En Sıcak Konular

Mahir KAYNAK
Star

Mahir KAYNAK
25 Temmuz 2009

Orduyu savunmak



Hürriyet Gazetesinde Prof. Dr. Celal Şengör’ün yazısı amacı açısından ne kadar haklı ise içerik açısından o kadar yanlıştı. Çünkü Orduyu savunmak onun hatalarını savunmak değildir hele bu yanlışlar savunduklarına ciddi zararlar veriyorsa düzeltilmesi şart olan bir davranıştır.

Andıç Sn. Şengör’ün zannettiği gibi ülkesini iç ve dış düşmanlara karşı koruma görevinin bir parçası olmadığı gibi, dayandığı iddia edilen Şemdin Sakık’ın ifadesinden de tamamen farklı ve uydurmadır. Yani önce etkisiz hale getirilmesi istenen kişiler belirlenmiş sonra hepsinin bu ifadenin içinde olduğu söylenmiştir. Bu konuda son derece dikkatsiz davranıldığı söylenebilir. Sakık’ın devletin aramıza soktuğu adam olarak nitelediği bir kişi andıçta terör örgütü yandaşı gibi gösterilmektedir. Söz konusu belgede yere alan kişiler birbiriyle hiç ilgisi olmayan kişilerdir ve bu nedenle onlar için ortak bir değerlendirme yapmak anlamsızdır.

Türkiye’de küçük bir grup bir iddia ortaya atsa, mesela ülkeyi böleceğini söylese, hemen ciddiye alınır ve buna karşı bir seferberlik başlatılır.  Mesela bir Ermeni örgütünün Türkiye’den toprak koparacağını söylemesinin anlamı yoktur çünkü gerçekleşmesi mümkün değildir. Nitekim böyle bir iddia sonunda sadece Dışişleri Bakanlığındaki bir kadro tasfiye edilmiş ve bu görev sona erince üç beş kahramanımız tarafından bertaraf edildikleri söylenmiştir. Yani ileri sürülen iddia ile gerçekleştirilmek istenen hedef birbirinden farklıdır.

Güneydoğu’daki terör eylemleri başladığında hem Türkiye’deki hem Kuzey Irak’taki egemen güçler PKK ile çatışma halindeydi. Yani bağımsız bir devlet kurmak istediği söylenen halkın, neredeyse tamamını kontrol eden egemen güçler, örgütle çatışıyordu. Bu projeyi yönlendiren güçler diyalektik düşünüyordu ve terör örgütünün varlığının bölgedeki egemen güçlerin etkinliğini artıracağını hesaplıyordu. Sorun herkesin kültürel kimliğini koruyarak bütünleşmesi sorunuydu ama kimse bunu düşünmüyordu. Terörle mücadele adına yapılanlar bütünleşmeyi sağlamak yerine ayrışmayı körükledi. Ayrıca şu soruya herkes cevap vermeli: Varılan nokta orada yaşayan halkın gelişmesini mi sağladı yoksa egemen güçlerin etkinliğini mi artırdı? Halkın ekonomik ve kültürel açıdan gelişmesi mi sağlandı yoksa kültür adına bölgede egemen olanların bu güçlerini pekiştirecek değerlerin devamını mı sağlandı?

Ordu ülkemizin en önemli kurumlarından biridir ve onu savunmak hatalarını düzeltmesine yardımcı olmaktır. Hiçbir kurum mükemmel değildir ama benim en büyük mutluluğum ordumuzun mükemmele yaklaşmasıdır. Bunun yolu bağımsız değerlendirmeler yapabilmesinden, operasyon yapanların medyadaki uzantılarının dümen suyundan gitmemesidir. Akademisyenler buna katkıda bulunduğu ölçüde ordunun yanında, hatalarını savundukları ölçüde karşısındadır. Kürt sorununa yaklaşım ve mücadele stratejisi yanlıştı ve andıç bunun önemli bir göstergesi oldu. Gelinen noktada orada yaşayan halkın sorunlarını çözersek onların ülkeye bağılıklarının bizden farklı olmadığını da görürüz.



Bu yazı 1,180 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 28 Eylül 2014 Büyük oyundaki roller
    • 23 Aralık 2012 Rusya İle İlişkilerimiz
    • 22 Aralık 2012 Ortadoğu
    • 2 Aralık 2012 Bölgenin geleceği
    • 5 Kasım 2012 Suriye’deki gelişmeler
    • 17 Ekim 2012 BALYOZ PLANI
    • 1 Ağustos 2012 Kürtlerin geleceği
    • 24 Temmuz 2012 Suriyedeki gelişmeler
    • 10 Temmuz 2012 Terörün özü
    • 19 Mayıs 2012 Yönlendirme
    • 18 Kasım 2011 Muhalefetten beklenen
    • 13 Kasım 2011 Yeni düzen ve ülkemiz
    • 13 Kasım 2011 Muhalefetten beklenen
    • 13 Kasım 2011 Düğümü çözmek
    • 7 Kasım 2011 Dış ilişkiler
    • 30 Ekim 2011 Gelir Adaletsizliği
    • 22 Ekim 2011 İstihbarat savaşları
    • 24 Eylül 2011 Olanların anlamı
    • 24 Eylül 2011 İstihbarat savaşları
    • 20 Temmuz 2011 Karşı tarafın rolü

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,227 µs