Taraf gazetesindeki istifalar dün basın dünyasına düşen bomba etkisi
yaptı...
Önce Ahmet Altan, Yasemin Çongar ve Neşe Düzelin istifa haberleri
geldi... Onları Pakize Barışta ve Murat Belgenin istifaları
izledi...
İstifaların kesin sebebi belli olmadı... Gerçek Gündem sitesine
göre Taraf gazetesinin İstanbul Kadıköydeki binasının iskanı yoktu. AKPli İstanbul Büyükşehir Belediyesi 15 milyon dolar değerindeki binayı yıkmaya kalkışınca patron yazılara
fren konulmasını istemiş, istifalara bu durum yol açmıştı. Kısacası bir AKP darbesi söz konusuydu.
Patron Başar
Arslan, istifaları: Taraf yoluna devam edecek. Altan ve ekibinin çok büyük
katkıları oldu. Yaptıklarıyla demokrasi tarihine geçtiler sözleriyle
karşıladı.
Gazetenin tarihi bir misyon yaptığına kuşku yok... Ergenekon, Balyoz ve benzeri davalarda birçok iddia bu gazete
aracılığıyla ortaya atıldı. Gazete bilgi kirliliği yaratılmasına, yargının baskı
altına alınmasına, yargısız infazlar yapılmasına büyük katkıda bulundu. Yoğun
ihbarlar bu gazete aracılığıyla yapıldı. TSK mensupları ve ordu bu gazete ile
itibarsızlaştırıldı.
Davalar görülmeye başlayınca bu defa savunmalara yeterince yer vermediler. Yalanlanan haberleri bu gazetede
göremedik. Aynı anda laik Cumhuriyete, Atatürke, Atatürkçülüğe yönelik sürekli
bir karalama yürüttüler.
Taraf kendi açısından bu süreci askeri vesayete son
verme, normalleşmeye katkıda bulunma gibi tezlerle savundu.
Ne var ki varılan
noktadan şikâyetçi olanların başında Ahmet Altan geliyordu. Son dönemde ağır
yazılar yazdı. Bu arada kritik davalarda sona gelinmiş, misyon tamamlanmıştı.
Nokta konuldu...
Korkma gelmez!
Bundan sonra bir daha darbe olur mu? Askeri vesayet bitmiş, darbe ihtimalleri
son bulmuş değil mi?
Taraf yazarı Murat Belge, Vatanda Mine Şenocaklıya
verdiği röportajda yeni bir darbe olasılığı konusunda:
- Bu iş bitti falan
denebilecek bir durum yok, diyor ve ekliyordu, bunu kimseyi korkutmak için
söylemiyorum. Kendim korktuğum için söylüyorum...
Ali Sirmen, Cumhuriyette Murat Belgenin bu sözleri
Ergenekonun en kritik duruşması öncesinde söylediğini hatırlattı. Mahkemelerin
olumsuz etkileneceğine dikkati çekti.
Peki darbe ihtimali yok mu? Neden
yok?
Ali Sirmen, Murat Belgeyi eleştirirken yukardaki sorunun yanıtını da
veriyor... Yazıyı okuyalım:
Bu ortamda, yapılacak en kurnazca çağrı
şuydu:
- Ayağınızı denk alın, sonra yine darbe olur ha!...
Murat Belge de
onu yapıyordu.
Oysa darbe falan olacağı yok!
Çünkü darbe (bu kez sivil
darbe) çoktan olmuştur bile!
Askeri darbe ise bundan böyle olmaz.
Çünkü
askeri darbeye ihtiyaç kalmamıştır. Zaten 12 Eylül askeri darbesinin yöntemleri ile amaçlarına
yürünmektedir. 12 Eylül 1980den otuz yıl sonra, gerçekleşen 12 Eylül 2010 anayasa referandumu bu sürekliliğin kanıtıdır. 21. yüzyıl,
askeri darbeler dönemi değildir artık.
Bu durumda, Türkiyede at koşturan yabancı egemenler, sivil darbeyle kendi
çıkarlarını koruyan bir düzene askeri darbe ile son verilmesine neden yeşil ışık
yaksınlar ki?
Türkiyede hâlâ askeri darbe korkusunu yaşayanlar kışkırtıcı
değillerse aptaldırlar...
Şaka maka AKP iktidarında demokrasimiz
ve kültürümüz
epey
gelişti...
Mesela artık televizyonlarda yayınlanan
siyasi programlarda
profesörlerle bohçacı kadınlar rahat rahat
tartışabiliyorlar...
Haldun Ertem
Deyyus
Sen, kızın, eşin düğünde oynarken bakacaksın, susacaksın....
Düğünde
oynayan karısına, kızına laf etmeyen deyyustur...
Lise Caddesinde kızlarla
oğlanlar bir arada konuşuyorlar. Bunun da adı deyyusluktur.
Yozgat Müftü Yardımcısı Nasuf Yaylagül bundan dört ay önce...
17 Ağustos Cuma günü vaazda aynen bunları söyledi. Ve tabii
sözleri büyük tepki yarattı. CHP İstanbul milletvekili Kadir Gökmen Öğüt, Diyanetten sorumlu Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağa söz konusu Müftü Yardımcısı
ile ilgili ne işlem yapıldığını sordu. Aldığı yanıt:
Müftü Yardımcısı ile
ilgili resen soruşturma açılmış olup gerekli disiplin işlemlerinin uygulanacağından kimsenin endişe
duymaması gerekir.
Söylenen sözler ortada... Sahibi de zaten inkar etmiyor.
Buna rağmen açılan soruşturma hâlâ bitmemiş... Neden acaba? İktidar müftü beyin
düşüncelerini kendisine yakın mı buluyor yoksa?
Tayyip Erdoğan, Uludere olayının üstünü örtmedik, soruşturma
sürdürülüyor demiş.
Şeeeyyy... Sürdürülüyor değil de süründürülüyor olmasın!
Fahrettin Fidan
Cendarma
CHP milletvekili Musa Çam, Mecliste kürsüden Jandarma türküsünü
okumuş...
Ay ışığı jandarmanın, süngüsünü yakıyor
Mahpus yoldaş
pencereden, jandarmaya bakıyor
diye başlayan türkü şöyle
biter:
Jandarma biz sosyalistiz, dostuz yalnız biz sana
kurtuluşun
bizimledir, elini uzatsana...
* * *
Bir zamanlar sosyalist umutların dile
getirildiği içkili gecelerin sonunda topluca söylenirdi bu türkü...
Artık
türküden etkilenecek jandarma da kalmadı ortalıkta... Nerdeee o eski
jandarmalar...
Bir şeyi istediğimiz zaman hep onun çekici yanlarını görürüz, onu
elde ettikten sonra da hep kötü yanlarını buluruz.
Jonathan
Swift
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle