En Sıcak Konular

Nurullah AYDIN


Nurullah AYDIN
24 Temmuz 2012

SÖYLEDİKLERİ BAŞKA YAPTIKLARI BAŞKA DÖNEK TİPLER



Tatlı dilli, iyi giyimli, din iman kimlikli sırıtan ucube tipler etkili ve yetkili. Herşeyi yüzlerine gözlerine bulaştırıyorlar. Milleti ayrıştırıyorlar, dışarıda devleti alay konusu ettiriyorlar.


Onlar; milletimiz diye söz başlarlar. Dinimiz diye devam ederler.Adalet derler, istikrar derler. Söyledikleri böyledir ancak yaptıklarının, ne milletle ne dinle ne imanla uzaktan yakından alakası yoktur. En büyük adaletsizlik bunlar tarafından yapılır. Dostları, kardeşleri; hırsızlardır, kalpazanlardır, teröristlerdir, vahşi sömürgeci kapitalistlerdir.


Etkili ve yetkili tiplere dikkat edin. GDO'lu yiyecek yemekten, fesatça düşünmekten, kapalı kapılar ardında kin, nefret, öfke eğitimi aldıkları için, korktukları herkesi dinlemekten, takip etmekten, ucube bir yaratık haline gelmişlerdir. TV ekranları, gazete sayfaları Kriminolojik açıdan suçlu tiplerle dolu. Yüzlerine dikkat edin. Sırıtıyorlar. Sesleri değişik, gülümseyişleri değişik, tipleri değişik.


Kitleler; çoğu kez, yaşanılan toplumsal, siyasal sürecin arka planını anlamakta zorlanır. Yaşanılanlar, tarih olduktan sonraysa yapılacak bir şey kalmaz.


Geçmişi belleğine kazıyan insanoğlu, yaşananların nedenlerini ve olası sonuçlarını algılamakta nedense aynı feraseti gösteremez.


Değişim-Dönüşüm operasyonu nedir? Milli/Ulus devlet niteliğinin çözülmesi, siyasi coğrafyanın küçülmesi, millet bilincinin dağıtılıp etnik ve mezhepsel bölünme, geleceğe yönelik ortak hedeflerden vazgeçilerek, amaçsız sürüye dönüşümün tamamlanması.


Medya ilüzyonuyla topluma şırıngaladığı psikokültürel narkozun etkisinin operasyon tamamlanıncaya kadar geçmemesini istemektedir. Ortadoğu halkları verilen narkozun etkisinden kurtulup kurtulamayacağını zaman gösterecektir.


Bulunduğu coğrafyada hiçbir iddiası kalmamış, kaderini ve geleceğini belirleme iradesini kaybetmiş, emperyal sistemin verdiği rolü itirazsız benimseme psikolojisinin yönetimden başlayarak tüm halkı etkisi altına alması için adeta toplu hipnoz seansı yapılmış gibidir.


Tarih bize devletlerin güç katsayısının sahip bulundukları ekonomileri olduğunu göstermektedir. Ekonomik olarak üstün olanın siyasal, askeri gücü de yüksektir.


Sorulması gereken soru şudur; ekonomisi milli olmaktan çıkarılmış, büyük sermayesi uluslar arası sermayeye eklemlenmiş bir Türkiye, milli devlet olarak yaşayacak mıdır?


Oyun; son derece açık oynandığı halde anlaşılamaması şaşırtıcıdır: Kopan gürültü, yaşanan postmodern kargaşa ve karmaşa, ekonomik olarak teslim alınan bir ülkenin milli kalmakta direnen bürokrasisinin, ordusunun tasfiyesidir.


Tasfiye programının ulus ötesi karar mercileri ulus devletin, ulusal ekonominin infazını milli dirençle karşılaşmadan sonuçlandıracak psikokültürel sihirli reçete arayışındadırlar. Halkın derin bilinçaltında yaşattığı kolektif duyarlılığını köreltip, milli kimliğe, kültüre dönüşüp ulus bilinciyle harmanlanan din algısının yok edilmesini bu nedenle zorunlu görmektedirler.


