En Sıcak Konular

Nihat GENÇ
www.nihat-genc.com Veryansın
Nihat GENÇ
28 Eylül 2014

Kılıçdaroğlu fıkraları



Ankara’nın yıkılan eski meşhur Körfez lokantasına CHP Genel Merkezi diyenler vardı, ‘Parti Meclisi Yine Toplandı’ diye laf atanlar olurdu, o eski lokantanın yerinde Türk Tarih Kurumu Yayınevi açıldı. Ancak çok eski adı Washington olan şimdinin Göksu lokantası bu açığı on yıllardır fazlasıyla kapatıyor ve tabii Körfez Çalışanları’nın kurduğu ‘Kumsal’ kaç zamandır sol yelpazenin müdavimi olduğu yerler. Göksu ve Kumsal eski CHP’lilerin dolup boşandığı çekiştirmenin muhabbetin dalganın gırla gittiği yerlerdir, ama asıl önemlisi her masanın diğer masayı tanıyıp şakalaştığı yerler.  Yanisi, Göksu’da ve Kumsal’da bir masada görünmüşseniz Parti Meclisi kulisinde ve fıkralar denizinde bulursunuz kendinizi.

Sizin için sevgili okur, birkaçını toparladım.

1) Bir Yeni CHP muhalifi anlatıyor: ‘çocuğum, ninemle minibüs dolmuşa bineceğiz, nasıl yağmur yağıyor, minibüsün silecekleri hızla bir sağa bir sola… Minibüs durdu, ninem binmedi.

Niye binmedik, nine, dedim.’ –Görmedin mi uşuğum silecekleri bir sağa gidiy bir sola, ne tarafa gidecek kafamı karıştırdı…’

2) Bir Yeni CHP muhalifi. ‘Nasıl gidiyor Kurultay, dedim…’, ‘Ben kesin dönüş yaptım, artık CHP’de yokum’ dedi, peşinden:

Bir Bayburtlu Almanya’dan kesin dönüş yapmak için Alman makamlarına müracaat etmiş. Almanlar, yahu senin işin iyi gelirin iyi, niçin dönüyorsun, demiş.

Bayburtlu, valla ben ilk geldiğimde bu memlekette homoseksüellik yasaktı. On yıl önce homoseksüeller yürüyüşe geçtiler. Birkaç yıl önce de homoseksüellere yasal evlilik izni verdiler.

-Eeee?

-Homoseksüellik herkese mecbur tutulmadan, dönmek istiyorum.

CHP’de eskiden sağcılar da vardı, sonra sağcılar CHP’yle yasal evliliğe başladı. Bu ‘sağcılık’ CHP’de herkese mecbur tutulmadan, kesin dönüş yaptım…’

3) Bir başka Yeni CHP muhalifi:  ‘Partiye giren cemaatçilerin imamların hiçbiri cennete giremeyecek, bu partide cenneti hak etmiş bir kişi varsa, o da Kılıçdaroğlu’ dedi.

Nasıl?

Bir imam cennetin kapısına gelmiş, yanında, bir de, Kadıköy Pendik hattında çalışan çok hızlı bir genç şoför varmış. Kim içeri girecek tartışması yaşanıyor. İmam’ı cennete almamışlar, Kadıköy Pendik hattında çalışan genç hızlı şoför cennete girmiş.

İmam sormuş, niye beni değil de bunu aldınız cennete.

Cennetin kapısındaki melek: O dedi gaza öyle basıyordu ki her seferde yolculara la havle çektiriyor yolcular korkusundan duaya başlıyordu, onun bu halka okuttuğu dua senden çok fazla.

Kılıçdaroğlu açılım gazına sağa açılma gazına öyle bastı ki her gün korkudan la havle çekiyoruz, onun bize okuttuğu duayı, bu sağcı imamların hiçbiri okutamadı…’

4) Bir başka küskün konuşuyor, ‘yahu bu sağcılık bu partide kaç yıldır tartışılıyor, bırakın bu iş bitti, boşuna uğraşmayın’ diyor ve ekliyor…

Her işe bulaşan her şeye karışan maraza bir yaşlı komşu amcamız vardı, bir gün bataklığa düştü, çekiyoruz tutuyoruz beline ip sarıyoruz, kurtarmak nafile, çocuğum, koşarak eve babama indim, baba, bizim Yaşar amca bataklığa düştü gömüldü, çıkartamıyoruz.

Babam istifini bozmadan:

-Düşeli ne kadar oldu?

-Bir saat falan.

Babam: Bir saat dolmuşsa o bataklığa kök salmıştır boşuna debelenmeyin.’

5) Bir başka masadan.

Erzurumlu çok içer akşamları evin yolunu bulamazmış. Evin hanımı yine sarhoş kocasını bekliyor, oğluna, bak pencereden oğul baban geliyor mu, geliyor anne.

Anne: İyi bak oğlum sağ kaldırımdan mı geliyor sol kaldırımdan mı?

Oğul: Her ikisinden birden geliyor anne!

Kılıçdaroğlu Kurultay’a yalpaya yalpalaya her iki kaldırımdan birden geliyor.

6) Olmuş bir fıkra. CHP’li arkadaş bir partilinin cenazesine gitmişler, cenaze namazını da partiye yeni davet ettikleri bir imam kıldırıyormuş… İmam, ‘er kişi niyetine’ deyince, içimden, ‘ulan er mi bıraktınız, açılım niyetine, de gitsin…’…

7) ‘He valla he aynen böyle dedim Kılıçdaroğlu’na, Aydın Ayaydin’la otiriyler, girdim yanlarına, Kılıçdaroğlu beyim, bu ulusalcılari hepten kovmak olmaz heç değelse iki dene nöbetçi bıraksaydınız, harp olur darp olur lazım olurlar.

… büyük harpte bizim köyden asker almayı unutmuşlar, ağrına gitmiş milletin, inmişler askerlik şubesine, biz de askere gidecağız, diye, komutan demiş ki, burada askere yazacak kimse kalmadı siz yürüye yürüye Erzurum’a gidin Kazım Karabekir’in ordusuna karışın…

Getmişler önlerini Ruslar kesmiş. Dönmüşler geri şubeye. Gardaş, önümüze Ruslar çıktı, yanımıza iki jenderme verseniz…

Ben hikayeyi anlatınca o Aydın Ayaydın denilen nursuz, güldü, ‘hey sana gurban olurum’ deyip sarıldı bana… He valla suratına: ‘Sen sus murdar, de get gandırma milleti, hırsızdan çakaldan gurban mı olurmuş?’.

8) Diğeri lafa giriyor, bu kadar sağcıyı niye dolduruyorlar, cemaat gibi yapsınlar partiyi direk Amerika’ya bağlasınlar.

Diğeri. olur mu, önce kendi eşeklerimizi deneyeceğiz, sırayla, incitmeden, öbür kurultayda direk Amerika’ya bağlanırız, peşinden:

Vakti zamanında Kayseri’ye yol açılacak Amerikalı mühendisleri getirmişler. Ancak köylülerin Amerikalı mühendisleri dinlediği yok. Önlerinde bir eşek. Eşek nerden giderse, yolu ordan açıyorlar…

Köylüler biz atamızdan böyle gördük yolun kestirmesini eşek bulur, diye…

Amerikalı mühendisler, o zaman bizi niye çağırdınız?

-Sabırlı olun bizim eşeklerden umudumuz kesilirse naçar sıra size de gelecek.

Kurultay’ınız cemaatinize ABD elçiliğinize ve çürümüş sağcılarınıza HAYIRLAR GETİRSİN efendim, kalın sağlıcakla.

Nihat Genç 

Odatv.com

Nihat-GENC.com

http://www.nihat-genc.com/nihatgenc/yazlar/458-nihat-genc-klcdaroglu-fkralar 



Bu yazı 1,353 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 30 Ağustos 2015 Bir ulusun kimyası nasıl bozuldu
    • 28 Eylül 2014 Kılıçdaroğlu fıkraları
    • 23 Aralık 2012 ABD' nin Şapşal Şamar Oğlanları
    • 22 Aralık 2012 Tek Başkanlı Tek Meclisli Eyalet Yasasına Sorular
    • 1 Aralık 2012 Boğazlarına dizildi Ergenekon
    • 7 Kasım 2012 Filmin adı: 51 NOLU DVD
    • 17 Ekim 2012 GÜNAHLARINDAN KUVVET ALAN İKTİDAR
    • 31 Temmuz 2012 Uzatmadan
    • 24 Temmuz 2012 Yandaş ve Savaş
    • 10 Temmuz 2012 Eşekten Düşen Karpuz Ya da Türk Dış Politikası
    • 28 Mayıs 2012 KUSMA DÖNEMİ SUSMA DÖNEMİ
    • 19 Mayıs 2012 İnsan Kendi Kendini Niye Gıdıklayamaz
    • 8 Mayıs 2012 Yavanlaşarak ve Azalarak Büyüyen Türkiye
    • 18 Kasım 2011 SİZİN KÖYDE BÖYLE Mİ İTTİRİYORLAR SALİM EFENDİ
    • 13 Kasım 2011 BİR TELİNİ ÇEKSEN KIRK YAMASI ÇÖZÜLÜR
    • 7 Kasım 2011 Boşlukta Kör Nokta
    • 30 Ekim 2011 Başımız Sağolsun
    • 22 Ekim 2011 Başsağlığı Yazısı
    • 27 Eylül 2011 BİR HAYALET AĞRI OLARAK DIŞ POLİTİKADA OSMANLICILIK
    • 9 Eylül 2011 EY GAZİLER GAZANIZ MÜBAREK OLSUN

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,931 µs