Yeniçağ
Hasan DEMİR
13 Kasım 2011
Bu devlet kimin?
Bugünün acı tatlı bütün meyveleri dünün tohumlarından büyümüştür. Şemsi Paşa, Türk oğlu Türk’tür. Beş vakit namazını aksatmazdı. Kim bilir belki bütün nafilelerden de nasibi vardı. 1580’de öldüğünde Üsküdar’da yaptırdığı Şemsi Paşa Camii yanındaki türbesine gömüldü. Yani Müslüman’dır, mümindir.
Çaldıran Savaşı’na avcı başı, Ridaniye savaşına bölük ağası olarak iştirak etmişti. Kanuni Sultan Süleyman döneminde vezir payesiyle Anadolu Beylerbeyliği’ne atanmıştı. Ardından, Rumeli Beylerbeyi olarak Kanuni’nin son seferi Zigetvar’a katıldı. Ağabeyi ile birlikte Bobofca Kalesini fethetti. Yani, cesurdu, yiğitti, savaşçıydı. Mangal gibi yüreği vardı.
II. Selim’in cülusunu tebrik için Edirne’ye gelen İran elçisi Şahkulu Han’ı Osmanlı güç ve ihtişamını gösterecek bir tantanayla karşılamıştı. Yani Şemsi Paşa Osmanlı gururunu da taşıyordu. Üçüncü Murad’ın muhasibi olmuştu. Sözün özü o bir İsfendiyaroğlu olarak itibarın zirvesini görmüştü. Gelgelelim İsfendiyaroğlu Şemsi Paşa, başka bir dava peşindeydi. O, Osmanoğulları’nın İsfendiyaroğulları’nı yenip Türk birliği ve İslâm ümmetini güçlendirme adımlarını bir türlü içine sindirememişti. Daha doğrusu ufku buna yetmemiş, nefsi vicdan ve aklının önüne geçmişti. Türk olduğu halde, Müslüman olduğu halde, Osmanlı’nın ona her türlü nimeti sunduğu, cümle yüce makamları kendisine tevdi ettiği halde...
Sadede gelecek olursak...
Şemsi Paşa bir gün yalısına neşeli bir şekilde döndü. Yakınları, Paşadaki bu değişikliğin sebebini sormadan edemediler:
“- Paşa, dediler, pek neşelisin, sebebi nedir?”
Şemsi Paşa saklamadı:
“-Bugün padişaha büyük bir rüşvet kabul ettirdim. Bundan sonra bu lezzet kalır ve devam eder. Bu surette Osmanlı Devleti’nin intizamı karışır, ben de ecdadımın intikamını almış olurum!”
Şemsi Paşa... Kaleler fethetmiş... Hayratlar yaptırmış, vezirlik makamlarına yükselmiş Şemsi Paşa... Evet, bu Şemsi Paşa Osmanlı Devleti’ni Osman Bey’in ailesinin devleti sanıyordu. O gün onun Üçüncü Murad’a verdiği söylenen 40 bin altın, Osmanlı’yı perişan etti. Bugün 780 bin kilometrekarelik Türkiye Cumhuriyeti ne Atatürk’ün, ne İnönü’nün, ne Menderes’in, ne Ecevit, ne Özal, ne Demirel’in, ne Recep Tayyip Erdoğan’ın devletidir. Bu devlet, bu devleti kuranların ve asgari müşterekleri yüzde 90’ın üzerinde, farklılıkları yüzde onları bulmayan üzerinde yaşayan herkesin devletidir. İçimizdeki Şemsi Paşalar, kendilerine koltuk yeri açmak için oturdukları apartmanın kolonlarını kesen geri zekâlılardan farksızdırlar.
http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/yazargoster.php?haber=20431
Bu yazı 1,762 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
30 Ağustos 2015
PKK'yı kim besledi?
-
28 Eylül 2014
Tarih karşısında AKP!
-
5 Temmuz 2014
Erdoğan nasıl yargılanacak?
-
23 Aralık 2012
Çelişkilerin lideri!
-
21 Aralık 2012
Türkler vatanını NATOsuz da korur!
-
1 Aralık 2012
Bu hesap Yüce Divanda biter!
-
30 Ekim 2012
Devlet Bey, Erdoğan birlikteliği!
-
17 Ekim 2012
Fiyaskoyu zafer diye yutturuyorlar!
-
1 Ağustos 2012
Ordu satarak zengin olmak!
-
24 Temmuz 2012
Yirmi yıl sonra nasıl bir Türkiyede yaşayacağız?
-
10 Temmuz 2012
İmamın mağlubiyeti papazın zaferi!
-
19 Mayıs 2012
Büyükanıt niye kollanıyor?
-
8 Mayıs 2012
Erdoğan cevap verebilecek mi?
-
13 Kasım 2011
Bu devlet kimin?
-
13 Kasım 2011
Barzani bozgunu!
-
7 Kasım 2011
Başımız ciddi şekilde belada!
-
30 Ekim 2011
Bir devlet niye yıkılır?
-
22 Ekim 2011
Erdoğan’ı korkutan ne?
-
28 Eylül 2011
Erdoğan’ın ‘devlet’ dediği...
-
24 Eylül 2011
Cevabını bilmediğim sorular
Yorumlar
+ Yorum Ekle