Bu açıdan, Lübnan Şiî Yüksek Konseyi üyesi Ayetullah Ali Fadlallahın bölgedeki Sünnî ve Şiîler arasında çıkarılmak istenen büyük fitne için devam eden uluslar arası çabalara karşı uyarısı kayda değer.
Tesbit şu ki Afganistan ve Irakta olduğu gibi Suriyede de ecnebilerin tahrikiyle mezhep çatışması komplosu yürütülüyor. Bu açıdan Fadlallahın fitneye karşı birlik mesajı anlamlı.
Bunun içindir ki, Suriyede yaşanan kriz fitnesinin kıvılcımlarının Irak, Lübnan ve komşu ülkelere sıçraması tehlikesine karşı uyanık olunması fevkalâde önemli
BÖLGEYE SIÇRAYAN FİTNE KIVILCIMLARI
İşin gerçeğine bakılırsa, ABD içinden yapılan 11 Eylül saldırıları manipülasyonuyla, CIA Afganistanda Amerikan çıkarları hesâbına istimal ettiği El Kaide üzerinden Sünnî âlemini tehlike olarak lanse edip, buna mukabil sözde Şiî blokunu güçlendirmeye çalıştı.
Ne var ki Suriyede başta El Kaide olmak üzere bazı grupların başta ABD olmak üzere dış güçlerle birlikte hareket etmesi, Fadlallahın sözünü ettiği, dış güçlerin bölgede Müslümanlar arasında büyük fitne çıkarmakla Şiî-Sünnî savaşına zemin oluşturma senaryosunun bir parçası olarak sırıtıyor
Daha düne kadar ve hatta hâlâ bir yandan El Kaideyi ve Sünnî-Selefîleri terörist ve baş düşman olarak gören küresel mihrakların, Suriyede ve Mısırda aynı gruplarla işbirliği yapıp bu kez Şiîleri hedef alması, kargaşa ve kaos içindeki zâlimlerin satranç oyunlarını ve fitnenin dehşetini deşifre ediyor.
Gerçek şu ki Fadlallahın da ifâde ettiği gibi Arap-İslâm âlemi en karmaşık ve en zor bir dönemden geçiyor. Ve bu karmaşık ortamda ne yazık ki İslâm dünyası mezhebî ve etnik ayrımlarla birbirine karşı kışkırtılıyor
Malatya-Kürecikteki askerî üsse konuşlandırılan Amerikan-NATO füze kalkanı radarlarına ve Suriye sınırına yerleştirilecek NATO Patriotlarına karşı, Türkiyenin güney komşuları ve özellikle İranla arasında gün geçtikçe artan gerginlik ve tartışmalar bunun göstergesi.
Füze kalkanından sonra Patriotların konuşlandırmasına İranın verdiği tepkiye Ankaranın karşılık vermesi, iki Müslüman komşu ülke arasında alevlenen ve diğer komşulara sıçrayan fitne kıvılcımlarının habercisi.
Bu arada Ürdün Kralı Abdullahın, Suriyeye karşı Türkiye, Mısır ve Katarın oluşturduğu ittifakın Suriye ve bölge ülkelerinde istikrarı bozduğunu belirtip, Arap baharının ülkesine de gelmesinden endişe ettiğini bildirmesi dikkat çekici. Yabancıların Suriye üzerinden yürüttükleri plânların, başta bu ülkeler olmak üzere bölgede yeni kutuplaşmalara sevk ettiğinden ve Ankaranın Suriyeye karşı tutumunun mezhep temelli olduğundan yakınması çarpıcı. (Vatan, 18.12.2012)
GERİLİM VE ÇATIŞMAYI TIRMANDIRIYOR
Başta Amerikanın Sesi olmak üzere Batılı medyanın, İran Genelkurmay Başkanı Hasan Firuzabadinin, Türkiyenin Suriyedeki silâhlı muhalefete açıkça silâh, eğitim ve her türlü lojistik desteği sağlayan pozisyonundan rahatsızlık duyduğunu dile getirip, Patriot füzelerinin her biri, dünya haritası üzerinde kara bir lekedir ve bunların getirilmesi yeni bir dünya savaşına zemin hazırlamak anlamına gelmekte, insanlığın geleceği ve aynı zamanda Avrupanın geleceği için çok tehlikeli sözlerini iki Müslüman komşu ülke arasında tahrik amacıyla kullanması buna mâtuf.
Keza İran Devrim Muhafızları Komutanı Tuğgeneral Hüseyin Saleminin, Patriotların bölgede gerginliği ve çatışmaları tırmandıracağı, silâhlanma yarışını arttıracağı ve bölge güvenliğine tehdit oluşturacağı açıklamasına; ardından İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ramin Mihmanperestin Patriot füzelerinin Türkiyeye yerleştirilmesinin provokatif eylem olup bölge ülkelerinin menfaatlerine aykırı olacağı uyarısına; ve İran Dışişleri Bakanı Ali Ekber Salihinin, Patriot füzelerinin konuşlandırılmasını provokatif bir eylem olarak değerlendirmesine, Başbakanın ve Dışişleri Bakanının anında cevapları, tahrike gelindiğinin sinyallerini veriyor. (AA. 18, 19. 12.12)
Özetle, Patriotlar bölgede yeni bir fitne dalgasını ateşliyor. Ve zâlim işgalci ecnebilerin plânlarıyla, müdahaleleriyle barış ve istikrarın gelmediği, tam tersine kutuplaşma, fitne, tefrika, çatışma ve savaşa sebebiyet verdiği, Ankaranın Patriot talebiyle tetiklenen tartışmalarla bir defa daha ortaya çıkıyor
Yorumlar
+ Yorum Ekle