Halkın milli kimliğe dönüştürüp içselleştirdiği din algısı, emperyalizm güdümündeki tarikat-cemaatlerin, kitleleri köleleştiren kayıtsız şartsız itaat-biat reçeteleriyle değiştirilmektedir.


Milli/Ulus devletin tasfiyesiyle, ekonominin, siyasetin, devletin denge kurumlarının, yani sistemin baştan aşağı emperyalizmin arzuları doğrultusunda yeniden düzenlenmesi operasyonunu, toplumun stratejik olarak algılayamadığı görülmektedir.


Devletin temel nitelikleri değiştirilmek istenirken, ulus devletten postmodern sömürgeye dönüşümün kurumsal ve fiziki en büyük engelinin ortadan kaldırılması gerçekleştirilmektedir!


Ülkenin siyasi coğrafyasının küçültülmesi için düğmeye basılmıştır.

Operasyonlar; yerel-milli olan her unsura aralıksız sürdürülüyor.


Küresel güçlerin devşirmesi işbirlikçi dönek ajan hainlerin saltanatları da yıkılır. Tarih bunun örnekleri ile doludur. Sevinçleri de uzun sürmez.


İlahi mesajı çarpıtarak aldatma peşinde olanların hüsranları ise ibret örnekleridir.


Yalan, talan, dolanı iman esası gibi görenler karşısında; dürüst, namuslu, ahlaklı insanlar bir ve beraber olmak ve gönül birliği içinde hareket etmek zorundadır.


İşbirlikçileri de, korkakları da, hainleri de ajanları da dönekleri de iyi tanıyın, tanıtın.


Günün Sözü: Gerçekleri bildiği halde; bugünü sorgulamayan, yarına ilişkin öngörü ortaya koymayan ya korkaktır, ya haindir, ya işbirlikçidir ya da ajandır.

  

Nurullah Aydın

Gazi Ü. İletişim Fakültesi Radyo-Televizyon ve Sinema Bölümü Öğr. Gör.

http://ha-ber.net/index.php?option=com_content&task=view&id=19030&Itemid=10 



Bu yazı 1,407 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 3 Kasım 2019 KİŞİLİKLER VE YAŞAM ANLAYIŞLARI
    • 10 Aralık 2018 HAK, HUKUK, VİCDAN
    • 22 Kasım 2018 ŞİMDİLİK KÖTÜLER GÜÇLÜDÜR. NEDEN?
    • 25 Ekim 2017 Üst Akıl, Alt Akıl Ve Stratejik Akıl
    • 7 Ağustos 2017 Mürteciler, yobazlık ve kimlik parçalanması
    • 30 Ağustos 2015 ÜST AKIL, GİZLİ ÖRGÜTLER VE UZMAN GEÇİNENLER
    • 26 Mayıs 2015 TÜRKİYE UYANIYOR, TÜRK MİLLETİ AYAKTA
    • 3 Mart 2015 KARDEŞLİK, DOSTLUK, AYRIŞMA VE DÜŞMANLIK
    • 28 Eylül 2014 İNGİLİZ AJANLARI YENİDEN SAHNEDE
    • 8 Ocak 2013 TÜRK MİLLETİ SİLKİNMELİDİR!
    • 23 Aralık 2012 HALK ŞAŞKIN KİME İNANSIN
    • 22 Aralık 2012 BOP VE BÜYÜKŞEHİR YASASI
    • 1 Aralık 2012 ÖZEL OPERASYONLARINA DİKKAT
    • 7 Kasım 2012 ABD'NİN KONTRGERİLLALARI TÜRKİYE'DE
    • 17 Ekim 2012 KÖTÜLERİN SALTANATI
    • 14 Ekim 2012 TÜRKİYENİN NATO PRANGASI
    • 9 Eylül 2012 TÜRKLER VE ARAPLAR; HAÇ GÖLGESİNDE İSLAM ZİRVESİ
    • 1 Ağustos 2012 İNGİLİZ- AMERİKAN MANDACILARI ÖRTÜLÜ FAALİYETTE
    • 31 Temmuz 2012 TÜRKİYE, İNGİLİZ MİLLETLER TOPLULUĞU ÜYESİ Mİ?
    • 26 Temmuz 2012 İPNOZ USTALARI SAHNEDE

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    9,516 µs