011 Terörle mücadelede netice almak…
    • 24 Eylül 2011 Özerklik” demokrasi değil, tefrikayı getirir…

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,281 µs