En Sıcak Konular

Mahir KAYNAK
Star

Mahir KAYNAK
10 Temmuz 2012

Terörün özü



Son terör olaylarını anlamak için başlangıcını doğru anlamak gerekir. PKK kurulduğunda Dev Yol, Devlet sol gibi sosyalist bir hareketti. İsminin içindeki Kürtleri hatırlatan kelme bir soyu değil, bölgeyi temsil ediyordu. Yani Tunceli’ye Dersim demek gibi bir şeydi. Bu örgüt de diğerleri gibi eylemler yaptı ve terörün hedefinde bölgedeki ağalık düzeni vardı.

Bu hareketi büyüten alınan tedbirler oldu, Devlet bir avuç teröriste karşı, sonunda sayısı 80 binlere varan koruculuk kurumunu oluşturdu. Bu durum devletin ağaların  yanında olduğu izlenimini yarattı ve PKK devleti de hedef almaya başladı. O dönemde de bunun çok yanlış olduğunu düşünüyordum ve korucu olamayanlar da maddi çıkar ve güvenlik sağlamak amacıyla, hiçbir ideolojik temele dayanmayan, ancak bir tarafı tarif eden PKK’ya hızla katıldılar.

***

1991 yılında Turgut Özal, Kürt sorununu konuşmak için beni Köşk’e davet etti. Buluşma pazar günüydü ve etrafta çok kimsenin bundan haberdar olmaması isteniyordu. Konuşma süresince de radyo yüksek sesle açık tutuldu. Bu, o dönemde dinlemeleri engellemek için kullanılan bir metottu ve devletin başı bile bu endişeyi taşıyordu. Yüksek bürokraside Özal’a nasıl bakıldığına dair izlenimlerim olduğu için yapılanı yadırgamadım. O sırada telefon çaldı ve Turgut Bey konuştu. Dönüşünde Adnan Kahveci’nin de benim gibi düşündüğünü ve sıradan halka tahsis edilmek üzere 80 bin işçi kadrosu açtığını söyledi. İki şeye karşı olduğumu söyledim. Birincisi olaya diğer sol örgütlerin yaptığı gibi sıradan bir asayiş sorunu olarak bakılması, ikincisi Güneydoğu’daki yapının değiştirilmesi için önlem alınması gerekirken bunu bir soy çatışmasına çevirmek olduğunu söyledim. Bunun sadece bireye hizmet için yapılan yatırımlarının artırılması ile sağlanamayacağını, oradaki aşiret reislerinin ya da başkalarının bireysel yatırımlar yapmasının sağlanması ile mümkün olacağını söyledim. Çünkü o sırada devletin yaptığı yatırımlarda da korucu başlarının etkili olduğu söyleniyordu.

Bu sırada olayı bir iç mesele olmaktan çıkarıp, bölünmenin alt yapısını hazırlamak isteyen dış destekli iç güçler ve PKK’yı sosyal bir hareket olmaktan çıkarmak isteyen dış güçler devreye girdi. Doğu’ya gönderdiğimiz insanlara Şark hizmeti yapıyor derken orada sosyal bir sorun olmadığı söyleniyor, bu sorunu tartışmak bir yana, Kürt demek bile bölücülük sayılıyordu. Sorunun çözümü, bir yanda teröristlere hiç müsamaha göstermeden mücadele etmek, diğer yandan bölgedeki sosyal yapıyı çağa uydurmaya çalışmakla mümkün olacaktı. Hareketi bu hale dönüştüren dış ve onların yönlendirdiği iç güçler oldu.

Dışarıdan müdahale eden güç tek değildi. Önce bazı Avrupa ülkeleri olayı kontrolüne almak istedi ve ülkemizi kendi politikalarına uygun olarak yeniden şekillendirmeye çalıştı. ABD bu politikaya karşı olduğu için inisiyatifi ele aldı. Böylece sorun PKK’nın bir markaya dönüştüğü ve uluslararası bir mücadelenin aracı haline geldi.

Artık terörle mücadelenin bir avuç teröristi etkisiz hale getirmekle çözüleceğini düşünmekten vazgeçip dış güçlerin etkisiz hale getirmesi ile mümkün olduğunu düşünmek gerekir. Türkiye’de taş ve molotof kokteyli atarak geçimini sağlayacak ve kişilik sahibi olacağını zanneden çok insan vardır.

http://www.stargazete.com/yazar/mahir-kaynak/guncel/terorun-ozu/yazi-618290



Bu yazı 1,370 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 28 Eylül 2014 Büyük oyundaki roller
    • 23 Aralık 2012 Rusya İle İlişkilerimiz
    • 22 Aralık 2012 Ortadoğu
    • 2 Aralık 2012 Bölgenin geleceği
    • 5 Kasım 2012 Suriye’deki gelişmeler
    • 17 Ekim 2012 BALYOZ PLANI
    • 1 Ağustos 2012 Kürtlerin geleceği
    • 24 Temmuz 2012 Suriyedeki gelişmeler
    • 10 Temmuz 2012 Terörün özü
    • 19 Mayıs 2012 Yönlendirme
    • 18 Kasım 2011 Muhalefetten beklenen
    • 13 Kasım 2011 Yeni düzen ve ülkemiz
    • 13 Kasım 2011 Muhalefetten beklenen
    • 13 Kasım 2011 Düğümü çözmek
    • 7 Kasım 2011 Dış ilişkiler
    • 30 Ekim 2011 Gelir Adaletsizliği
    • 22 Ekim 2011 İstihbarat savaşları
    • 24 Eylül 2011 Olanların anlamı
    • 24 Eylül 2011 İstihbarat savaşları
    • 20 Temmuz 2011 Karşı tarafın rolü

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,086 µs