En Sıcak Konular

Necati DOĞRU
SÖZCÜ

Necati DOĞRU
11 Temmuz 2009

Ordu’ya vuralım! Musul’u verelim! Mehmetçik nöbete!



Arıyorduk; “Aslı olmayan belgenin senaryo yazarı kim, rejisör hangi katta oturuyor?” diye kendi kendimize soruyorduk ya... İşte; “düşünce hamamı”ndan rejisörü, senaryo yazarını, birinci adamı tahmin etmemize yardımcı olacak ses geldi. Dünyayı çok iyi izleyen bir filozof dostum var. Onun bana söylediğine göre bu “think-tank” dedikleri, “düşünce tanklarının” tamamı gidip ABD’ye bağlanır, vidalanır, oradan yönetilir. 100 yıldan beri dünyanın jandarması ve 200 yıldır da küresel sistemin en öne çıkan emperyalist ülkesi olan ABD, sayısız düşünce tankıyla strateji belirler, “bazen havuç veren, bazen sopa gösteren, bazen darbe yaptıran, bazen demokrasi ipine sardıran” yöntemler bu düşünce tanklarında pişer, uygulanma aşamasına getirilir, dünya ABD’nin istediği şekilde yönetilir. Ben bu “think tank” dedikleri düşünce tanklarına “düşünce hamamları” diyorum.

Toplanıyorlar hamamda.

Hem ABD kirini keseliyorlar.

Hem düşünce üretiyorlar.

Söz gelimi, Irak’a yapılan ABD işgali, arkasında kara, ağır, balgamlı bir kir bıraktı. Bu kirin ABD’nin sırtından atılması gerekiyor. ABD’yi keseleyip yıkadıktan sonra o ağır, balgamlı, iğrenç kiri (yani Irak’ı bölücü, Kürt’ü Arap’a, Sünni’yi Şii’ye düşman edici büyük insanlık suçunu) birinin sırtına yükleme noktasına gelinmişti.

İşte düşünce hamamı!

İşte ürettiği düşünce:

Türk Ordusu’na vuralım.

Darbecilik bitti.

Ama darbeci var diyelim.

Çamur sıvayalım.

Atatürkçü subayı geriletelim.

Musul’u-Kerkük’ü verelim.

Mehmetçik nöbete diyelim.

1 milyon sivilin ölümüne neden olan “Irak işgaliyle birikmiş BOP balgamlı ABD iğrenç kirini” Türkiye’nin üzerine yükleyelim.

Farkındasınızdır.

Ben basitleştirerek (züppeler vülgarizasyon diyor) yazıyorum. Uluslararası Kriz Grubu isimli think tank’in (düşünce hamamı) ürettiği “Kuzey Irak, Musul ve Kerkük dahil Türk vilayeti olsun” stratejisi, ABD’nin kuklası olmuş Iraklı Kürtler tarafından, Türkiye’ye “havuç niyetine” uzatıldı.

ABD karar aldı, askerlerini Irak’ta sokaktan çekiyor, kışlalarda topluyor. Bir yıl içinde çıkıp gidecek. ABD ordusu çekilince; büyük Arap gerçeği, ABD’nin kuklalığına sığınarak Irak’ı bölmeye yeltenmiş Barzani-Talabani Kürtleri’ne gününü gösterecek. Kürtleri koruyacak bir bekçi lazım.

Anladınız mı oyunu!

Alavere dalavere!

Iraklı Kürt’ü korumak lazım.

Buyur Mehmetçik nöbete!

Bu kirli oyun, Mustafa Kemal’in “yurtta barış-dünyada barış” ilkesine ters düşeceği ve bizim ordumuzdaki Atatürkçü subaylar, ‘hayır’ diyeceği için onları geriletmek, “aslı bulunamayan belgelerle darbeci ilan edip” onurlarını, gururlarını, dayanma güçlerini kırmak gerekiyordu.

Hamamdan ses geldi.

Rejisörün senaryosu işliyor:

Ordu’ya vuralım.

Musul’u verelim.

Mehmetçik nöbete!

ABD kiri yüklensin Türk’e!

Aşağılık bir senaryo!

DURMAYALIM HEP SORALIM

Unutuldu.

Gündem kaydı.

Fotokopinin aslı bulunamadı.

Sıcak imza nerede?

Sadece Ergenekon savcıları ile polisin elinde olan belgeyi önce avukatın bürosuna gece gizlice koydular, sonra süzme sızdırma, vurma kollama gazeteciye verip yayınlattılar. Aynı gazetede yüzü kapatılarak fotoğrafı basılan bir yüzsüz generali de “Ordu’da darbeciler var, ben şahidim” diye konuşturdular. Yüzünü beyaz mürekkeple fotoşoplayıp isimsiz ve yüzsüz general konuşturarak sözüm ona TSK’nın yazdığı “AKP’yi ve Fethullah Gülen’i bitirme” belgesi, “AKP ile Fethullah Gülen’in TSK’yı bitirme” belgesine dönüştü.

Fakat belgenin aslı nerede?

Kim yazdı belgeyi?

Kaç kişiydiler.

Ordu’ya çamur mu atıldı?

Birinci adam kim?

Asıl rejisör kim?

Durmayalım. Soralım.

Çok önemlidir.



Bu yazı 1,185 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 17 Aralık 2018 Naylon trenci!
    • 30 Ağustos 2015 Bilal askere!
    • 23 Aralık 2012 Üstünde Da Vinci köprüsü! Altında yatar balık ölüsü!
    • 22 Aralık 2012 Direnen Örnek Adam
    • 5 Nisan 2010 Deniz Feneri oldu medüz!
    • 5 Nisan 2010 Adana olayı: okurun gücü!
    • 5 Nisan 2010 Halkın öğrenme hakkına kara çarşaf giydiriyorlar!
    • 5 Nisan 2010 Müzeden tablo çalan! Hazine’den beslenen!
    • 5 Nisan 2010 Farelere de sivil komuta!
    • 5 Nisan 2010 İGDAŞ da vitrine çıktı satılıyor!
    • 28 Şubat 2010 Neyzen Tevfik, TEKEL arsası için bana ne dedi?
    • 28 Şubat 2010 Söz konusu TEKEL’in arsası olunca gerisi geliyor!
    • 28 Şubat 2010 TEKEL’in altın binasından sonra pırlanta arsası!
    • 22 Şubat 2010 Fener Dosyası: Kaplumbağa! Başsavcı Dosyası: Süpersonik uçak!
    • 22 Şubat 2010 Siz 100 demokratsanız! Biz 110 demokratız!
    • 22 Şubat 2010 Maliyenin Tekel Binası Cevabı
    • 22 Şubat 2010 Sanki ben Allah’ın iyi kuluyum!
    • 22 Şubat 2010 Tekel’in altın binası tarikata verildi!
    • 22 Şubat 2010 Et fiyatı gökte! Mayın toprakta!
    • 22 Şubat 2010 TEKEL'in binası tahsis edildi!

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,948 µs