Yığılı yoğun gündemin gürültüsünde Türkiye - İsrail ilişkileri el altından ilerletiliyor.
Türkiyenin Malatya Kürecikteki askerî üsse konuşlandırdığı NATO-Amerikan
füze kalkanı sistemi radarının hedefinin İran, amacının İsrailin güvenliği
olduğu ve NATOdan satın alınan Patriotların İsraili korumak için Suriye
sınırına yerleştirildiği tartışmaları devam ederken, kapalı kapılar arkasında
İsraille ilişkiler tam gaz devam ediyor.
Bilindiği gibi, İsrailin en son
bulut sütunu saldırısıyla Gazzeyi bombalayıp aralarında çocukların ve
bebeklerin olduğu yüzlerce Filistinliyi katletmesi üzerine, Başbakanın gittiği
Mısırda İsraile veryansın ettiği günde, Türkiyeden İsraile ro-ro seferleri
konuldu. İskenderunun Limakport Limanından, İsrailin baskın yapıp dokuz
vatandaşı katlettiği Mavi Marmara gemisinin çekildiği Hayfa limanına seferler
resmî törenlerle başlatıldı.
Hatta Hatay Vali Yardımcısı, ilk defa İsraile
gidecek gemilerin kurdele kesimi kokteylinde, bu seferlerle İsraille
Türkiyenin birbirine bağlandığını, Suriyedeki kriz üzerine kapatılan Cilvegözü
Sınır Kapısı açılsa ve Suriye ile ilişkiler düzelse de İsraile seferleri devam
edeceğini söyledi. (Milliyet, Sabah, Hatay, 21.11.12)
Medyada geçiştirilen
bu gelişmeden sonra, yine İsrailin son Gazze bombardımanı sürerken, İsrail
istihbarat örgütü Mossad ile Türkiye İstihbarat Teşkilatı şeflerinin görüştüğü
ve iletişim kanallarının yeniden açıldığı haberi çıktı.
YENİ İSTİHBARAT ANLAŞMASI
Gizli diplomasi ve
istihbarat dünyası haberlerini veren Paris merkezli Intelligence Online, Mısır
istihbarat şefi Rafet Abdülvahid Şehatenin ev sahipliğinde, İsrail, Türk ve
Katar istihbarat yetkililerin katıldığı görüşmelerde, Kahirede Four Seasons
Otelde MİT Müsteşarı Hakan Fidanın Mossad şefi Tamir Pardo ile görüştüğünü
duyurdu. Bu görüşmenin istihbarat işbirliği ile kalmayacağını, geleneksel
müttefikler Türkiye ve İsrail arasındaki siyasî ilişkileri de yeniden
canlandırdığını yazdı. İlerletilen ilişkilere istihbarat işbirliği eklendi.
(BBC Türkçe, 28.11.12)
Bu arada yine son Gazze bombardımanı esnasında,
Başbakanın İsraile infiâl gösterip meydan okuduğu günlerde Türkiye ile
İsrailden üst düzey isimlerin ilişkileri ilerletmek için İsviçrede
müzâkerelerde bulundukları bildirildi.
İsrailin etkin gazetelerinden
Haaretzin, Türkiye ile konuşma vaktidir başlıklı başyazısında, iki ülkenin
yeniden dost olmasının vakti gelmiştir denildi. Akabinde Dışişleri Bakanlığı
Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ile İsrail Başbakanı Netanyahunun özel temsilcisi
Yosef Chiechanover arasında Cenevrede gerçekleştirilen gizli görüşmede, Mavi
Marmara kanlı baskınından dolayı hâlâ en ufak bir özür dilemeyen, maktullerin
yakınlarına ve mağdurlara tazminat ödemeyen ve Gazzeye uygulanan ablukanın
kaldırılmasına yanaşmayan İsraille ilişkilerin arttırılması formülü arandı.
Dışişleri Müsteşarının Gazze saldırıları öncesi ve sonrasında Cenevrede iki
kez İsrailli yetkililerle masaya oturup görüştüğü belirtiliyor. Her ne kadar
Bakan Davutoğlu, Bu bir diyalog görüşmesi değil, değişik mesajların bazı
aracılar üzerinden iletilmesidir dese de, neticede Türkiyenin İsraile
kapıları açık tutup siyasî ilişkileri de geliştirmeye çalıştığı görülüyor
GİZLİ GÖRÜŞMELERLE İLERLETİLEN İLİŞKİLER
Bu hengâmede,
iktidara yakın yerli medyada, Kahire ve özellikle Cenevredeki görüşme talebinin
Telavivden geldiği iddia edilerek, Ankaranın Mavi Marmara özür ve tazminat
şartlarının müzâkeresi ve Gazze ambargosunun Türkiyenin garantör olması
durumunda ablukayı kaldırabileceği havası pompalanıyor. Buna karşılık Batılı
kaynaklar, ABDnin iki önemli düşünce kuruluşunun tavsiyesiyle Netanyahu
hükûmeti ile AKP hükûmetinin bölgedeki gelişmelere karşı işbirliğiyle
ilişkilerini tahkim için harekete geçtiklerini bildiriyorlar.
Böylece,
İsrailin 2009 başında Gazzeye düzenlediği operasyonda 1400 civarında
Filistinlinin öldürülmesi üzerine Başbakanın çocukları acımasızca öldüren
terörist devlet diye yüklenip 30 Ocakta (2009) İsviçrenin Davos kentindeki
Dünya Ekonomik Forumunda İsrail Devlet Başkanı Şimon Perese one minute
çıkışından ve 30 Mayıs 2010da İsrailin Türk bayraklı Mavi Marmara sivil yardım
gemisine uluslararası sulardaki kanlı baskınından sonra da, Türkiye-İsrail
ilişkileri devam ediyor.
Özetle bir yandan Erdoğan İsraile esip gürlerken, diğer yandan bu ülke ile mevcut ekonomik, ticarî, askerî işbirliklerine, savunma sanayii ve silâh alımı ihâlelerine gizli görüşmelerle istihbarat işbirliği gibi yenileri ilâve ediliyor
http://www.yeniasya.com.tr/yazi_detay.asp?id=9016
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle