En Sıcak Konular

Mahir KAYNAK
Star

Mahir KAYNAK
1 Ağustos 2012

Kürtlerin geleceği



Yazıma eski günlerde bu konuda söylediğim sözlerle başlamak istiyorum. 11 Aralık 1990’da Yeni Nesil Dergisi’nde çıkan bir röportajımda “Büyük bir ihtimalle Kürt devleti kurulacaktır ve bu PKK istikametinde değil Kürdistan Demokrat Partisi istikametinde kurulacaktır. Bu kurulduğu zaman Türkiye’nin yapacağı şey Irak  Devleti içinde kurulan bir Kürt devletine bizim sözümüz geçmez ama husumet halinde olmamak, bunlarla birlikte tarihten gelen beraberliğimizi devam ettirmektir” demiştim.

11 Mart 199’de Zaman gazetesinde çıkan bir röportajda “ Türkiye’nin toprak ilhakında bulunması çok anlamsız olur. Devletler akılla ilhak edilir, silahla değil. Türkiye’nin  sınırlarının dışında, güneyde kurulacak Kürt-Türk federasyonu üzerinde iktisadi ve siyasi açıdan hakim olma düşüncesi içinde olmalıdır” yorumunda bulunmuştum.

***

BDP’nin gelecekle ilgili herhangi bir düşüncesine rastlamıyoruz. Güncel olaylar üzerinde söz düellosu yapıyorlar. Oysa yeni bir dünya düzeni kurulurken kendi yerlerini belirlemeleri gerekir. Bağımsız bir Kürt devletinden söz edilemez. Çünkü böyle bir devletin ne ekonomik, ne askeri, ne eğitimsel gücü bunu sağlayamaz. Birinin kontrolüne girerler. Devletimiz onlara birliktelik ve bölgede oluşacak bu güçlü devletin eşit vatandaşları olmalarını, hatta bu gücü kendilerinden birinin yönetmesine engel olacak hiçbir şey olmayacağını söylüyor. Geçmişteki yanlış uygulamaların  etkisinde kalarak bugün öngörülen yapıyı eleştirmek yanlıştır. Soy ya da inanç üzerine devlet kurmaya çalışmak esarete giden yolu açmak demektir. Türkiye, tarihi boyunca, bir kişinin ne olduğuna değil ne yaptığına bakarak değerlendirmiştir. Geçmişte hiçbir ortak yanı olmayan kişiler, üst makamlara taşınmış ve ortak değerlerin ötesinde bir şey talep etmemiştir. Bu durumu devletin her yerinde görebilirsiniz. Bir insanın doğumunda sahip olduğu din, soy gibi özellikler yerine hangi amaca hizmet edeceğini ve devlete bağlı olup olmayacağına, başarı şansının ne olduğuna bakarak karar vermiştir. Bizim devletimiz insan odaklıdır. Bugün Türk olduğunu söylemekle birlikte, parasını yurt dışına taşıyan kişileri, başka ülkelerin operasyonlarını yapan medya mensuplarını, siyasetçileri, bürokratları nasıl değerlendireceğiz?

Formülümüz şu olmalıdır: Ülkemiz, belli bir siyasi hedefi olan ve bunu gerçekleştirmek için çalışan kişilerce yönetilmelidir. Eğer kişinin ne yapacağına değil de ne olduğuna bakarsak o ne yapmak istiyorsak tersini yapabilir ve ülkemizi bunalımlar içine sokabilir...

***

Kürtlerin politikacıları olmasa bile, halkı üstün insani değerlere sahiptir ve birlikte bu dünyada güçlü olmak onları da mutlu eder. Hoşumuza gitmeyen bazı şeyleri birlikte olduğumuz zaman yapmak zorunda kalabiliriz ve bu durum herkes için geçerlidir.

Şunları yapalım: PKK artık Kürtlerin bir örgütü değildir. Yani yönetim bazı yabancı güçlerin elindedir. Adı geçen bu örgüte ya parayla ya da kandırılarak eylem yaptırılmakta ve birlikteliğimizin yaratacağı güçlü devlet, önlenmeye çalışılmaktadır. Biz PKK damgası vurulan eylemleri profesyonellerce yapılmış eylemler olarak kabul etmeliyiz, Kürt siyasetçiler de bunları başarı saymamalıdır. Çünkü bu eylemler güçlü bir istihbarat örgütünün desteğiyle yapılmaktadır. Hedef olarak seçilen askerlerimizin  nerede olduğu ve gücü belirlenmekte, bu bilgiler parayla ya da kandırarak elde ettikleri kişilere aktarılmaktadır. Militanlar kime hizmet ettiğini bilmeden ve  başlarına oturtulmuş bir profesyonele uyarak eylem yapmaktadır. Gelin hep beraber ülkenin geleceğini konuşalım ve bunu sağlamak için mücadele edelim.

http://www.stargazete.com/yazar/mahir-kaynak/guncel/kurtlerin-gelecegi/yazi-649648



Bu yazı 1,368 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 28 Eylül 2014 Büyük oyundaki roller
    • 23 Aralık 2012 Rusya İle İlişkilerimiz
    • 22 Aralık 2012 Ortadoğu
    • 2 Aralık 2012 Bölgenin geleceği
    • 5 Kasım 2012 Suriye’deki gelişmeler
    • 17 Ekim 2012 BALYOZ PLANI
    • 1 Ağustos 2012 Kürtlerin geleceği
    • 24 Temmuz 2012 Suriyedeki gelişmeler
    • 10 Temmuz 2012 Terörün özü
    • 19 Mayıs 2012 Yönlendirme
    • 18 Kasım 2011 Muhalefetten beklenen
    • 13 Kasım 2011 Yeni düzen ve ülkemiz
    • 13 Kasım 2011 Muhalefetten beklenen
    • 13 Kasım 2011 Düğümü çözmek
    • 7 Kasım 2011 Dış ilişkiler
    • 30 Ekim 2011 Gelir Adaletsizliği
    • 22 Ekim 2011 İstihbarat savaşları
    • 24 Eylül 2011 Olanların anlamı
    • 24 Eylül 2011 İstihbarat savaşları
    • 20 Temmuz 2011 Karşı tarafın rolü

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,710 µs