Uludere bombardımanıyla ilgili Başbakan sorumluluk kabul etmiyor:
- Biz güvenlik güçlerimize askerimize veririz, polisimize yetkiyi veririz. Onlar da yetkileri dairesinde kullanır. Biz yetkiyi vermişiz, TSK bunu kullanmış, diyor...
Bir emektar bürokrat dostumuz bu görüşe karşı diyor ki:
- Temel bir yönetim ilkesidir, yetki devredilir ancak sorumluluk devredilmez. Bu hükümet için de böyledir Genelkurmay başkanı için de böyledir. Örneğin bir komutanlıkta olan ve olmayan her şeyden komutan sorumludur. Hatırlayın geçen yıllarda Fransa’da bir törende askerler temsili atış gösterisinde gerçek mermi kullanıp ölüme sebebiyet verince Genelkurmay başkanı istifa etmişti. Dolayısıyla Uludere olayında en üsttekinden en alttakine (burada pilotlar dahil) herkesin suçlanması yönetim prensiplerine ve mantığına aykırıdır.
Onur Öymen aynı paralelde konuşuyor:
“TBMM, Hükümet’e sınır ötesi operasyon yetkisi verirken, her defasında, ‘zamanı, şumulü, kapsamı, süresi hükümetçe tayin edilmek üzere’ kaydını koyuyor. Yani hükümetin, ‘ben yetkimi askerlere devrettim, onların yaptığından sorumlu değilim’ demesi mümkün değil. Devlet idaresinde yetki kimdeyse sorumluluk da ondadır. Almanya’da 1993’te, Bad Kleinen tren istasyonunda bir teröristin öldürülmesi olayında güvenlik kuvvetlerinin ölçüsüz kuvvet kullanması nedeniyle İçişleri Bakanı Seiters istifa etmişti. Evvelce silahlı ayaklanmalar bastırılırken sivillerin de öldürülmesinden CHP’yi sorumlu tutanlar şimdi kendi sorumluluklarını üstlenmelidirler...”
Bu son cümleyle Öymen, Başbakan’a, Dersim olayında CHP’yi suçladığını anımsatıyor.
Soru: Uludere’de suçu askere havale eden kim?
Yanıt: Son YAŞ toplantısında ordunun üst kademesini istediği gibi şekillendiren iktidar...
Haldun Ertem
Uludere’de 34 kişinin bombalanarak öldürülmesi olayı kapatılsın!
Ne de olsa Balyoz’da 364 asker “camileri
bombalayacaklardı şüphesiyle” yargılanıyor...
G. Elmas
Abdullah Gül, “Gazoz satabilseydim
cumhurbaşkanı olamazdım” demiş.
Bir kasa gazozun ülkeye maliyetini
varın siz hesaplayın!
F. Fidan
TÜİK niye sessiz?
Bu sütunda geçenlerde TÜİK’in bir anketinden söz ettik... Örnekleme yoluyla kimi haneler seçiliyor. Anket formu gönderiliyor. Bazı anketlerin doldurulması zahmetli. Örneğin bir ay boyunca yaptığınız alışverişleri kaydetmeniz isteniyor. Ve deniyor ki:
- Eğer bu ankete katılmazsanız 850 lira para cezası ödeyeceksiniz...
Gönüllü anketi anlarız. Ancak bu zoraki anket hangi yasaya göre yapılıyor? TÜİK’ten bir yanıt alamadık bugüne kadar. Tehdidi andıran bir zorlamayla anket yapılmasının hangi yasaya dayandığını TÜİK yetkililerine soruyoruz...
Bilgi rica ediyoruz...
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle