En Sıcak Konular

Cevher İLHAN
Yeni Asya

Cevher İLHAN
1 Eylül 2009

Honduras’tan Çin’e uzanan CIA parmağı (1)



İran’da seçimler bahanesiyle patlak veren kargaşa ve huzursuzluğun arkasında “Amerikan parmağı”nın olduğu dünya medyasında yoğun bir biçimde yer aldı. Ne var ki “Amerika’nın sömürgeci eli”, Irak’la, İran’la, Kafkasya’yla kalmadı, kalmıyor, Çin’e kadar uzandı, uzanıyor.

Ve bu “gizli ifsad eli”nin uzandığı her yerde kargaşa, iç çatışma ve içsavaşlar baş gösteriyor. Amerikan yönetimlerine akıl hocalığı yapan Yahudi asıllı Kissinger’in, hedef ülkelerin başına terör, iç çatışma ve iç savaşla gâileler açma plânı, karışıklık ve darbeler üzerinde dönüyor.

Pakistan eski Genelkurmay Başkanı Miraz Aslam Beig’in ifâdesiyle, İran’daki seçimlerin ardından “renkli devrim”e zemin hazırlamak için 400 milyon dolar harcayan CIA, yeryüzünü ateşe veren küresel ifsad senaryoları dünyanın dört bir yanında sahneliyor.

Seçimler sonrasında İran’da baş gösteren tahrikin arkasında ABD’nin parmağı olduğu, birçok bağımsız kaynakça doğrulandı. Dahası geçtiğimiz aylarda Honduras’ta meşru devlet başkanı Manuel Zelaya’yı deviren ve kaçıran darbede de ABD’nin “gizli eli” CIA’nın başrolde olduğu birçok Latin Amerika ülkesinde bilinmekte.

Darbeden kısa süre önce ABD’nin Honduras Büyükelçiliği yetkililerinin, darbeci sivil ve askerle görüşmüş, askerlerce gözaltına alınmadan önce Honduras Dışişleri Bakanı Patricia Rodas defalarca ABD Büyükelçisi Hugo Llorens’le temas kurmaya çalışmış, ancak çağrılarına cevap alamamıştı…

KALKIŞMA VE KAOSA ZEMİN HAZIRLAMA

ABD’nin Honduras ordusu ile tarihî bağları ve yerli işbirlikçileri olduğu, Reagan döneminde CIA’nın, Honduras’taki kontrgerilla örgütlenmesi üzerinden Orta Amerika uyuşturucu trafiğini kontrol ettiğine dair raporlar ortada.

Keza CIA’nın “ölüm tugayı”nın Honduras ordusuyla işbirliği içinde ülkede bir polis devleti kurulması katkısıyla işkence ve fâil-i meçhul cinâyetlerin sıradan hale gelmesi, tesâdüf değil…

Bu açıdan dünyanın diğer ucundaki Çin’deki son kargaşa ve kalkışmanın arkasında “devletdışı organizasyonları” hazırlayan Kongre destekli Amerika’daki sözde sivil toplum kuruluşu NED’in (National Endowment for Democracy) bulunduğu iddiaları, dikkate değer.

Amerika’nın küresel hegemonya ve çıkar politikalarına karşı olan ve projelerinden uzak duran hükûmetleri zayıflatıp düşürmeyi amaçlayan bu benzerî lobiler, ülkeyi karıştırmak için muhalif azınlıklara her türlü eğitim ve para desteğini vermekteler. Gürcistan’dan Ukrayna’ya, İran’dan Kırgızistan’a kadar birçok ülkede “değişim”, “demokrasi” ve “özgürleştirme” paravanındaki kalkışma ve kaosa zemin hazırlama senaryoları bunun ispatı.

Sözkonusu kuruluşun teşkilinde rol alan Allen Weinstein’ın 1991 yılında “Bugün yaptıklarımız, 25 yıl önce CIA tarafından gizlice yapıldı” demesi, NED’in CIA’nın bir nevi yan kuruluşu ve sivil suratı olduğunu ele veriyor.

Keza hâlen Türkiye dahil birçok ülkede “muhabir yetiştirme programları” adı altında Amerikan politikalarına hizmet edecek gazetecilerin yetişmesine malî ve proje desteğinde bulunulması, bu iddiaları daha da kuvvetleniyor…

“AMERİKAN İŞGÜZÂRLIĞI” MI?

Şincan özerk bölgesinde petrol ve boru hatları bulunuyor. Kazak petrolünün geliş yolu bu bölgeden geçiyor. Bu durum, bölgede yalnız Çin ile Kazakistan’ı değil, Rusya’nın doğusunda kalan bütün Türkî Cumhuriyetleri ile Çin’i ve Rusya’yı birbirine bağlıyor. Ki bu bağlılıktan da Şangay İşbirliği Örgütü çıkıyor.

“Bir olay kime yarıyorsa yapan odur” kuralınca Türkiye’den Çin’e bütün Ortadoğu, Orta Asya ve Önasya’nın demokrasilerini geliştirmesi, ekonomilerinin büyümesi, şüphesiz dünya patronluğunu kimseye bırakmak istemeyen ABD-İngiltere-İsrail eksenini rahatsız ediyor.

AB’ye arkadan katakülliler çeviren, “AB içindeki ABD muhipleri”ni Truva atı gibi kullanan Amerika, Honduras’tan İran’a, Gürcistan’dan Çin’e, pek kayıtsız kalmıyor.

İşte bütün bunlar Çin’deki tahrikin arkasında “Amerikan işgüzarlığı mı var?” sorusunu sorduruyor…



Bu yazı 1,275 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 25 Ocak 2016 Tefrika ve fitne oyununa gelinmesin
    • 30 Ağustos 2015 Dayatılan, garip kapris seçim
    • 28 Eylül 2014 Stratejik derinlik BOP hesbına işliyor
    • 5 Temmuz 2014 Yönetmelikle GDOya izin!
    • 23 Aralık 2012 Ateşlenen fitne
    • 21 Aralık 2012 İsraille işbirliğine ilveler
    • 30 Ekim 2012 İslm ülkelerindeki dahil karışıklıklara karşı
    • 17 Ekim 2012 Terörle mücadelede stratejik hatalar
    • 1 Ağustos 2012 Ankara-Bağdat siyas krizi…
    • 24 Temmuz 2012 Asıl plan, Suriyenin Iraklaştırılması!
    • 10 Temmuz 2012 Denetim mekanizmalarını ıskat…
    • 19 Mayıs 2012 “Uludere faciası” üzerindeki sır perdesi…
    • 8 Mayıs 2012 Kaosa düşürecek asıl felket
    • 13 Kasım 2011 İki hizmet ve fedakrlık nişnesi; Tevfik ve Vasfiye İleri
    • 7 Kasım 2011 Türkiye, “Suriye savaşının üssü”!
    • 30 Ekim 2011 İran ve Suriye saptırması…
    • 30 Ekim 2011 ABD’ye ses çıkarmayıp AB’yi suçlamak
    • 22 Ekim 2011 Çelişkili atraksiyonlar…
    • 22 Ekim 2011 Terörle mücadelede netice almak…
    • 24 Eylül 2011 Özerklik” demokrasi değil, tefrikayı getirir…

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,634 µs