En Sıcak Konular

Mahir KAYNAK
Star

Mahir KAYNAK
19 Mayıs 2012

Yönlendirme



Siyasette bildiklerimizin çoğu doğru değildir.Çünkü bilinenlerin doğru olmasından çok faydalı olmasına çalışılır. Ancak siyaset, özellikle demokrasi, farklı güç odakları tarafından yönetilir ve herkesin doğrusu ya da faydalısı diğeriyle aynı değildir. Buradan şu sonuç çıkar: Bildiklerimizin yanlış olması doğaldır. Kimsenin doğruyu aramak gibi bir derdi yoktur.    

Son günlerde Suriye’de bir intihar bombacısı birçok kişinin ölmesine neden oldu, bunların arasında çok sayıda okul çocuğu da vardı. Esad çevresi bunu muhaliflere yükledi ve muhalefeti desteklediği için Başbakanımızı da sorumlu saydı. Şu soruya cevap arayalım. Patlamayı gerçekleştirenler çok sayıda çocuğun ölmesini de istemişler miydi? Amaçları muhalefeti ve onu destekleyenleri insanlık dışı davranmakla suçlamak mıydı? Soruyu daha genişletebiliriz. İç çatışmalarda hedef karşı güce bağlı militanları yok etmekten çok topluma mesaj vermek midir ve bu nedenle masum insanlar yok edilebilir mi?

***

Ülkemizden de bir misal verebiliriz. PKK’nın bölücü olduğu ve liderinin bebek katili olduğu söylenince bu cümlede bir mantıksızlık olduğunu söyledim. Bölücü bir güç halka karşı hasım gibi davranmaz, aksine onları kendi etrafında toplamak için, merhametli davranır. Bölücülük kendi yandaşları olacaklara karşı dostça davranmayı gerektirir. Eğer halka karşı bir şiddet uygulanıyorsa bu bölgedeki halk arasında farklılık olduğu ve çatışmanın bunlar arasında olduğu anlamına gelir.

Geçmişte de böyle çelişkileri çok yaşadık. Ülkemizdeki solcular genellikle daha müreffeh kesimlerden geliyordu, sağcılar fakir fukara takımındandı. Eğer doğru dürüst bir analiz yapsalardı kapitalistlerin sola daha yakın olduğunu görürlerdi. ABD’nin ülkemizi sömürdüğü söylenirdi ama onlarla dış ticaretimiz SSCB’den daha azdı. Ayrıca sol eğilimlerin SSCB’ye yakınlık duymasını engellemek için birçok fraksiyon yaratıldı ama içlerinde AB’ye karşı çıkan ve Avrupalıları suçlayan yoktu.  

Amacım herhangi bir siyasetçiyi ya da akımı suçlamak değildir. Ancak yaşadığımız tutarsızlıklar canımı yakıyor. Mesela günümüzde muhalif olmak çok kolaydır. Yetenekli bir sekreter tutarsınız, bu kişi iktidarın yaptıklarıyla değil sözleriyle ilgilenir. Zaten yaptığı şey ne olursa olsun yanlıştır. Sekreter sözlere cevap hazırlayacaktır ve bu cevabın halk tarafından beğenilmesi sağlanacaktır. Medyaya baktığımda belli bir olayın birbirinden çok farklı biçimde verildiğini ya da farklı biçimde yani tarafların isteğine göre yorumlanmasını sağlayacak biçimde verildiğini görüyorum. Oysa her olay olduğu biçimde aktarılmalı ve buna karşı alınacak tedbirler ya da olayın siyasi niteliği tartışılmalıdır.

Oysa ülkemizde olaylar her dönemde farklı ele alındı ve tartışıldı. Önce kriterimiz resmi ideoloji ve karşıtlık, sonra sağcılık solculuk, daha sonra bölücülük ve vatanseverlik, şimdi ise demokrasi ve vesayetçiliktir. 

Kürt siyasetçilerin hedefi belirsizdir. Sadece kimlikle ilgili talepleri olduğunu ve bölgeyi kendilerinin yönetmek istediğini söylüyorlar. Bölgenin ekonomik durumu ve bunun nasıl değiştirilmesi gerektiği konusunda, eğitimde ve de Türkiye’nin dünya üzerindeki konumu hakkında hiçbir şey söylemiyorlar. Kendileri bölgeyi yönetirse neden daha iyi olsun. Türkiye’de milletin tarifi insanlık kriterine göre yapılırsa iyi yönetici olmak yeterli olur.

http://www.stargazete.com/yazar/mahir-kaynak/guncel/yonlendirme/yazi-573090



Bu yazı 1,352 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 28 Eylül 2014 Büyük oyundaki roller
    • 23 Aralık 2012 Rusya İle İlişkilerimiz
    • 22 Aralık 2012 Ortadoğu
    • 2 Aralık 2012 Bölgenin geleceği
    • 5 Kasım 2012 Suriye’deki gelişmeler
    • 17 Ekim 2012 BALYOZ PLANI
    • 1 Ağustos 2012 Kürtlerin geleceği
    • 24 Temmuz 2012 Suriyedeki gelişmeler
    • 10 Temmuz 2012 Terörün özü
    • 19 Mayıs 2012 Yönlendirme
    • 18 Kasım 2011 Muhalefetten beklenen
    • 13 Kasım 2011 Yeni düzen ve ülkemiz
    • 13 Kasım 2011 Muhalefetten beklenen
    • 13 Kasım 2011 Düğümü çözmek
    • 7 Kasım 2011 Dış ilişkiler
    • 30 Ekim 2011 Gelir Adaletsizliği
    • 22 Ekim 2011 İstihbarat savaşları
    • 24 Eylül 2011 Olanların anlamı
    • 24 Eylül 2011 İstihbarat savaşları
    • 20 Temmuz 2011 Karşı tarafın rolü

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,715 µs